Türk basın tarihinde kurucu genel yayın yönetmeni olarak çıkardığı 9 gazetenin başarısı nedeniyle ‘Tirajların Efendisi’ olarak anılan usta gazeteci Rahmi Turan’ın SÖZCÜ Kitabevi’nden yeni çıkan 2 kitabı ‘Tebessüm’ ve ‘Baba’dan Fıkralar’ ile mizahın gücünü ortaya koyuyor. Kitapların ön sözünde “Siyaset, ekonomi, yoksulluk insanları huzurla gülemez hale getirdi. Gülmeyi bile unuttuk. Oysa tebessüm kana en hızlı yayılan ilaçtır” diyen duayen gazeteci Turan’la mizaha, ülkeye dair konuştuk.

Turan, “Bugün ülkeyi yönetenlerin karikatürlerini yapmak, onları hicvetmek için yürek ister” dedi.


DEMİREL FIKRA ÜSTADIYDI

- SÖZCÜ’deki köşenizde Tebessüm başlığı altında fıkralardan oluşan bölümü yıllardır yazıyorsunuz. Tebessüm adlı kitabınız da o bölümden seçkilerden oluşuyor. Mizahın hayatınızdaki yeri çok büyük olmalı Rahmi Bey…

İçinde bulunduğumuz bu sıkıntılı günlerde okurlarımızın biraz tebessüm etmesini sağlayabilmek için günlük yazılarımın altına kısa bir fıkra yazıyorum. Karikatürist arkadaşım Ergin Asyalı da aktüaliteye uygun bir karikatür çiziyor. Gülmek ve güldürmek insanın ruhsal sağlığı için çok önemli… Bu nedenle kitabın kapağına “Tebessüm kana en hızlı karışan ilaçtır” diye yazdık.

- Arka arkaya 2 fıkra kitabınız yayınlandı. Biri ‘Tebessüm’ diğeri ‘Baba’dan Fıkralar’… Bu kitaplar nasıl ortaya çıktı?

Fıkraları kitap halinde basma fikri SÖZCÜ Satış Dağıtım Direktörü ve SÖZCÜ Kitabevi yöneticisi Bilal Ak’a ait. Bana “Rahmi Bey, sütunundaki fıkralar çok eğlenceli… Gazete sayfalarında kalmasın, kitap yapalım, kalıcı olsun” dedi. Tebessüm kitabı çok ilgi görünce eski yıllarda birkaç defa basılan Baba’dan Fıkralar kitabının da yeni baskısını yaptık. Çeşitli zamanlarda ve özellikle yurt dışı gezilerinde 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in bizzat kendisinden dinlediğim fıkraların kitabıdır bu… Demirel bir fıkra anlatma üstadı idi… Ülkenin sorunlarını anlatırken bunu fıkralarla süsler, siyasi eleştirilerini çoğu zaman böyle yapardı.

- Kitapta ‘Toplum gülmeyi, tebessüm etmeyi unuttu’ diyorsunuz.  Dünyanın en mutlu ülkeleri sıralamasında Türkiye 104. sıraya gerilerken nasıl güleceğiz?

Evet, zor günlerden geçiyoruz ama asla umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Gülmek ve insanlarımızı güldürmek zorundayız. Aksi halde hayat çok bayat, tatsız-tuzsuz bir şey olur. Umutsuz yaşanmaz!

DERİN BİR HOŞGÖRÜ VARDI

- İlk baskıları,  9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hayattayken çıkan “Baba’dan Fıkralar” yenilenerek basıldı. Onunla tüm seyahatlerine katılan gazetecilerdensiniz. Anlattığı fıkralarda dönemin sert eleştirileri de var. İnsan okudukça “Bunlar bu devirde olsa, kim bilir neler olurdu?” diye düşünüyor…

Demirel, Özal ve Ecevit dönemlerinde derin bir hoşgörü vardı. Liderlerin hemen hepsi (Erbakan da dahil) mizaha açık, anlayışlı liderlerdi.  Her bir fıkra o döneme ait olsa bile hâlâ şaşırtıcı şekilde güncelliğini koruyor.


Siyasette hoşgörüsüzlük hakim, tolerans kalmadı


- Demirel’in bir mizah ustası olduğunu söylediniz. Karikatüristler de Süleyman Demirel’den Bülent Ecevit’e, Turgut Özal’dan, Necmettin Erbakan’a kadar yüzlerce eleştirel karikatür çizdiklerini, ancak bugün aynı karikatürleri çizseler hapsi boylayacaklarını söylüyorlar. Siz ne diyorsunuz? Geçmişten günümüze ne değişti?

Siyasette hoşgörüsüzlük hakim oldu. Tolerans diye bir şey kalmadı.  Bugün ülkeyi yönetenlerin karikatürlerini yapmak, onları hicvetmek için yürek ister… Yalnız yürek değil, hapse girmeyi de göze almak gerekir. Cezaevlerinde çok sayıda gazeteci ve yazar var. Karikatüristlerden de yatıp çıkanlar oldu. Oysa eski dönem böyle değildi. Ülkeye hoşgörü iklimi hakimdi. 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve 8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın, gazetede çıkan karikatürlerin orijinalini isteyip onları çerçevelettiğini hatırlıyorum.

- Hatırladığınız ve unutulmazlar listenizde ilk sıradaki fıkra ve karikatür hangisiydi?

Gırgır ve Fırt dergilerinde Demirel, Ecevit, Özal ve Erbakan’ın çıplak dansöz kıyafetinde göbek atan karikatürleri çıkmıştı… “Siyasi dansözler”, “Bizim liderler iyi kıvırtıyor” mealindeki sözlerle yayınlanmıştı.

‘İZİN SENİN RAHMİ BEY KARDEŞİM’
Bu fotoğrafın çekildiği anları Turan şöyle anlattı: “Rahmetli Cumhurbaşkanı Demirel ile bir yurt dışı gezisi sırasında uçakta, not aldığım fıkralar üzerinde sohbet ediyoruz. Ben ‘Anlattığınız fıkraları izninizle kitap yapacağım’ deyince Demirel ‘İzin senin Rahmi Bey kardeşim’ diyor.”

Andımız’ın kaldırılması skandal bir karardır


- “Tirajların Efendisi” olarak ‘yazılı basın bitecek, dijitalleşme başladı’ yorumlarına katılıyor musunuz?

Dijitalleşme çoktan başladı. Bugün internet siteleri, çok sayıda okur topluyor. Bu da gazetelerin tirajlarını önemli oranda etkiliyor. Eskiden 1 milyon tirajlı gazeteler vardı. Şimdi bu rakamlar bir hayal. İnternet gazeteciliği daha da gelişecek mutlaka. Yazılı basında tirajlar ve gazete sayıları önemli oranda azalacak.  Fakat sektör ufalsa bile yaşamaya devam edecek diye düşünüyorum.

- Mizahın doğası muhaliftir denir. Politik mizah bitiyor mu?

Mizah bitmez tabii ki ama zayıflar… Siyasette tahammülsüz bir hava var. Sadece mizah değil basın özgürlüğünde de ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Bugün basın özgürlüğünde, dünyanın 180 ülkesi arasında 154’üncü sıradayız. Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Türkiye’yi basını özgür olmayan ülkeler arasında gösteriyor. Hazin bir durum!

- Andımız’ın kaldırılması,  siyasetin ağır dili, kavgalar, ekonomik yangın… Her gün yeni bir gündeme uyanıyoruz. Tecrübelerinize dayanarak nereye varacak tüm bu süreç?

Çok sıkıntılı günler yaşayacağız. Bu zihniyetle Türkiye huzura ve ekonomik rahatlığa kavuşamaz. Ama her şeyin bir sonu vardır. Umutsuz olmayalım. Andımız’ın kaldırılması meselesine gelince… Bu bir skandaldır ve ulusumuzun gerçekleriyle çatışan bir karardır. Türk olmanın nesi rahatsız etti onları, bilemiyorum! Bir üst kimlik olan Türk adını ırkçılık olarak kabul edenler iyi niyetli kişiler değildir. Türk binlerce yıldır vardır ve sonsuza kadar var olacaktır. Andımız kimliğimizdir ve Türklükle gurur duyuyoruz. “Ne mutlu Türk’üm diyene!”

SÖZCÜ KİTABEVİ'NE ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN