TTB’nin raporunda sağlık çalışanlarının üçte ikisinin kadınlardan oluştuğu, buna karşın kadın idareci sayısının üçte bir olduğuna dikkat çekildi. Bu durumun toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleşmesine ve cinsiyet körü politikaların uygulanmasına neden olduğuna vurgu yapıldı.

Salgın sürecinde kadınların yaşadıklarının detaylı analizinin yapıldığı rapora göre kadınlar kişisel koruyucu ekipmana erişimde sorun yaşadı. Düzenli test yapılmadı. Uzun çalışma saatleri, fazla mesai, yetersiz dinlenme sürelerine karşın, çalışma saatlerinde yeterli ve dengeli beslenemedi.

Tuvalet ihtiyacı karşılanmasında bile sorunlar yaşadı. Emzirme izni ve küçük çocuğu olanlara izin kullandırılmadı. Cinsiyetçi iş bölümü arttı. Tüm bu iş yüküne ek olarak pandemi nedeniyle ev içindeki artan iş yükü de eklendi.

KADIN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ YÜZDE 94’Ü KAYGILI

Covid-19 salgını, kaygı, sağlık anksiyetesi, yalnızlık, sosyal izolasyon, damgalanma, finansal zorluklar, değişen iş ve çalışma koşulları ve ailelerinden ayrı kalma gibi nedenlerle kadın sağlık çalışanlarının ruh sağlıklarını olumsuz etkiledi. Buna ek olarak, bireysel  veya toplu olarak stres, zorluklarla baş etme açısından kaynak ve olanaklar oluşturulmaması tükenmişliği artırdı. Nöbette, filyasyonda, poliklinikte görevi başındayken hasta ve hasta yakınları tarafından gerçekleştirilen saldırılar kadın sağlık çalışanlarında anksiyete, depresyon ve tükenmişliği beraberinde getirdi. Kadınların yüzde 94’ü salgın süresince kendilerini kaygılı hissettiğini söyledi.

BU SÜRECİ KADINLAR DAHA AĞIR YAŞADI

Rapora göre ataerkil çalışma ilişkileri ve cinsiyetçi iş bölümü bu süreci kadınların daha da ağır yaşamasına yol açtı. Salgın sürecinde kuraldışı ve daha da despotikleşen çalışma ilişkileri; kadınların şiddet görmesine, eşitsizliklerin artmasına, kadın yoğun sektörlerde güvencesizlik, ayrımcılık, kuralsızlık, kötü muamele artmasına neden oldu. Çalışma düzenindeki belirsizlikler, kendi uzmanlık alanı dışında Covid-19 servis ve poliklinik gibi çalışma şekli, iş yerinde yapılması gereken evrak işlerini eve götürmek zorunda kaldı.

EN ÇOK ÇALIŞTILAR, İLK ONLAR ÇIKARILDILAR

TTB'nin raporunda, pandemi hastanelerinde ya da kamu hastanelerinde çalışan kadınlar rapor ve izin kullanamadığı, ek ödemelerin adil dağıtılmadığı, salgın boyunca sağlık çalışanlarının sayı olarak yetersizliği kendini hissettirirken ilk işten çıkarılan kesimin kadın işçiler olduğu belirtildi. 4d’li taşerondan kadroya geçen çalışanların, (özellikle kadın sağlık işçileri) ağır şartlarda çalıştığı ve genellikle çalıştıkları kurum tarafından sağlık çalışanı olarak kabul edilmediklerinden dolayı da kişisel koruyucu ekipmanlara ulaşmada sorunlar yaşadığı bildirildi.

ÇALIŞIRKEN EVE GİDİP ÇOCUK EMZİRİP İŞE DÖNDÜ

Salgın politikaları düzenlenirken bakım ve eğitim öncelenmediği için çocuk bakımının önemli problem oluşturduğu belirtilen raporda, "10 yaş üstü çocukların evde yalnız kalabilmesi tartışmalı bir konu iken sağlıkçıların 10 yaş altı çocukları olduğunda bile izin hakkı olmaması çocuk bakımında zorluklar yaratı. Kadın sağlık çalışanlarının, filyasyon çalışmalarında, polikliniklerde çalışıp, eve gidip bebeğini emzirip tekrar işe dönüş yaptığı örnekler yaşandı" denildi.

[old_news_related_template title="TTB, okulların açılma kriterlerini sıraladı" desc="Türk Tabipler Birliği (TTB) 'Haziran 2021 itibariyle Covid-19 pandemisinde okullar nasıl açılmalı?' tutum belgesini kamuoyu ile paylaştı. Yerleşim birimlerinde vaka sayısına bağlı olarak okulların açılması için kriterleri ile uygulanması gereken önlemleri sıraladı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/05/31/iecrop/sinif-dha_16_9_1621527237_16_9_1622452336.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/ttb-okullarin-acilma-kriterlerini-siraladi-6460750/"]