HDP'nin önceki eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 28’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobani Davası, Ankara 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı.

Sincan Cezaevi kampüsü içinde yer alan duruşma salonunda görülecek dava için olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. HDP yöneticileri, milletvekilleri ve partililer arama noktalarından geçtikten sonra duruşma salonunun önüne alındı.

Foto: SÖZCÜ / Polis, HDP'lilerle gazeteciler arasına barikat kurdu.


Duruşma öncesi açıklama yapmayı planlayan HDP yöneticileri ile basın mensupları arasına yerleşen polis, kalkanları kaldırarak görüntü alınmasına izin vermedi. Engellemelere karşın HDP Eş Başkanı Mithat Sancar kısa bir açıklama yaptı. Sancar'ın açıklaması cep telefonları ile çekildi.

Foto: SÖZCÜ / Avukatlar duruşma salonunu terk etti.


AVUKATLAR DURUŞMAYI TERK ETTİ

Çok sayıda avukatın katıldığı duruşma salonunda da zaman zaman gerginlik ve yoğunluk yaşandı. Duruşma salonuna giren avukatlar, dışarıda kalan meslektaşlarının içeri alınmasını talep etti. Mahkeme heyeti bu talebi pandemi ve güvenlik gerekçesi ile reddetti. Avukatların itirazını sürdürmesi üzerime mahkeme başkanı duruşma düzenini bozanları dışarı atacağını dile getirdi. Bu sözleri protesto eden avukatlar alkışlarla duruşma salonu terk etti. O anlarda çekilen görüntüler de sosyal medyadan paylaşıldı.

DEMİRTAŞ'TAN ALKIŞLI DESTEK

Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katıla Selahattin Demşrtaş da avukatların protestosuna alkışlarla destek verdi. Avukatların mahkeme heyetini protesto ederek salondan ayrılmasının ardından davanın sanıkları da, kimlik tespiti için sorulan sorulara salonda savunma olmadığı gerekçesiyle yanıt vermedi.

Foto: İHA


 “BU BİR İNTİKAM DAVASIDIR”

Davayı "intikam davası" olarak niteleyen Sancar açıklamasında şunları söyledi:

* Kobani davası denen, siyasi kumpas davasının ilk duruşması bugün biraz sonra başlayacak. Duruşma başlamadan önce bir araya gelmek istiyorduk ama gördüğünüz gibi aramıza duvarlar ördüler. Bu hakikatten korktuklarının bir başka kanıtıdır. Sesimizi bastırabileceklerini sanıyorlar, yanılıyorlar.

* Bu davada da bizi sindirebileceklerini düşündüler yanıldıklarını bugün ve bundan sonra göstereceğiz. Bu bir siyasi kumpastır. Bu Türkiye’de demokrasi inancı, özgürlük umudunu, barış özlemini yok etme davasıdır.

* Biz de barış, özgürlük, demokrasi, hakikat için direnmeye devam edeceğiz. Bu bir intikam davasıdır aynı zamanda. 2014 yılındı IŞID’ın Kobani’de yenilmesinin sonuçlarını hazmedememiş iktidarın öfkesinin ürünü olan bir davadır.

* HDP’nin bu iktidara yaşattığı yenilgilerin yarattığı öfkenin ürünü olan bir intikam davasıdır. Bunu hep birlikte boşa çıkaracağız.

Foto: Twitter / HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar duruşma öncesi kısa bir açıklama yaptı


BASIN AÇIKLAMASINA POLİS MÜDAHALE ETTİ

Kobani Davası’na ilişkin İstanbul İl binası önünde açıklama yapmak isteyen HDP'lilere polis müdahale etti. Açıklamadan önce il binası ve çevresini kapatan polis, binanın olduğu sokağa giriş ve çıkışları kapattı. Açıklamanın başlamasına dakikalar kala kapının önünü de kapatan polis, içeriden dışarıya kimsenin çıkmasına izin verilmedi. Mezopotamya Haber Ajansı muhabiri Enes Sezgin ve Artı TV muhabirlerinin de bulunduğu çok sayıda kişiyi gözaltına alındı

"TERÖRİST DEMİRTAŞ" SLOGANI

Duruşma salonu önünde bekleyen sanık avukatları ile müşteki gaziler arasında da gerginlik yaşandı. Gazi rozeti takan müşteki gaziler “Terörist PKK, terörist Demirtaş” diye slogan attı.

108 SANIK YARGILANACAK

İddianamede 27’si tutuklu, 6’sı hakkında adli kontrol kararı, 75’i hakkında da yakalama kararı bulunan 108 kişi için “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” ve “nitelikli adam öldürme” suçlarından 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Ayrıca sanıklar hakkında 29’ar kez “öldürmeye teşebbüs,” 3 bin 777’şer kez “mala zarar verme”, 25’er kez “alıkoyma”, 395’er kez “hırsızlık”, 15’er kez “yağma”, 308’er kez “iş yeri ve konut dokunulmazlığı ihlâli”, 13’er kez “Türk bayrağını yakma”, 7’şer kez “Atatürk’ü Koruma Kanununa muhalefet” suçlaması bulunuyor.

BİN 200 AVUKAT SAVUNMA İÇİN YETKİ BELGESİ SUNDU

HDP’den yapılan açıklamada, mahkemeye “savunma” yapmak için bin 200 avukatın yetki belgesi sunduğu; ayrıca çok sayıda avukatın da duruşmaya gözlemci olarak katılacağı ifade edildi. Açıklamada, Adalet İçin Hukukçular, Avukat Dayanışması, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Çağdaş Avukatlar Grubu (İstanbul ve İzmir) gibi sivil toplum kuruluşlarının ve İzmir, Diyarbakır, Van, Şırnak, Şanlıurfa, Tunceli, Hakkâri, Ağrı, Bursa ve Mardin barolarından da temsilcilerin duruşmaya katılacağı belirtildi. Duruşmayı izlemek için ayrıca İsveç Sosyal Demokrat Parti, İtalya Demokratik Partisi, Avrupa Parlamentosu Avrupa Özgür İttifakı’nın da bulunduğu 11 yabancı heyet temsilcisinin de Ankara’ya geleceği kaydedildi.

CHP’DEN 4 KİŞİLİK HEYET

CHP de davayı Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyeleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Haydar Hakverdi, Servet Ünsal ve Parti Meclisi’nden Semra Dinçer’in olduğu 4 kişilik heyetle takip ediyor. TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve TİP Milletvekili Ahmet Şık da davayı izleyenler arasında yer alıyor.

DURUŞMA GERGİN BAŞLADI

Mahkeme Başkanı Bahtiyar Çolak, kimlik tespiti yaptığı sırada, sanık avukatlarının bulunduğu bölümden bir kısım avukatın salona alınmadığı, bu avukatların alınması yönündeki talepler iletildi. Mahkeme Başkanı Çolak, güvenlik ve COVID-19 tedbirleri kapsamında salonun kapasitesi dışında kimsenin salona alınamayacağını, başka bir duruşma salonuna kurulan sistem sayesinde duruşmayı her isteyenin takip edeceğini bildirdi.

Bazı avukatlar ise salonda gereğinden fazla güvenlik görevlisi bulunduğunu, bu kişilerin çıkartılıp avukatların alınmasını talep etti. Mahkemenin bunun kabul etmemesi sonrası avukatlar ile Mahkeme Başkanı Çolak arasında tartışma yaşandı. Kimlik tespiti için sırası gelen sanıklar da avukatlarının salona alınmaması nedeniyle hiçbir soruya cevap vermeyeceklerini söyledi.

Çolak ile bazı sanıklar arasında yaşanan diyaloglar tutanağa geçildi. Kimlik tespiti devam ederken, sanık avukatları da duruşma salonunu terk etti. Kimlik tespitini tamamlayan mahkeme, sanıklara yönelttiği sorulara cevap verilmemesini tutanak altına aldı.

AVUKATLAR YİNE SALONU TERK ETTİ

Daha sonra avukatların tamamı salona girdi. Sanık Selahattin Demirtaş'ın avukatı Mahsuni Karaman, müvekkilinin usül ve reddi hakim talebi ile ilgili söz istediğini belirtti. Ardından, sanıklar Figen Yüksekdağ ile Sebahat Tuncelin de avukatları da aynı taleplerde bulundu.

Talepleri reddeden heyet, iddianamenin okunmasına geçti. Sanık avukatları ile izleyici sıralarında bulunan HDP'li milletvekilleri, masalara vurarak ve alkışlayarak mahkemenin kararını protesto etti. Yaklaşık 15 dakika bu şekilde, okunan iddianamenin duyulmasını engelleyen avukatlar daha sonra topluca salondan çıktı.

REDDİ HAKİM TALEPLERİ İÇİN SÜRE VERİLDİ 

Mahkeme, iddianamenin özetinin okunmasının ardından, avukatların alkışla ve masalara vurarak salonu terk etmelerini tutanaklara geçirdi. Mahkeme ayrıca bazı sanık avukatlarının UYAP üzerinden verdikleri dilekçede reddi hakim talebinde bulunduklarını bildirdi. Ardından da Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Sebahat Tuncel'e reddi hakim talepleri konusunda söz verildi. Sanıklar, saatin geç olması nedeniyle talepleri sunmak için süre istedi.

Bu arada duruşmaya SEGBİS ile katılan Demirtaş ve Yüksekdağ, ses sisteminden kaynaklı, gün boyu duruşmada yapılan konuşmaları duymadıklarını, bunu dile getirmek için gösterdikleri çabanın da sonuç vermediğini iddia etti. Mahkeme, Demirtaş, Yüksekdağ ve Tuncel'e reddi hakim taleplerini yazılı vermek üzere süre verilmesine, bazı sanık avukatlarının UYAP üzerinden verdikleri reddi hakim taleplerinin reddine karar vererek, duruşmayı 3 Mayıs tarihine erteledi. DHA