CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, ülkemizde 28 Temmuz’da başlayan başta Muğla ve Manavgat olmak üzere yüzbinlerce hektarın yok olmasına sebep olan yangınlarla ilgili, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi.

"İKTİDAR YANGINLA MÜCADELEYİ DEĞİL İTİBARI / ŞATAFATI SEÇTİ"

2020 yılında Kamu İhale Kanunu’na yapılan ilave düzenleme ile “Afet anında ihalesiz doğrudan temin yoluyla sınırsız harcama yetkisi”  maddesine dayanarak tanesi 2 milyon 156 bin TL olan 28 lüks makam aracı satın alması tercihini açıkça ortaya koyduğunu belirten Girgin, “Alınan bir adet makam aracı karşılığında 4 adet tam donanımlı arazöz alınabilirdi. 11 adet ilk müdahale aracı alınabilirdi. Ya da 110 işçi 1 yıl süre ile çalıştırılabilirdi. Orman Genel Müdürlüğü’nü (OGM) yönetenler itibarlarından tasarruf etmeyip lüks araçları seçmiştir. Bu yüzden yıkıcı sonuç, bilinçli tercihlerle geldi, öngörüsüzlükle değil diyoruz. Bu tarz kararları alanlar hakkında soruşturma açılmalıdır” dedi.

"ORMAN KÖYLÜLERİNİN DEVRE DIŞI BIRAKILMASININ SONUCU YIKICI OLDU"

“1980'de çıkan yangın ile 2020 yılında çıkan yangın sayısı yaklaşık aynıdır” diyen CHP’li Girgin şöyle konuştu:

* Fakat, 2020 yılında yanan alan çok daha fazladır. 80’li yıllarda orman yangınını, başta orman köylüleri ve halk kazma-kürekle söndürüyordu. Şimdi ise en gelişmiş teknoloji mevcut ancak sonuç yıkıcı! Çünkü orman köylüleri uygulanan yanlış politikalarla devre dışı bırakıldı.

* Orman köylüsüne istihdam sağlayan Orman Bakanlığı bünyesinde bulunan OR-ÜS kapatıldı. OR-KÖY Genel Müdürlüğü kapatılarak, Daire Başkanlığı düzeyine çekildi.

* Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü kapatıldı ve fidanlama çalışmalarını taşeron eliyle tüccarlar yapıyor. Orman üretimi dikili satış yöntemi ile tüccara verildi. Orman işçisi orman köylüsünden alınırken şimdi siyasi bağlantılarla alınıyor.

* Orman muhafaza memuru alımında orman köylüsü olma şartı vardı, kaldırıldı. Orman muhafaza memurları, muhafaza memuru okulundan yetişirdi kaldırıldı. Bu politikalarla orman köylüsünün deneyiminden yararlanan sistem lağvedildi.

"OGM’YE LİYAKAT ESASINA DAYALI KADROLU PERSONEL ALINMALIDIR"

OGM’nin 2020 yılı faaliyet raporunda da görüleceği gibi AKP döneminde personel sayısının hızla azaldığını hatırlatan Girgin, şöyle konuştu:

* OGM son düzenleme ile işletme şefliği sayısını 2 bin 600’e çıkarttı. Norm kadroya göre, her şeflikte 5 orman muhafaza memuru olması gerekir. Toplamda 13  bin orman muhafaza memuru olması gerekirken şimdi ise 3 bin 754 kadrolu, 3 bin 700 sözleşmeli olmak üzere toplam 7 bin 454 orman muhafaza memuru bulunmaktadır.

* İşçilerde ise kadrolu işçi sayısı 9 bin 89 geçici işçi ise 8 bin 197’dir.  Orman yangınları ile mücadelede geçici işçiler istihdam edilmektedir. Kurumun diğer yardımcı hizmetleri de geçici işçiler eliyle yürütülmektedir. OGM bünyesinde tamamen kadrolu bir istihdam politikası hayata geçirilmelidir.

"ARAZÖZLERDE 6 YERİNE 2-3 İŞÇİ ÇALIŞIYOR"

Kurumun elinde bin 77 yangın söndürme arazözü bulunduğunu, bir arazözde en az 6 işçi bulunması gerekirken 2 veya 3 işçi ile faaliyet yürütüldüğünü söyleyen Girgin, bu eksiklikler beraberinde ölümleri ve yaralanmaları getirdiğini vurguladı.

Girgin, yangınlarda 2 işçinin yanarak ölmesinin tamamen eksik personel ile yanlış sevk ve idare sonucu olduğunu söyleyerek yeniden yapılanmanın gerekli olduğunu savundu.

SORU ÖNERGESİ

Girgin’in Pakdemirli’ye sorduğu sorular şöyle:

* 2020 yılında Kamu İhale Kanunu’na yapılan ilave düzenleme ile “Afet anında ihalesiz doğrudan temin yoluyla sınırsız harcama yetkisi”  maddesine dayanarak tanesi 2 milyon 156 bin TL olan 28 lüks makam aracı satın alması tercihini açıkça ortaya koymuştur. OGM’yi yönetenler itibarlarından tasarruf etmeyip lüks araçları seçmiştir. Bu konuda bir soruşturma yürütülmekte midir?

* OGM personel istihdamında güvenceli yerine sözleşmeli personeli tercih etmektedir. Kurumu yöneten genel müdür,  genel müdür yardımcıları, daire başkanları, bölge müdürleri, şube müdürleri ve işletme müdürleri liyakat esasına göre değil, siyasi ve sendikal tercihlerine göre atandığı iddia edilmektedir. Bu iddialar doğru mudur?

* 2013 yılında çıkarılan rotasyon uygulaması çalışma barışını bozmuştur. Bu uygulamaya son vermeyi düşünüyor musunuz?

* OGM’nin 2020 yılı faaliyet raporunda da görüleceği gibi AKP döneminde personel sayısı hızla azalmaktadır. OGM bünyesinde tamamen kadrolu bir istihdam politikası hayata geçirmeyi düşünüyor musunuz?

* OGM bünyesinde yangın için eğitilmiş işçi yoktur. Yangınla Mücadele Eğitim Merkezi, İzmir ve Antalya'da kurulmuş fakat İzmir Buca'da bulunan eğitim merkezi ihtiyaç duyulmadığı gerekçesi ile kapatılmıştır. Yaşadığımız yangınlarda işçi eksiği çok net olarak açığa çıkmıştır. Bu işçi eksiğini giderecek ne gibi çalışmalar yapmaktasınız?

* Bir arazözde en az 6 işçi bulunması gerekirken 2 veya 3 işçi ile faaliyet yürütülmüştür. Bu eksiklikler beraberinde ölümleri ve yaralanmaları getirmektedir. Yangınlarda 2 işçinin yanarak ölmesi tamamen eksik personel ile yanlış sevk ve idarenin sonucudur. Bu zafiyetlere son verecek ne gibi çalışmalar yapılmaktadır?

* Orman ürünü kesme, tomruklama,  taşıma ve istifleme işinde çalışmakta olan işçilerde de kayıt dışı çalışma, kuralsızlık hat safhadadır. Bu kuralsızlık beraberinde iş kazaları ve ölümleri getirmektedir. 2020 yılı içerisinde üretim alanlarında 4 bin 200 iş kazası meydana gelmiş ve bu kazalar sonucu 611 işçi yaşamını yitirmiş,  2 bin 200 işçi ise uzuv kaybına uğramıştır. İş kazalarını önleyecek, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği alanında bir çalışmanız bulunmakta mıdır?

* Yangınla mücadele eden muhafaza memurlarının giymiş olduğu üniformaların tamamı sentetik kumaş (Yüzde 100 polyester)  ve yangına dayanıksızdır. Denizli yangınında yanan bir muhafaza memuru Eskişehir Devlet Hastanesi'nde yanık nedeniyle yoğun bakımda tedavi görmüştür. Ekipman eksiğinin giderilmesi konusunda bir çalışmanız bulunmakta mıdır?