Jeofizik Yüksek Mühendisi ve Deprem Bilimci Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla, Türkiye'deki kaçak yapılaşmaya dikkat çekti.

AKP iktidarının 24 Haziran 2018 tarihinde bütçe açığını kapatmak üzere ve oy devşirmek amacıyla imar affı-imar barışı başlattığını söyleyen Ercan, Türkiye’deki yaklaşık 25 milyon yapıdan 7 milyon 200 bininin imar barışından yararlanmak için başvurduğunu söyledi.

Ercan, “Bu demektir ki Türkiye'deki kaçak yapı oranı en az yüzde 30, bir de başvurmayanlar var. Onlarda göz önüne alındığında Türkiye'deki kaçak yapı oranı yüzde 45’lere ulaşır. Bu tabloda sadece yönetimi suçlamayalım, bu oranlara baktığımızda Türkiye’de kaçak yaşıyoruz demektir. Yani yasadışı bir yaşam geleneklerimizin bir parçası olmuş” dedi.

“TÜRKİYE DÜNYADA DEPREMDEN EN ÇOK ZARAR GÖREN ÜLKELERDEN”

İmar barışı için başvuranlardan elde edilen 3 milyar doların maliyetinin ağır olduğunu söyleyen Ercan, “Türkiye dünya üzerinde depremlerden en çok zarar gören ülkeler arasında ilk beşe giriyor. Çünkü Türkiye'deki yapı niteliğinin genel ortalaması 5’ten daha büyük depremlere dayanmıyor. Yönetim diyor ki, senin yapın kaçak, ama eğer bana para verirsen ben seni bağışlarım.  Kaçak ise demek ki depreme dayanıklı ve güvenli değil. Deprem geldiği zaman ilk yıkılan yer, yapının kaçak olan kesimleridir. Kaçak çıkılan balkon, oda, kaçak çıkılan kattır. Çünkü bu yapıyla birlikte davranmaz” ifadelerini kullandı.

“İMAR BARIŞIYLA VATANDAŞIN HAYATI HİÇE SAYILDI”

İstanbul'da ve diğer şehirlerde yaklaşık her üç yapıdan birinin kaçak bölümün olduğunu söyleyen Ercan, imar barışıyla devletin vatandaşın hayatını hiçe saydığını söyledi. Ercan, “Benim devletim olan Türkiye Cumhuriyeti yönetimi kazanç için toplum yaşamını hiçe saymaktadır, hiçe saymış demektir. Biz deprem bilimciler olarak dövünelim, bir kişinin yaşamını kurtaralım diye çabalayalım. Sağlam yerde sağlam yapı yapın, kentsel dönüşüm yapın diye vurgulayalım, Türkiye yöneten kişiler kaçağı bağışlasın.  Bu olamaz, asla kabul edilemez.  Toplum varsa devlet vardır toplum yoksa devlet yoktur” şeklinde konuştu.