Sakarya'nın Hendek ilçesinde 7 kişinin öldüğü 127 kişinin yaralandığı havai fişek fabrikasındaki patlama ile ilgili açılan davanın ikinci duruşmasında, sanıklar mahkeme heyetine savunmalarını yaptı.

Tutuksuz yargılanan fabrika sahibi A.R.E.C.'nin avukatı Mehmet Mangıroğlu, fabrika yönetiminin mağdur ailelerle uzlaşmak için para teklif ettiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

* Firmanın 30 yıldır avukatlığını yapıyorum. Bu süreçte yaşanan olaylarda taraflarla görüşerek anlaşmayla sonuçlandı. Bu davada ise taraflara 250 bin lira ve ev teklif ettik. Ancak olaya müdahil olanlar oldu. Ailelerin aklını çelenler oldu.

* Müşteki avukatları tarafından verilen olası kast iddiasına katılmamız mümkün değildir. Bilirkişi raporundaki bilgiler çok zayıf. Bu raporlara katılmıyoruz.

* Çin Mahallesi'nde çalışan ustanın ifadelerinde kaçıp gittiği söylendi. Usta bayram için gitti ancak salgın başlayınca gelemedi. Bununla ilgili belgeleri sunacağım.

* Almanya'dan alınan barutlar, sadece barut tozlarıdır. Barut imalatı için yaklaşık 1 milyon lira  civarında teçhizat gerekiyor. Kaldı ki, bununla ilgili bakanlıktan gereken izinler de alınmış değil. Bu sadece soyut bir iddiadır.

* Müvekkilimin sadece fabrikaya gidip gelen kişi olarak yaşananlardan sorumlu tutulmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle bu iddia çok soyut bir iddiadır.

* Müvekkilim A.R.E.C. doğrudan iş yeriyle çalışması yok. Aile ve iş ortağı olduğu için fabrikaya gider gelirdi. Bu nedenle yaşananlardan sorumlu tutulmamalıdır.

"FAZLA MALZEME OLDUĞU SÖYLENİLEN YERDE PATLAMA MEYDANA GELMEDİ"

Duruşmada mahkeme heyeti ve avukatların sorularını yanıtlayan fabrika sahibi Y.C., depolarda kapasitenin üzerinde stok yapıldığı iddiasını reddederek şu ifadeleri kullandı:

* Pandemi nedeniyle zaten 70 kişi eksik çalışıyoruz. Ayrıca fazla malzeme olduğu söylenilen yerde bir patlama meydana gelmedi. Söylenilenlerin patlamayla ilgisi yok.

* Depoda da torpil, mantar vardı. Yılbaşında listemizi bir önceki yıla göre çıkartır ve programlama yaparız.

* Kosova ve Sırbistan'a sipariş vardı. Onları da yapmaya başlamıştık, Cuma günü kaza oldu. Pazartesi günü mallar yüklenecekti.

"İŞÇİLER ELLERİNİ VİCDANLARINA KOYSUNLAR, DOĞRU KONUŞSUNLAR"

Fabrikada çalışan işçilerin ifadelerinde kendisi ve fabrika yönetimi hakkında yanlış beyanlar verdiğini öne süren fabrika sahibi Y.C., şöyle konuştu:

* Belgeler kayboldu demedim. Savcılık dosyaları aldı. Ben o belgelerin olduğunu biliyorum ancak alınmadı da kayboldu mu, eksik mi alındı onu bilmiyorum.

* Ayrıca çoğu beni tanır, çoğu eski işçiler. Ellerini vicdanlarına koysunlar, konuşurken doğru konuşsunlar. 2011'deki kazada müfettişler vardı. Onlar gittikten sonra kaza meydana geldi ve iki kişi rahmetli oldu. İdari para ve 15 gün süreyle kapatma cezası aldık.

* Barutu yurt dışından getiriyoruz. Biri toz, biri de tane barut. İki tane ufak makinemiz var. Kalın gelenleri inceltiyoruz, bizim yaptığımız o.

* Barut üretmek için bizim fabrikadan daha büyük fabrikaya ihtiyaç var. Barut üretmek öyle iki makineyle yapılacak basit bir iş değil. Barut üretim fabrikası gezilirse görülür.

"BENİM SORUNUM VARSA BEN SUÇUMU ÇEKMEYE RAZIYIM"

Fabrikada ustabaşı olarak görev yapan tutuklu sanık E.Ö. mahkemede verdiği ifadesinde patlamanın yaşandığı bölümle kendisinin bir ilgisi olmadığını ve dolayısıyla suçsuz olduğunu öne sürerek şunları söyledi:

* İlgilendiğim görev, maytap, torpil, havai fişek ve kağıt sarma bölümleridir. Bu bölümlerdeki çalışmaları kontrol ediyorum. Eksikler varsa gidiyorum.

* Patlama meydana geldiği yerde benim hiç bir sorunum yok. Çin Mahallesinde oldu patlama, oranın sorumlusu ben değilim. Çin Mahallesinde çalışmış olsam, benim sorunum olsa, ben suçumu çekmeye razıyım. Fakat benim yetkim yok.

* Orada herkes elini vicdanına koysun. Herkes beni tanıyor, biliyor. Ben kendi halinde bir insanım.

* Toplanma alanı idari binanın 100 metre ilerisindeydi. Beni hiç bir şeyde bir yetkim yok. Ben sadece işçileri ve üretim depoları kıyafetleri kontrol ediyordum.

* Benim işçi alımı ve çıkartma gibi bir yetkim yok. Ben Çin Mahallesi'nin işleyişini bilmiyorum. Çok sık gitmezdim zaten.

* Çin Mahallesinin sorumlusu bir Çinli arkadaş diğeri de Ahmet. Barut üretimi yapıldığına dair bir bilgim yok. İşçilere baskı yapıldığına da şahit olmadım.

"SIFIRDAN BARUT ÜRETİMİ YAPILDIĞINI GÖRDÜM"

Fabrikada sorumlu müdür olarak görev yapan ve tutuklu yargılanan sanık A.A., fabrikada sıfırdan barut üretildiğini iddia ederek şöyle konuştu:

* Çin mahallesiyle ilgim yoktur oradaki durum her gün kayıt altına alınır ve Y.C.'ye teslim edilir. Benim orayla ilgim yoktur. Üretilen malzemeler pandemiden dolayı yurt içine ve yurt dışına satılmadığı için depolarda duruyordu ama ne kadar olduğunu bilmiyordum.

* Barut üretimi yapılırken ayrı ayrı odalar vardı. Barut üretimi odalarında sıfırdan barut üretimini gördüm. Üretim için ön işlemlerin başladığı bir buçuk yıl olmuştur. Öncesinde yapıldığına dair bir bilgim yok. Ne kadar olduğunu bilmiyorum bu konuda da herhangi bir şey sorulmadı.

* Üretilen barutlar yeşil depoda duruyordu. İş güveliği uzmanı e-devlet üzerinden yapılan başvuru sonrasında bakanlık tarafından yapılıyor. Yetkili değilse o iş yerinde görev yapamaz. Ama B sınıfı uzmanlar 2023 yılına kadar A sınıfı uzmanlar olarak görev yapabileceği ilgili düzenlemelerle sabittir.

* Çalışanlara fazla mal üretme gibi bir talimatım yoktur. Zaten ben güvenlikten ilgilendiğim için bu konuda yetkili değilim. Çin mahallesinde havai fişek laboratuvarı var. Oralarda misketlerin havai fişeklerin üretimi yapılıyordu. Barut üretimi için iki oda vardı. Oralarda yapılıyordu Çin mahallesinde olup olmadığını bilmiyorum.

MAHKEME TARTIŞMA NEDENİYLE DURUŞMAYA ARA VERDİ

Tutuklu sanıkların ve avukatların savunma yaptığı sırada, tarafların avukatları arasında çıkan sözlü tartışma nedeniyle mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.

Salonun düzeninin sağlanmasının ardından duruşmanın kaldığı yerden devam etmesi bekleniyor.

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UZMANI A.B.: 1 AY ÖNCE İSTİFA ETTİM

Tutuklu olarak yargılanan İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı A.B., şunları söyledi:

* Fabrikada kısmi işe girişim yapıldı. Çin Mahallesi denilen üretim alanının iş güvenliği ve devlet denetim raporları yoktur. Pandemi sonrasında bakanlığın talimatıyla saha turuna çıkmadım. Mayıs ayında da istifa ettim.

* İstifam sonrasında yıllık izne çıkarıldım. Meslek hayatım boyunca hiçbir zaman eksik evrak yüzünden suçlama ve uyarı almadım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Patlama sonrasında ofisimden raporların olmadığı beyanı üzerine, yanıma verilen jandarmalarla birlikte ofisime gidip belgeleri buldum ve savcılığa teslim ettim.

* Bu fabrika patlayıcı ve parlayıcı madde üzerine kurulu, iddia edildiği gibi gidip burayı 'Patlama riski var' diye şikayet edemezsiniz. Burası gıda ya da tekstil fabrikası değil. Buradaki tehlike; çalışanların yanlarına fazla malzeme almalarıydı.

* Ben ve A. Hanım bu konuda defalarca uyarıda bulunduk. 2019 yılında müfettiş denetiminde ortaya çıkan sorunlara rağmen, müfettişlerin çalışmasını durduramadığı ve eksikliklerin giderilmesi için 1 ay süre tanıdığı fabrikada benim İSG uzmanı olarak çalışmayı durdurma yetkim yoktur.

* Makinelerle ilgili aksaklıkları bildirdim ancak A.R.E.C. bana, Siz ne anlarsınız? diye cevap verdi. Periyodik kontrollerin yapılması ya da yaptırılması benim sorumluluğumda değildi. Paylaşmayı öngördüğüm tüm belgelerde mevcuttur.

* Uzman olarak tüm sorumluluklarımı yerine getirdim. Hatta patlamadan 1 ay önce de fabrikadan istifa ettim. Bu olayda hiçbir kusurum yoktur. Çin Mahallesi zaten işverenim tarafından bana gösterilen sorumluluk alanında yer almamaktadır.

SORUMLU MÜDÜR A.Ç.: BARUT YAPIMINI DENİYORDUK

Patlamada kolunu kaybeden ve gözünden yaralanan ve tutuksuz olarak yargılanan sorumlu müdür A.Ç., şu ifadeleri kullandı:

* Hayatını kaybeden arkadaşlarıma Allah'tan rahmet diliyorum. Fabrikada çalışmaya başladım. Sonra askere gitmeye karar verdim. 6 aylık askerlik sonrasında fabrikada işime devam ettim.

* A.R.E.C. Bey sorumlu müdür olma konusunda bana iş tekliflinde bulundu. Ben ilk başta bunu istemedim, ama şöyle bir şey var. Biz işçi olarak çalışıyoruz. Bir terfi oluyor. Ben de bunu sonrasında kabul ettim.

* Çin Mahallesi'nde bir usta vardı. Kendisiyle 6 yıl çalıştım. Bana, 'Bu işi öğren, Çinliden sonra onun yerine sen geç' dediler ama Çinli bunu hiçbir zaman kabul etmedi.

* Bazı işlerde püf noktalar vardır. Bundan dolayı bana işin inceliklerini öğretmedi. Çin Mahallesi'ndeki işlerden bahsetti. Çinli usta kendi yılbaşı için 15 gün Çin'e giderdi ve dönerdi. Pandemi olduğundan dolayı dönemedi.

* Ben çalışanlara hiçbir zaman baskı yapmadım. Keşke ölmemiş olsalardı ve burada olup konuşsalardı. Diğer bölümlerde kişi sayısına göre malzeme üretilirdi ama benim bölümümde öyle bir şey yoktu.

* İşçileri Çin mahallesinde çalışma sebebi ise rahat olmasıydı. Pisti, ama rahattı. Molalarının saatleri fazlaydı. Herkes sorumlu olarak beni gösteriyor ama ben sorumlu değildim.

* Oranın sorumlusu Çinliydi. Ben sadece yanında asistan gibi dolaşıyordum. Arada işçileri yönlendiriyordum. Yapmamamız gereken bir şey yaptık. O kağıdın altına imza attık.

* Ünvanı güzeldi. Türkiyede tek olan havai fişek fabrikasının sorumlu müdürüsünüz. Ben hayatım boyunca iyi insan olmaya çalıştım ve doğruları söylemeye çalıştım.

* H.A.V. her zaman bizim üstümüzde oldu. İzinli olduğum gün beni işe çağırdılar. Deneme amaçlı barut yapacağımızı söylediler. Misket barutu yaptık. Denendi, ama çok başarılı olmadı.

* Çin'den gelen makinelerle barut yaptık. Kükürt yerine bildiğimiz suyla barut yapılıyordu ve bunu Çinli yapıyordu. Neden su kullanıyoruz dediğimde; Kükürt olsaydı patlama riski daha çok olur. Bu nedenle suyla yapacağız. Tehlike riski az ve işveren barut yaptırmak istiyor' dedi.

* Kömür ve sudan barut yaptık. Bazen iki haftada bir barut yapıyorduk. 3-4 ton barut yapmışızdır. Bana barut yapmamı söylediler. Bana; 'Çinli, bir arkadaşımıza göstermişti o öğrendiği kadarıyla yapsın' dediler. Ben de; 'Hayır buna izin vermem. Yaptırmam' dedim.

* Ben de mağdurum. Görüyorsunuz halimi. Adalet geç de olsa görecektir suçsuz olduğumu. Ben adalete güveniyorum.

* Denetlenmeye gelindiği zamanlarda hiç bir zaman Çin Mahallesi gösterilmedi. Ben 6 yıl Çin Mahallesinde görev yaptım ve hiçbir zaman denetlemeci görmedim.

SİNİR KRİZİ GEÇİRDİLER

İfadeler sonrasında taraf avukatları ve müştekiler arasında çıkan sözlü tartışma nedeniyle mahkeme başkanı duruşmaya yarın devam etmek üzere ara verdi. Bu sırada salondan çıkan müştekilerin bazıları sinir krizi geçirerek fenalaştı.

Mahkeme sonrası açıklama yapan Avukat Can Atalay, şu ifadeleri kullandı:

* İçeride olan bitenin yalnızca bir bölümünü görüntüleyebildiniz. İçerideki insafsızlığa, içerideki tek değer para bilişe, içerideki işçi canını önemsemeyişe, bunun yüzünden tutuklu oluşa, şaşırılışa ve her fırsatta işçileri ve aileleri hakir görüşe kameralarınızla şahit olamadınız.

* Kulaklarımıza inanamadık. Bu avukatlar burada Türkiye'nin umudu oluyorlar. Türkiye'de ekmeğini kazanırken ölen insanlar için adalet yoksa kimse için adalet yok.

* Burası patlayıcıyla çalışılan bir fabrika ve insanları köle gibi çalıştırmışlar. Her türlü yalan içeride tekrar söylendi. 2'si tutuklu 3 tane mühendis olanı olduğu gibi anlatmaya çalıştılar, ama geri kalanı her türlü utanmazlığı yaptı.

"ACILARIMIZI YENİDEN YAŞADIK"

Can Atalay'dan sonra konuşan Avukat Gülşen Uzuner, şunları söyledi:

* Bugün yeniden acılarımızı yaşadık. Gerçekten bugüne kadar nasıl bu kadar az insan öldüğünü anlattılar bize. Hayatını kaybetmekten tesadüfen kurtulmuş bütün işçi arkadaşlarımızla tüylerimiz diken ola ola dinledik.

* Hep birlikte yeniden, 'Nasıl önleyebilirdik' diye konuştuk. Ama onlar 3 işçi ölsün, 5 işçi ölsün, 7 işçi ölsün diye konuştular. Onlar 7 işçinin ölümünü tercih ettiler ve ailelerimiz bunu salonda dinlediler. Aileler buna iyi dayandılar.

* Biz şunu tekrar söylüyoruz, bu bir cinayet dosyasıdır. Olası kasıtla işlenmiş ve hesabını kimsenin soramayacağını düşündükleri garibanların dosyasıdır. Buna sahip çıkacağız. Biz bir daha bu acıyı kimse yaşamasın istiyoruz.

"BURADAN MUTLU AYRILACAĞIZ"

Adalete güvendiklerini belirten müşteki Hatun Tepeçınar ise şöyle konuştu:

* Çok zor saatler geçirdik. Hemen onların arkasında oturuyordum ve kendilerini Kaf dağında hissetmelerini gördüm.

* Paralarıyla her yeri satın alabileceklerini düşünmelerini gördüm ama Allah razı olsun 3 kişi onların gardını yere düşürdü.

* Bu davanın sonunda bunlara en büyük cezaları aldırana kadar peşinde olacağız. Hep beraberiz, ağlayacağız bağıracağız ama mutlu ayrılacağız buradan. DHA

[old_news_related_template title="Havai fişek fabrikasında ölenlerin yakınları adalet istiyor" desc="Sakarya Hendek’te geçen yıl yedi işçinin hayatını kaybettiği, 128 kişinin yaralandığı Büyük Coşkunlar havai fişek fabrikası patlamasına ilişkin açılan davanın ikinci duruşması bugün başladı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/03/15/iecrop/dfcf649b-7d65-4c7a-9e3a-f9da95413138_16_9_1615800989.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/havai-fisek-fabrikasinda-olenlerin-yakinlari-adalet-istiyor-6314981/"]