1800’lerin sonundan yakın geçmişimize kadar tarihe tanıklık etmiş, dünyanın farklı ülkelerinde farklı hikayeler yaşamış, savaşlar, barışlar, devrimler görmüş, bazıları efsanelerin otomobili, bazıları ise otomobillerin efsanesi olmuş eşsiz bir koleksiyon tek çatı altında sergileniyor.
7 bin metrekare alan üzerine kurulu olan müzenin ana koleksiyonunu 76 adet klasik otomobil ve 40 adet klasik motosiklet oluşturuyor.
YÜZLERCE PARÇA VAR
Ayrıca 2 bin 550 adet farklı ölçeklerde model otomobil ve otomobil temalı eşarp, 2. Dünya Savaşı öncesi otomobilleri süsleyen 300 adet otomobil maskotu, kaput amblemi, 1900’lü yılların başlarından 1960’lara kadar uzanan benzin pompaları ve benzin istasyonu malzemeleri de bulunuyor.
Araçların hepsi ilk günkü gibi çalışıyor
BU müzeyi dünyadaki benzerlerinden ayıran en önemli özelliklerinden biri de sergilenen araçların tamamının çalışır durumda olması. Özgörkey kardeşler, dünyanın dört bir yanından topladıkları klasik otomobilleri, kendi atölyelerinde özel ekiple “Nuts and Bolts Restoration”
adı verilen yöntemi kullanarak yeniledi.
Bu sistem ile bir otomobil müze restorasyon atölyesinin uzman ekibi tarafından en küçük vidasına ve somununa kadar sökülüyor. Daha sonra gerekli parçalar yenileniyor ve araç adeta fabrikadan çıktığı ilk günkü haline geri dönüyor.
Otomobil tutkunu iki kardeşin rüyası
MÜZENİN kuruluş öyküsünde, İzmirli iş insanları Murat Özgörkey ile kardeşi Selim Özgörkey’in ilkokul yıllarından başlayan koleksiyonculuk ve otomobil tutkusu var. İki kardeşin bu merakı, üniversite eğitimi için gittikleri ABD’de başka bir boyuta dönüştü.
Otomotivle ilgili önemli bilgiler edinen Özgörkey kardeşler, İzmir’e döndükten sonra 2001 yılında klasik otomobil koleksiyonu yapmaya başladı. 2015 yılında ise bu müzenin kapılarını açtılar.