Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da baba ocağı olan Rize'nin Güneysu ilçesindeki Gürgen deresine Baro Elektrik Üretim A.Ş tarafından yaklaşık 2 yıl önce "yol yapıyoruz" denilerek bölge halkını kandırıp HES yapılmaya başladı. HES borularını görünce kandırıldıklarını anlayan köylüler ve çevre dernekleri şirketi CİMER'e şikayet edip yapımı devam eden Alicik 1-2 HES'lerin iptali için Rize İdare Mahkemesine dava açtı.

ONARILMAYACAK ZARAR VERMİYOR

Bölgede yapılan bilir kişi raporunu inceleyen ve tekrar bilir kişi raporu alınmasına gerek duymayan mahkeme, 2010 yılında iptal edilen ÇED raporundaki eksikliklerin şirket tarafından giderildiğini, dereye bırakılacak can suyunun belirlendiği ve alınan önlemlerin yeterli olduğunu, derede balık geçişlerinin olmadığını belirterek ve HES projelerinin çevreye onarılmayacak zararlar vermeyeceğini, "Proje sahasında yürütülecek çalışmaların tarım arazileri, su kaymakları, orman alanları, yerleşim yerleri, Çevre Kanunu ve ÇED yönetmeliği kapsamında kabul edilir düzeyde olduğu anlaşıldığından, hukuka ve ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır" denilerek HES'lerin yapımına izin verdi.



2010’DA İPTAL EDİLEN ÇED RAPORU DEĞİŞMEDİ AMA KARAR DEĞİŞTİ

Kararın kabul edilebilir bir tarafı olmadığını açıklayan Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlılarını Koruma Derneği başkanı Ceyhun Kalender, şunları söyledi:

- 2010’da Alicik HES projesine dava açmıştık. O tarihte yapılan bilirkişi raporuna göre Rize İdare Mahkemesi projeyi iptal etmişti. Peki aradan geçen 10 yıl zarfında ne değişti? Aynı HES, aynı köy. Şirket 2010’da iptal edilen ÇED raporunu sözde revize ederek, kopyala yapıştır yöntemiyle yeniden düzenledi ve vatandaşlardan gizleyerek, bilgilendirme toplantısı yapmadan hayata geçirmek istedi. Sonra da bilir kişi heyeti ÇED raporundan kopyala yapıştır yöntemiyle bir rapor hazırladı. Maalesef mahkeme de bu rapora göre kararını verdi. Küresel sermayenin, şirketin, ortaklarının, destek veren siyasilerin, muhtarların ve yandaşlarının gözü aydın olsun. Kazandılar ama şimdilik.

Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlılarını Koruma Derneği Başkanı Ceyhun Kalender


BU HES DEĞİL YIKIM PROJESİDİR

- Bu HES değil bir yıkım projesidir. Şirket sadece derenin suyunu almakla kalmadı, bütün vadiyi tahrip ederek bir proje yürüttü. Metrelerce yükseklikteki beton duvar insan ve hayvan geçişlerini engelledi. Derede binlerce pullu alabalık katledildi. Tarım ve hayvancılığın geleceği karartıldı. Arıcılık bitirildi. Kısaca geri dönüşü imkansız zararlar verildi. Gelecekte buradaki yaşam tümüyle tehlike altına girdi. Vatan sevgisi kapındaki ağaçtan, köyündeki dereden başlar, anlayışımız doğrultusunda köyde yaşayan vatandaşların neredeyse tamamı köyüne, toprağına, yaşam alanlarına sahip çıkma gayreti içinde olmuştur.

Avukat Remzi Kazmaz


KARARA İTİRAZ EDİLECEK

Davanın avukatı olan Remzi Kazmaz ise, yıllardan beri beklenen kararın olumsuz çıktığını dile getirerek, şunları söyledi: Yetersiz su debisine rağmen hangi bilimsel kararla, hangi vicdanla bu derenin üzerine HES kurulabileceğine karar verildi? Bu iş burada bitmez. Gürgen Deresi üzerinde bu şekilde HES çalışmaların devam etmesi durumunda, telafisi imkansız çok büyük zararlar ortaya çıkacaktır. Ayrıca yapılan işler hem hukuka hem de iş ahlakına aykırı. Yol yapıyoruz dediler, halka yalan söyleyerek başladıkları HES çalışmalarında kendi ÇED Raporlarına bile uymayarak hukuku tamamen katlettiler Mücadelemiz devam ediyor. Mahkeme kararını Danıştay’a taşıyarak hakkımızın peşinden sonuna kadar koşacağız.