Adaylar, günlerdir gruplar halinde Yenikapı Avrasya Gösteri Merkezi’nde oluşturulan parkurda fiziksel testten geçiriliyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da kadın itfaiyeci adaylarının katıldığı sınavı yerinde izledi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ilk defa itfaiyeye kadın çalışan alınacağını belirterek “Bana göre kadın ve erkek fırsat eşitliğini her alanda yaşamalı. İtfaiye belki bunun bir tarifle nirvanası diyebiliriz. Yani en zor kulvarı diyebiliriz. Kadın emeğini toplumda eşit seviyeye taşımadığınız zaman o toplumun zenginleşmesi de mümkün değil” dedi.
KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ ŞEHİRDE BOZULDU
İmamoğlu, eskiden kırsal tarım alanında kadın-erkek arasında eşitlik olduğunu ancak bu eşitliğin şehirde bozulduğunu ifade ederek “Kadınların iş üretme konusunda, kabiliyette zerre kadar aşağı kalır tarafı yok. Bu kadar net. Zabıta ilanlarımız da başlayacak. Orada da kadınlar için ayrı kontenjanımız olacak. Kadınların, erkekler kadar başarılı olacağına yüzde 100 inanıyorum” diye konuştu.
KADINLAR HESAP SORACAK
İmamoğlu “Benim annem tarımda babamdan daha başarılıydı, açıkçası. Onun için babam dayanamadı, gitti iş adamı oldu. Ben, 10 yaşına kadar annemle büyüdüm. Babamla büyüdüm. Her ikisinin de farklı kulvarlarda nasıl üretken olduklarını ve öyle olunca da o ailenin nasıl mutlu olduğunu ben yaşadım. Şehirde yaşayan halkımıza bunu yaşatmak istiyorum. Tümüyle bu eşitliği sağlayacak bir kurum değiliz ama biz buna örnek olursak, bütün kurumlar buna hassasiyet gösterecek. Göstermeyen kurumlara da kadın hesap soracak” dedi.
DAHA ÖNCE İBB ÖNÜNDE KUYRUK GÖRDÜNÜZ MÜ?
İmamoğlu’na açıklamasının ardından CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas’ın sosyal medyada dolaşan İBB’de işe alım süreciyle ilgili yaptığı açıklamalar soruldu.
Nas’ın “İBB’de 100 kişi işe alınıyorsa CHP’den 35, İYİ Parti’den 15, diğerleri 15, İBB kariyer üzerinden 20-25 gidiyor” sözlerinin yarattığı kadrolaşma ve liyakat tartışmasına yanıt veren İmamoğlu, şunları söyledi:
- Bırakın böylesi bir tartışmayı; İBB uzun yıllardır ilk defa adil bir biçimde insan kaynağı edinim süreçlerini paylaşıyor. Herkese soruyorum; İBB önünde bir başvuru kuyruğu gördünüz mü hatırlıyor musunuz? Herkes bir hafızasını kontrol etsin. İBB’nin son yıllarına; 10-15, 20 yılına bir bakın. Hiçbiriniz bir işe alım ilanı diye bir şey gördünüz mü? Bakın sadece şuraya 30 bin kişi e-devlet üzerinden başvuru yaptı. Bunun bine yakını kabul gördü. Bu yarışmanın içinden de hak eden sürecin içine dahil olacak. Türkiye’nin farklı yerlerinden İstanbul’dan kendini buraya hazır eden insanlar katılmış. Ne kimseye yaşamını sorduk, ne kimseye partisini sorduk.
TERSİNE ÇEVİRMEYE GELDİK
- Ne yazık ki bugüne kadarki siyaset süresince, geçmiş dönemlerinde partizanlığı her koridoruna soktular bu kurumun. Biz de bunu tamamen söküp atmanın içerisindeyiz. Ve bunu başaracağız. Ben iyi biliyorum ki sağır sultan duymuştur. Malum siyasal parti iktidar iken burada o partiye üye olmadan hiç kimsenin işe giremediğini duymayan kalmadı. Türkiye’de, dünya bile duyuyor artık. Bu kadar acı bir süreç yaşattılar. Adil bir dönemi başlattık. Bakın liyakat zincirini kırdıkları için ülkenin gençleri mutsuz. Yani ‘ben bu ülkeyi fırsatını bulsam terk ederim’ diyenler neredeyse üçte ikisi gençlerin. Biz bunu tersine çevirmeye geldik.”
AK PARTİLİ DE İŞE ALDIK
- Bizim aldıklarımız içerisinde Ak Partili de var. Umurumuzda değil. Bizim insanımız. Yeter ki buraya liyakati ile girsin. Ne yaptılar da devlete girdiler. KPSS puanına göre sıralama yapıldı. O sıralamaya göre insanlar buraya geldi, katıldı. Bütün bunlar sonuçlanacak ardından 250 kişi alınacak. Bütün işlerimizi böyle yapıyoruz. Ama onlar ne yaptılar, nasıl devrettiler?
- İki seçim arası, o kadar sokaklardaydık, caddelerdeydik, beraber geziyorduk, bizi ya da rakibimizi takip edenlerdendiniz. Hiçbiriniz o 2 seçim arası ‘eleman alınıyor’ diye bir ilan gördünüz mü? Görmediniz, duymadınız. İki seçim arası 2 bin 500 insan niye alındı? Oy için mi? Onlara da üzülüyorum. Yine o dönemde 400’e yakın İSKİ’ye memur alımı yapıldı. Bir taneniz herhangi bir sınav duydu mu? Bakın biz göreve başladığımızdan beri böyle yönetiyoruz. Onlar boş işler. Benim nazarımda hiçbir kıymeti olmayan dedikodular, münazaalar, konuşmalar...
