AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün partisinin grup toplantısında CHP yönetimindeki İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik eleştirilerde bulunmuştu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı Erdoğan’ın eleştirilerine yanıt verdi. Yazılı açıklamada, “Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin 10 Şubat 2021 tarihli grup toplantısında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin muhatabı olduğu üç ayrı konuda değerlendirmelerde bulunmuştur. Bu üç konu başlığından biri İzmir’in içme suyu sorununun kendisinin Devlet Su İşleri DSİ’ye verdiği talimatla çözüldüğü, bir diğeri İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesinin iki buçuk katı borçlu olduğu için borçlanma hakkının bulunmadığı, üçüncü konu başlığı ise kent altyapısına hiçbir yatırım yapılmadığı yönünde ifadeler içermektedir” hatırlatması yapıldı.

DSİ TAAHHÜDÜNÜN YARISINA BİLE ULAŞMADI

Açıklamada, İzmir yılda ortalama 292 milyon metreküp su tüketirken, DSİ’nin İzmir’e verebildiği su miktarının yıllık ortalama 13 milyon metreküp olduğu belirtildi. DSİ ile belediyeye bağlı İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi İZSU Genel Müdürlüğü arasında, Gördes Barajı’ndan İzmir’e su aktarılması amacıyla 2006 yılında bir protokol imzalandığı, fakat DSİ’nin sözünü tutmadığı ifade edildi. 2011 yılında hizmete giren barajla ilgili resmi rakamların sıralandığı açıklamada, DSİ’nin İzmir’e vermesi gereken su miktarının taahhüdünün yarısına bile ulaşmadığı anlatıldı.

DSİ 3,5 YIL İZMİR’DE SU VERMEDİ

Gördes Barajı’na ilişkin protokol ile İZSU Genel Müdürlüğü’nün İzmir’e verilecek suyun karşılığında, barajın toplam yapım bedeli olan 270 milyon lirayı 30 yılda DSİ’ye ödemeyi, DSİ’nin de İzmir’e yılda 59 milyon metreküp su vermeyi taahhüt ettiği vurgulandı.2015’in ikinci yarısı ile 2016, 2017, 2018 yıllarını kapsayan 3,5 sene boyunca DSİ’nin İzmir’e hiç su vermediği belirtilerek, “Susuzluktan kırıldığı iddia edilen İzmir, 3,5 yıl boyunca herhangi bir sıkıntı yaşamadan kendi kaynaklarıyla kente su vermiştir” denildi.

DSİ VERMEDİĞİ SUYUN PARASINI ALIYOR, ÜSTELİK FAZİNİ DE İSTİYOR

DSİ’nin, geçtiğimiz hiç su vermediği 3,5 yıl da dahil olmak üzere sözünün gereğini yerine getirmediği 10 yıl süresince İZSU’dan tahsilat yaptığı bildirildi. Açıklamada, “ DSİ, İzmirli’ye kullanmadığı suyun bedelini ödetmektedir. İZSU’nun Gördes Barajı için bugüne kadar ödediği miktar 55 milyon 611 bin TL’dir. Ama bunu da yeterli görmeyen DSİ, taahhüt ettiği ama veremediği suyun bedelinin yaklaşık 21 milyon lira tutan faizini de talep etmektedir” denildi.

BARAJIN DİBİ DELİK, SU TUTMUYOR

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin açıklamasındaki dikkat çeken konulardan biri de Gördes Barajı’nın yapım hatasına dair çarpıcı iddia. 2019 yılına gelindiğinde Gördes Barajı’ndan İzmir’e alınan su miktarının sadece 4,3 milyon metreküp olduğunu kaydeden belediye başkanlığı, “Geçen hafta tüm barajları dolduran rekor yağışlara rağmen Gördes Barajı’nda doluluk oranı bugün itibariyle hala yüzde 4,5 seviyesindedir. Çünkü ortada çok büyük bir sorun vardır. Gördes Barajı su tutmamaktadır. Kısacası Gördes Barajı, İzmir için bir lütuf değil, bir yük olmuştur” ifadesi kullanıldı.

SUYU GETİRMEDE GÖREV PAYLAŞIMI VURGUSU

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Aslında büyükşehirler suyu kendileri getirmek zorundadır” sözlerine karşılık olarak da 1053 numaralı yasaya atıf yapıldı. Yasada, su kaynağını teşkil eden barajlar ana isale hatları ve tasfiye tesislerinin DSİ tarafından, depo ve tevzi şebekelerinin ise belediyelerce yapılacağı hükmüne işaret edildi.

İZMİR'İN KREDİ BORÇLANMASI

Erdoğan’ın, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesinin 2,5 katı borçlu olduğu yönündeki” sözleri hakkında ise belediye “Sayın Cumhurbaşkanı’na verilen bilgi gerçeği yansıtmamaktadır” açıklaması yaptı. 2019 yıl sonu verileri baz alındığında, iddia edildiği gibi belediyen borcunun bütçesinin yüzde 59’una karşılık geldiği anlatıldı. Bu bağlamda, 2019 yıl sonu itibariyle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin toplam borç stokunun 5,5 Milyar TL, kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının 9,3 Milyar TL olduğu belirtildi. “Büyükşehir Belediyesi’nin 2031 yılına kadar vadeli olan, anapara ve faiz dahil borçlarının toplamı 2020 yılı gelirinin toplamına karşılık gelmektedir. Yani 1 yıllık geliri tüm borçlarını karşılamaktadır” bilgisi verildi. “Bu sağlam bütçe yapısı nedeniyle belediyemizin uluslararası değerlendirme kuruluşları tarafından kredi notu AAA olarak teyit edilmektedir” denildi.

TÜM BORÇLANMALAR BAKANLIĞIN ONAYI İLE YAPILIYOR

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yasa ile belirlenen borçlanma limitleri sınırının içerisinde kaldığına ilişkin verileri, yılda en az iki defa Hazine ve Maliye Bakanlığı’na gönderdiği vurgulandı. Belediyenin bugüne kadar gerçekleştirdiği tüm dış borçlanmalarda da bakanlığın “uygun” görüşü alındığı ve hiçbir prosedür hatasına mahal verilmediği kaydedildi. Ayrıca, 2020 yılında sadece üç belediyenin altyapı yatırımlarını desteklemek için dış finansman kaynağı yaratabildiğine dikkat çekilerek, bunların İzmir, İstanbul ve Manisa Büyükşehir Belediyeleri olduğu belirtildi. Belediyelerin, bakanlığın onayı ile ve çok uygun koşullarda finansman kaynakları sağlamasını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın takdir etmesi gerektiği ifade edildi.

HÜKÜMET İZMİR’E DESTEK OLMUYOR

İzmir’de 1995 yılındaki sel felaketinin ardından, belediyenin özkaynakları ile bugüne kadar kente yaptığı altyapı hizmetleri de anlatıldı. AKP İktidarı’nın İzmir’e destek olmadığı eleştirisinin de yapıldığı belediye başkanlığı açıklaması şöyle tamamlandı:
“İzmir kenti altyapı yatırımlarında yeteri kadar hükümet desteği almamaktadır. Örneğin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde metro bulunan kentlerimizin tamamında, metro inşaatlarında hükümet desteği olmasına karşın, İzmir’de hükümetimizin 1 metre tüneli bulunmamaktadır. Hükümetin yapmayı taahhüt ettiği Halkapınar-Otogar metro projesi de 7 yıldır bakanlıkta beklemektedir. Buna rağmen belediye ile hükümetin aynı devletin kurumları olduğu bilinciyle azami düzeyde uyumlu çalışma iradesini koruyor ve bu kentin hak ettiği yatırımları el birliğiyle gerçekleştirecek olmanın umudunu taşıyoruz. “