Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki gün SP (Saadet Partisi) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ü ziyaretiyle başlayan ittifak tartışmalarına SP’nin önceki Genel Başkanı YİK Üyesi Mustafa Kamalak da katıldı. “AK Parti’nin 18 yılda yaşananlarda vebali büyük” diyen Kamalak, “Ne pahasına olursa olsun, Saadet Partisi bildiği yoldan ayrılmamalı. Fazladan 3-5 milletvekilimiz olsun, iş alalım gibi gerekçelerle ilkelerinden vazgeçmemeli” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün SP’li Oğuzhan Asiltürk’ü evinde ziyaret etti. Sürpriz ziyaret yaklaşık bir saat sürdü.


Kamalak sözlerine şöyle devam etti: “Saadet Partisi AK Parti ile işbirliği yaparak AK Parti’yi aklamamalı. AK Parti’nin günahlarına ortak olmamalı. Saadet Partisi, AK Parti’yle ittifaka katiyen girmemeli. Doğru olanlar, doğru bildikleri yolda tek kişi kalsa da giderler. Erdoğan’ın ziyareti, Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik olabilir. Yüzde 50+1’i bulamıyor. Belediye seçimlerinde olduğu gibi en çok oyu alanın Cumhurbaşkanı seçilmesine yönelebilirler, bunun için Anayasa değişikliği gerekir. Cumhur İttifakı’nın ise bunu yapacak gücü yok. Geriye 50+1’i tutturmak için, MHP-BBP dışındaki  partileri de etrafında birleştirmek kalıyor. Saadet Partisi, özgül ağırlığı fiziki ağırlığından büyük bir partidir. Saadet’e bu amaçla gitmiş olabilir.’’ AKP’nin Suriye, Ergenekon-Balyoz, Çözüm Süreci, FETÖ operasyonlarında yaptıkları yanlışlara karşı çıktıkları için sürekli damgalandıklarını belirten Kamalak, “Dik yürüdük. AK Parti’nin, Suriye’nin, Yemen’in, Libya, Ortadoğu’nun bu hale gelmesinde büyük vebali var’’ dedi.

Milletin iradesini illet-zillet gördü


Meral Akşener


İYİ Parti lideri Meral Akşener, gündeme dair açıklamalarda bulundu. “İlk sandıkta biz geleceğiz, ve memleketimizi, içine düşürdükleri bu çukurdan, çekip çıkartacağız” diyen Akşener şöyle devam etti: ‘Açız’ diyen vatandaşa çay atan, başörtülü kadınlara ‘vitrin süsü’ diyen, millet iradesini ‘illet-zillet’ gören iktidarın bilmesi gereken bir gerçek var. Ahlak siyasete egemen olmadıkça olmaz. Ayrıca damadı affederek de olmaz. Bu bir sistem sorunu. Türkiye’nin çıkışı, güçlendirilmiş parlamenter sistemdedir. Yargının bağımsız, kuvvetler ayrılığının var olduğu Türkiye’nin anahtarı işte budur.”