Olay, 17 Ekim saat 01.30 sıralarında, Muratpaşa ilçesi Gebizli Mahallesi'nde meydana geldi. 'Sero' lakaplı S.C.K., iddiaya göre arkadaşı E.H.'ye Barış Dinekli adlı kişiyi öldüreceğini, işleyeceği bu cinayeti para karşılığı üstlenmesini istediğini söyledi.

S.C.K, N.K.'nin evinde kalan Barış Dinekli'nin bulunduğu evine gitti. S.C.K., kapıyı açan Dinekli'nin göğsüne bıçağı saplayarak öldürdü. Ardından bıçağı E.H.'ye veren S.C.K., suçu üstlenmesini istedi.

Haber verilmesi üzerine olay yerine gelen polislere ve götürüldüğü polis merkezinde cinayeti kendisinin işlediğini söyleyen E.H., savcılıktaki ifadesinde ise cinayeti para karşılığı üstlendiğini söyledi. S.C.K.'nın 700 TL karşılığında kendisinden cinayeti üstlenmesini istediğini öne süren E.H., şunları söyledi:

- Benim de paraya ihtiyacım vardı. Teklifi kabul ettim. Barış Dinekli kapıyı açar açmaz 'Sero' yanında getirdiği bıçağı, Barış'ın göğsüne vurdu. Daha sonra bıçağı bana verdi. Bu sırada ev sahibi N.K. evde yoktu. Ben o an korktum ve cinayeti üstlenmek istemedim. Ancak 'Sero' beni tehdit ederek, 'Eğer benim ismimi polise verirsen seni de öldürürüm' dedi. Bu nedenle polise 'Sero'nun adını vermedim. Cinayeti ben işlemedim. Suçsuzum.

E.H.'nin avukatı Erman Yüksel Keskin, cinayeti müvekkilinin işlemesinin mümkün olmadığını belirterek, şöyle konuştu:

- Öncelikle maktul 1.80 boyunda ve 75-80 kilo ağırlığında. Müdafisi olduğum E.H. ise 1.50 boylarında ve 35 kilo. Sıska ve tıfıl bir çocuk. Bu cinayeti işlemesi fiziken mümkün değil. Yanında cinayet işleyen birinin 'Seni öldüreceğim' tehditlerinden korkması da doğaldır. Ayrıca, müvekkilimin maktul Barış ile hiçbir husumeti yoktur. Yargılamada gerçeğin ortaya çıkacağına inanıyorum.