SÖZCÜ yazarı, usta gazeteci Uğur Dündar, SÖZCÜ TV’de Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş’ın konuğu oldu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“BURADAN HUKUKEN BİR ŞEY ÇIKMAZ”

26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında "Türkiye Cumhuriyeti'nde Güç Odaklarının Mücadelesi" serisinin üçüncü kitabının tanıtımına ilişkin 4 Ocak tarihinde yaptığı söyleşide kullandığı sözlerde “darbe iması” olduğunu iddia eden AKP'li il başkanları ile iktidar temsilcileri suç duyurusunda bulunmuşlardı.

Bu iddiayı değerlendiren savcılık, Başbuğ hakkında "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlamasıyla 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açmıştı.

Öncelikle bu iddianameyi değerlendiren Dündar, “Buradan hukuken bir şey çıkmaz. Ama İlker Başbuğ’un bu dönemde, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının döneminde hem Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 26’ncı Genel Kurmay Başkanı olarak cezaevinde, ‘terör örgütü kurma’ suçlamasıyla yatmış olması; hem de bugün, benzer bir suçlamayla, ‘darbe girişimi’ suçlamasıyla karşı karşıya kalması bana göre iktidarın geldiği talihsiz noktayı gözler önüne seren çok net bir belgedir. Hukuk ve demokrasi dendiğinde herhalde yurttaşlarımızın da aklına gelen ilk isimlerden biri sayın İlker Başbuğ’dur” dedi.

“AÇIKLAMASI DARBELERİN VERDİĞİ ZARARLARI ANLATMAYA YÖNELİK”

Dündar, açıklamasına şöyle devam etti:

“İlker paşanın o açıklaması da aslında darbelerin ülkeye verdiği zararı anlatmaya yöneliktir. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı ve yargının yorumladığı gibi bir darbe çağrışımı değil, tam tersine darbelerin ülkeye ne gibi kötülükler getirdiğini eleştirme anlamında söylenmiş bir sözdür.”

“FİYAT ARTIŞLARININ FÜZE GİBİ YÜKSELECEĞİNİ GÖSTERİYOR”

Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 19'da sabit tutma kararını da değerlendiren Dündar, şunları söyledi;

*Oysa Merkez Bankası’nın yeni başkanı göreve geldiğinde ilk işinin süratle faizi düşürmek olduğunu söylemişti. Türk ekonomisi öyle bir noktaya geldi ki, artık ekonomi politikalarıyla düzeltilebilecek bir noktayı aştı.

*Yüksek enflasyon, yüksek faiz ve yüksek kur kıskacına sıkışmış bir ekonomiden söz ediyoruz. Nisan ayına göre yıllık tüketici enflasyonu yüzde 17.1. Yine üretici enflasyonu ki bu çok vahim bir sinyaldir, yıllık yüzde 35 dolaylarında.

*Bunlar resmi rakamlar. Üretici enflasyonunun yüzde 35 olması çok tehlikeli bir sinyal çünkü bu, önümüzdeki dönemde fiyat artışlarının hızla yükseleceğini, füze gibi yükseleceğini gösteriyor.

“BİR AN ÖNCE SEÇİME GİDİLMESİ GEREKİYOR”

*Eğer fiyat artışları söz konusu olmazsa, yani maliyet ve girdiler nedeniyle; çünkü bizde üretim genellikle ithalata bağımlı ve dayalı olduğu için o fiyatları üretici, maliyetlerine yansıtmak zorunda kalıyor. O zaman da iflaslar peş peşe gelecek.

*Türkiye gerçekten bir sarmalın içine girmiş durumda. Sadece ekonomi önlemleriyle bu durumu düzeltmek neredeyse imkansız.

*Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bir an önce seçime gitmesi ve sandıktan çıkacak sonuca göre devletin tahrip olan kurumlarının yeniden yapılanması, hukukun üstünlüğünün ve yargı bağımsızlığının sağlanması ve Türkiye’nin gereksinimleri doğrultusunda bir ekonomi politikasının hayata geçirilmesi, yapısal reformların gerçekleştirilmesi gerekiyor.

“BİR ANLAMDA TENZİLİ RÜTBE AMA MAAŞ OLARAK DA TALTİF”

Eski Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un, Karabük Demir Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş’de yönetim kurulu üyesi olmasına ilişkin açıklamada bulunan Dündar, “Bir anlamda tenzili rütbe ama maaş olarak da taltif. Bu çelişkiyi anlamak mümkün değil. Ayrıca görevden azledilmiş durumda olan bir bakanın da böyle bir atamayı kabul etmesi bence çok sorunlu bir yaklaşım” dedi.

“AŞI KONUSUNDA KELİMENİN TAM ANLAMIYLA ÇUVALLADI”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, “Bugün ‘Çin’den aşı gelecekti, nerede’ diye soranlar, dün Çin ile aramızdaki hassas konuları kaşıyarak ilişkilerimizi bozmaya çalışıyorlardı. Başarılı olduklarını söyleyemem ama hasar verdikleri kesin” sözlerini yorumlayan Dündar, şunları söyledi;

“Sonuçta eğer Hazinede para olsa, belki sayın Sağlık Bakanı da bu sözleri telaffuz etmeye gerek duymayacaktı ve Türkiye parayı bastırıp, o aşı kapma yarışlarının en yoğun olduğu dönemde halkının canını düşünerek, insanlarının sağlığını düşünerek yatıracaktı ve aşı bağlantısını yapacaktı. Bana göre sayın Sağlık Bakanı baştan itibaren aşı konusunda kelimenin tam anlamıyla çuvalladı."

“NE VAAT ETTİĞİ DOZLAR GELDİ NE DE TÜRK İNSANI BU AŞIYA ERİŞEBİLDİ”

Dündar, “Aşı doz vaatlerini ve tarihlerini alt alta yazdığımızda, sonuçta ortaya çıkan çelişkiyle de karşılaştırdığımızda ortaya bir Aziz Nesin hikayesi çıkıyor. Ne yazık ki ne vaat ettiği dozlar geldi şimdiye kadar, ne de vaat ettiği tarihlerde Türk insanı bu aşıya erişebildi” dedi.

“ÇOK TALİHSİZ BİR AÇIKLAMA”

17 günlük tam kapanma sürecine ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, “Turistin görebileceği herkesi Mayıs sonuna kadar aşılayacağız” sözlerine ilişkin de konuşan Dündar, şu ifadeleri kullandı;

*Bize özgü bir kapanma bu. Adalet ve Kalkınma Partisi usulü bir kapanma. Sulandırılmış bir kapanma. Ayrıca sayın Dışişleri Bakanı çok vahim bir açıklamada bulunmuş.

*Diyor ki, ‘Mayıs ayı sonuna kadar turistin temas ettiği herkesi aşılayacağız. Aşılanmamış bir kişiyle turisti temas ettirmeyeceğiz.’ Bu ne kadar hazin bir ifadedir. Kendi vatandaşın ne olacak sayın Dışişleri Bakanımız? Sen turist gelsin diye onları aşılayacaksın, peki kendi vatandaşın? Onlar ne olacak, ölsünler mi?

*Böylesine bir tuhaf anlayışı kendisine hiç yakıştıramadığımı ifade etmek isterim. Bence çok talihsiz bir açıklama.

Sözcü TV YouTube sayfasına abone olmak için tıklayın