KRT TV’nin Şimdiki Zaman programında konuşan SÖZCÜ yazarı Uğur Dündar, yangın felaketini değerlendirdi. Dündar, şu ifadeleri kullandı:

* Çok acı şeyler yaşıyoruz. Belki başlangıçta güçlü bir yangın söndürme filosuyla önlenebilecek olan, bastırılabilecek olan küresel iklim değişikliğiyle de biraz hız kazanan, orman yangınlarımızı felaket boyutuna varmadan ve ülkenin çok önemli zenginliklerini yitirmeden, insanlarımızın canlarını, mallarını kurtararak, doğayı ve canlıları koruyarak atlatabilirdik.

* Ama ne yazık ki artık hem vizyonsuzluk, hem liyakatsizlik, hem de kadrosuzluk nedeniyle Türkiye gibi coğrafyasının en güçlü ülkelerinden birini çok daracık bir kulvara sıkıştıran, AKP iktidarının iş bilmezliği yüzünden ve elimizdeki yangın söndürme amacıyla kısa sürede faaliyete geçirilebilecek bir uçak filosunu da inatla, ısrarla apronda tutarak çok büyük kayıplara yol açtılar.

* İnsanın yüreğini en fazla, önlenebilecek, daha fazla zarar vermeden söndürülebilecek bu yangınların felaket boyutuna varması yakıyor. Türkiye’nin ben buna müstahak olmadığına inanıyorum.

“THK, CUMHURİYETİN GÜZİDE KURUMU OLMASI NEDENİYLE AKP’NİN HEDEFİ HALİNE GELMİŞTİR”

Türk Hava Kurumu’nun durumu ve yangın söndürme uçağı filosuyla ilgili tartışmalara değinen Dündar, şöyle devam etti:

* Türk Hava Kurumu, cumhuriyetin simgelerinden biri. Hepimizin çocukluğunda çok önemli anılar bırakmış olan, ailelerimizin kurban derilerini bağışladığı ve böyle felaket anlarında imdada koşan filolara sahip, Türkiye’de havacılık sanayinin, havacılığın gelişmesine çok anlamlı katkılarda bulunan, pilot yetiştiren, planör kursları açan, havacılığı sevdiren bu güzide kuruluş, cumhuriyetin diğer kurumları gibi, nasıl Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında cumhuriyetin dikişi ağaçları teker teker satıldılarsa, yerlerinden söküldüler ve başka kurumlara döndürüldülerse, Türk Hava Kurumu da benzer bir akıbeti yaşıyor.

* İnatla, ısrarla, Türk Hava Kurumu’nun paralize olmasını, gücünü yitirmesini, onun yerine başka birtakım kuruluşların, kurumların ve yandaşların ihalelerle Türk Hava Kurumu’nun yaptığı işleri üstlenmesine yol açabilecek bir anlayışa sahip iktidar. Bunun adına koyalım. Türk Hava Kurumu, cumhuriyetin güzide kurumlarından biridir. Ve AKP’nin hedeflerinden biri haline bu nedenle gelmiştir.

“KİRALIK HAVA ARAÇLARIYLA YANGIN SÖNDÜRMEYİ DÜŞÜNMEK ÇOK BÜYÜK BİR YANLIŞ”

Diyorlar ki ‘Hurda uçaklar, motorlarına kuşların yuva yaptığı uçaklar’...Hiçbir uçak eskimez, hiçbir uçak hurdaya çıkmaz. Yeter ki bakımları, kitaplarında yazıldığı gibi periyodik olarak sürdürebilsin. Siz eğer 2021 model bir uçağa da gerektiği şekilde bakmazsanız o uçaktan da hiçbir şekilde yararlanamazsınız; hatta uçağın çakılma tehlikesini yaratırsınız. Türkiye gibi her yaz orman yangınlarının arttığı bir ülkede, kiralık helikopter sayısını artırarak, yangın söndürmeyle mücadele etmeyi düşünmek de başlı başına çok büyük bir yanlış.

“RUS UÇAKLARINI BAŞKA ÜLKELER TERCİH ETMİYOR”

* Ayrıca gelen 3 adet Rus Beriyev-200 model uçak da başka ülkeler tarafından asla tercih edilmeyen, onun yerine çağın en değerli, en başarılı yangın söndürme aracı olarak kabul edilen, S-64 Sikorsky Skycrane helikopterlerinin tercih edildiği bir dünyada yaşıyoruz. Neden tercih ediliyor bu? Çünkü gövdesine suyu depoluyor. Bambi bucket adı verilen kovalara doldurmuyor, gövdesine depoluyor, hortumuyla 45 saniyede 10 ton suyu alıp anında yükselerek yangının tam da odağına adeta bir uçak gibi gövdesinden boşaltıyor.

* Orman yangınlarında ilk yarım saat çok önemli. Eğer ilk yarım saatte siz bu yangını söndürebilirseniz, yayılmasını engelleyebilirseniz o zaman tehlikeyi bertaraf ediyorsunuz. Ama yarım saate sonrasında bu helikopterle yapacağınız sulamalar yangını söndürmediği gibi tam tersi bir etki yaratabiliyor. Az miktarda sular yangını azdırabiliyor.

"GEÇMİŞTEKİ UYGULAMALAR BAŞARI SAĞLADI"

Türkiye’nin geçmişte yangın söndürme faaliyetleri ile bu dönemi de karşılaştıran Dündar, “Türkiye geçmişte THK’nın dışında başarılar sağlamış. Örneği Türk Havacılık Endüstrisi, ABD’nin deniz kuvvetlerine verdiği S-2E Tracker uçaklarından 15 tanesine sahipti. 1998’de dönemin Türk Havacılık Endüstrisi bunlardan birini aldı ve modifiye etti. Yangın söndürmeye uygun bir amaca dönüştürdü. İlk uygulamalarda son derece başarılı sonuçlar alındı.

1999’da Tüpraş tesislerinde çok büyük bir yangın çıkmıştı. O yangının söndürülmesinde bu uçak devreye girdi. Başarıyla yangının söndürülmesine katkı sağladı. Bu uçaklar, yangını söndürmede çok etkin olan köpük ve kimyasal maddeler de atabiliyorlar” diye konuştu.

"TÜRKİYE HİÇ HAK ETMEDİĞİ BİR DURUMA DÜŞTÜ"

Uğur Dündar, yangın felaketini şöyle özetledi:

* Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının ülkeyi bugün getirdiği çaresizlik fazla söze gerek bırakmıyor. Felaket haberleri de hiçbir şekilde abartıya gelmiyor. Görüntüler yeterince her şeyi anlatıyor. Vizyonsuzluk, liyakatsizlik, beceriksizlik, giderek daralan bir kadroyla çalışmak, o kadrodakilerin de genellikle kendi çıkarlarını hep ön planda tutan uygulamalar yapması nedeniyle Türkiye hiç de hak etmediği bir duruma düştü. Coğrafyasının en güçlü ülkesi, ne yazık ki cayır cayır hala yanmaya devam ediyor.

BAKANI İSTİFAYA ÇAĞIRDI

Felaketlerden birinci dereceden sorumlunun Tarım ve Orman Bakanı  Bekir Pakdemirli olduğunu da belirten iktidar, bir meclis soruşturması açılması ve bakanın istifa etmesi çağrılarında bulunarak şöyle konuştu:

* Ne yazık ki bugünün Orman Bakanı’nın öngörüsüzlüğü nedeniyle bu coğrafyada hızla hareket edebilecek, denizden su ikmali yaparak, yangının daha başlangıç aşamasında genişlemesini engelleyecek müdahalelerde bulunabilecek bir hava söndürme filosunu oluşturamamış. Eğer böyle bir filo Türkiye’nin elinde hazır durumda olsaydı yangınlar felaket boyutuna ulaşmaz, bugün içinde bulunduğumuz bu korku dolu dakikaları da hiçbir şekilde bu toplum yaşamazdı.

* Olay, bu nedeniyle artık eleştiri boyutlarını aşmış durumdadır. Bana göre sağlıklı bir demokraside derhal meclis soruşturması açılarak buradaki ihmallerin ve beceriksizliklerin neler olduğu, facianın bu boyuta niçin vardığı bir meclis soruşturmasıyla belgelenir, tespit edilir, gereğinin yapılması istenirdi. Bu aşamada muhalefet partilerine çok büyük görev düşüyor.

* Bu yangınlar bu boyuta nasıl geldi? Neden bir öngörüsüzlük egemen oldu? Niçin orman teşkilatının bugüne kadar süregelen yangın söndürme mücadelesinin deneyimi ve hafızası yetersiz kaldı? Niçin Türkiye’nin filolara harcayacak paraları varken onlar başka yerlerde kullanıldı? Bunlar çok vahim saptamalar. Bunun birinci derecede sorumlusu Tarım ve Orman Bakanı’nın gayet tabi artık istifa etmesi, ondan beklenen bir davranış olmalı.

[old_news_related_template title="Yılmaz Özdil felaketi anlattı: Böyle bir çaresizliğe şahit olmadım" desc="4 gündür Bodrum'da yangın bölgelerinde bulunan SÖZCÜ yazarı Yılmaz Özdil, '40 yıllık gazeteciyim, 17 yaşımdan beri orman yangını haberi yaparım. Böyle bir çaresizliğe şahit olmadım. Askerin söndürme çalışmalarına katılmadığı bir orman yangınını hayatımda ilk defa görüyorum' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/08/03/iecrop/ozdil-1_16_9_1628010229.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/yilmaz-ozdil-40-yildir-gazeteciyim-boyle-caresizlik-gormedim-6572871/"]

[old_news_related_template title="Muhittin Böcek'ten 'yangın cehenneminde partizanlık' açıklaması" desc="Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, yangın bölgesinde Cumhur İttifakı'nın 'siyasi partizanlık' yaptığını, helikopterlere talimat verdiğini söyledi. Böcek, 'Burada AK Partili belediyelere, Cumhur İttifakı’ndaki belediyelere oralar görev verilmiş. Orada siyasiler rastgele ‘Falan mahalleye gitsin orada yangın varmış’ diye yönlendiriyor. Böyle bir şey olabilir mi? Manavgat belediye başkanına yok, diğer AK Partili belediyelere sorumluluk veriyorlar. Bu nasıl bir iştir? Sayın Cumhurbaşkanımıza söyleyeceğim. Böyle bir şey olamaz' diyerek sitem etti." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/08/03/iecrop/bocek-dha-1_16_9_1628016277.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/muhittin-bocekten-yangin-cehenneminde-partizanlik-aciklamasi-6573041/"]