Türkiye Covid-19 ile mücadelede aşılama çalışmalarına 14 Ocak’ta başladı. O günden bugüne 14 gün geçti. Günde ortalama olarak 110 bin kişiyi aşılıyoruz. Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen takvime göre, önce sağlık çalışanları ve bakım evlerinde yaşayan yaşlılarımıza aşılama çalışmaları devam ediyor. Ayrıca Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 75 yaş üzerindeki vatandaşların da aşılanmaya başladığını duyurdu.

Türkiye bu etapta aşılamada oldukça hızlı ilerliyor. Aşıya ulaşması kolay olan sağlık çalışanları ve bulundukları yerde aşılanma hizmeti alabilecek grupların aşılanması tamamlanmak üzere. Yani 'işin kolayı bitti' desek abartmış olmayız. Bundan sonra sırasıyla toplumun diğer kesimlerinin aşılanması işlemi var.

Bu noktadan sonra aşı tereddüdü ve risk grupları dışında kalan insanların aşıya bakışı ile birlikte aşılama hızında bir yavaşlama olabilir mi? Aşının Türkiye’nin her noktasında ulaştırılmasında sorun yaşanır mı? Aşılamada ne gibi engellerle karşılaşılabilir? Sorularımızı Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fidancı ve İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu yanıtladı. Ağrı Tabip Odası Başkanı Dr. Kasım Çelik ise bölge illerindeki durumu değerlendirdi.



1-Aşı tereddüdü aşılanma hızını etkiler mi? 

TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fidancı: Aşı hızının başlangıca göre biraz düştüğü görülüyor. Toplumda aşı karşıtlığı düşük seviyede ancak kararsız olanlar da var. Türkiye’nin aldığı CoronaVac aşısı faz3 çalışmalarının sonuçlarını bilim ortamında yayımlamadı. Aşıyla ilgili güvenlik problemi olmamakla birlikte etkinlik oranı değişkenlik gösteriyor. Ayrıca acil kullanım onayı alınmasında, biçimi itibarıyla şeffaf olunmaması ciddi bir sorun. Bunlar aşı tereddüdüne yol açan yaklaşımlar.

İTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu: Aşı tereddüdünün majör bir etkisi olduğunu düşünmüyoruz. Açıkçası aşının eksik olması buradaki asıl problem. Aşı uygulanmaya başladıktan sonra sağlıkçıların aşılanması toplumun üzerinde olumlu bir etki uyandırdı. Bizler de aşı olunması konusunda önerilerde bulunuyoruz.

2-Aşıların tamamının ne zaman Türkiye'ye geleceği tam olarak belli değil. Bu aşılanma sürecini nasıl etkiler?

TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fidancı: Türk Tabipler Birliği olarak Sağlık Bakanlığı'nı şeffaflığa davet ettik. Ancak bu konuda bir yanıt alamadık. Aşı tereddüdü oluşmaması için aşının güvenliğine dair bir sorunun olmadığını paylaştık. Aşı tereddüdünü yenebilmek kolay bir şey değil. Sağlık Bakanlığı yaptığı çalışmalardaki bütün aşamaları, hangi sıklıkla ne kadar aşı geleceğini kamuoyu ile paylaşması gerekiyor. Biz 6 buçuk milyon aşının geldiğini biliyoruz. Sağlık çalışanları büyük oranda aşılandı. Peki bundan sonraki aşı miktarı ne olacak? Aşı hangi aralıklarla Türkiye’ye gelecek?

[custom_content title="BU HIZLA GİDERSE AŞILAMA NE ZAMAN TAMAMLANIR?" desc="Türkiye 14 Ocak-28 Ocak (11:30 itibarıyla) tarihleri arasında 1 milyon 562 bin 909 kişiye aşı yaptı. Böylece 15 günde günlük ortalama 104 bin 193 kişi aşılanmış oluyor. Bu hesaba göre 83 milyonluk nüfusun tamamının tek doz aşılanması için 796 gün yani 2 yıl 2 ay 6 gün gerekiyor. Nüfusun tamamını aşılamak gibi bir hedef olmadığının da altını çizmek gerek. Nüfusun yüzde 60'ı bu hızla aşılandığı takdirde ise tek doz aşılama işlemi 1 yıl 3 ay 24 günde tamamlanıyor.">

3-Lojistik altyapı aşılamanın kısa sürede tamamlanması için yeterli mi?

TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fidancı: Çin aşısının Pfizer/Biontech aşısı gibi -70 derecelerde saklanmasına gerek yok. Soğuk zincirini uygulayarak ulaştırmak olanaklı. Çin aşısının inaktif aşı olması ve bizim klasik aşı düzenlemelerimizin ötesinde bir ihtiyacı gerektirmemesi nedeniyle zaten bu soğuk zinciri kuran yaygın aşı yapan bir Türkiye’den söz ediyoruz. Dolayısıyla bu alanda bir sıkıntı olmayacaktır.

İTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu: Aşılamada bir yavaşlama olduğu gözle görülüyor. Bunun temel nedeni muhtemel olarak aşının temininde yavaş olunması. Bu aynı zamanda tüm dünyanın da sorunu. Biz ülkemizde de bu konuda geç kaldık ve geç başladık. Geçtiğimiz günlerde gelen 6 buçuk milyon doz aşı da İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 14 günlük incelemesinden geçecek. Muhtemelen aşı kaynağı kısıtlı olduğu için dağıtım ile ilgili de bir sorun oluşuyor. Bu da aşı hızının yavaşlamasına neden oluyor. İlk günlerde yapılan aşılar sağlık çalışanlarına çalıştıkları kurumlarda yapıldığı için hız olarak yüksek bir hıza ulaştık.

4-Aşılama sürecinde sağlık sisteminin hangi eksiklerinin tamamlanması gerekir? 

TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fidancı: Normal şartlarda 3 aile hekimine bir hemşire tahsis edilmiş olması gerekiyor. Burada çok ciddi eksiklikler var. Bu aşılama sürecinde bunun tamamlanması gerekiyor. Aile hekimliği sisteminin yeterince yaygın olmaması ve yeterli sayının olmaması göz önüne alındığında, yaklaşık 4 bin civarında aile hekimi eksikliği var sahada. Aşılama aslında birinci basamağın işidir. Bu yüzden hastanelere taşımak zorunda kaldılar.

Ağrı Tabip Odası Başkanı Dr. Kasım Çelik: Aşının taşınma sistemi ya da aile hekimlikleri üzerinden taşınmasında herhangi bir problem yok. Çünkü aile hekimleri de şartlar ne olursa olsun haftanın en az 4-5 günü aile hekimliğindeler. Yol kapalı olsa bile ulaştırılıyorlar. Asıl problem aşının olmaması. İlçe Sağlık Müdürlükleri 90 yaş üzeri ve 85 yaş üzeri risk gruplarına, aile hekimlerinden isim alarak kendileri gidip aşı yapıyorlar. Bu da nüfusun yaklaşık yüzde 1'ine denk geliyor. Aşı yetersizliğinden dolayı tam olarak aşı yapılamıyor. Personel sayısında da herhangi bir eksiklik yok. Aile hekimleri aşı yapmak için gerekirse köylere çıkacaklarını zaten deklare ettiler.

Adana polisi, son günlerde "yeni tip corona virüsü aşısı yapılması için randevu oluşturabilirsiniz" şeklinde SMS gönderen dolandırıcılara karşı bir tim oluşturup ev ev gezerek vatandaşları bu tür mesajlara itibar etmemeleri konusunda uyardı. Fotoğraf: İHA


5-Aşı yapma hızının düşmesi toplumsal bağışıklığı nasıl etkiler? 

TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fidancı: Türk Tabipler Birliği olarak, 6 aylık bir sürede toplumsal bağışıklığı sağlayacak miktarda aşılamanın yapılması gerektiğini ifade ettik. Aşılama, risk grupları sonrası genel topluma yayıldığında aşılama hızının yükselmesine ihtiyaç var. Risk gruplarını kısa bir sürede aşılamak mümkün olabilir ancak sonrası çok daha büyük bir nüfus. Dolayısıyla o noktada aşılamayı hızlandırmak gerekecek. Asıl önemlisi yeterli aşı miktarının Türkiye’ye gelmesi gerekiyor. Toplumsal bağışıklığı sağlamak için en az 120 milyon doz aşı olması gerektiğini söylemiştik.

İTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu: Toplumun en az üçte ikisinin aşılanması gerekiyor ki toplumsal bağışıklık oluşsun. Bireyleri tek tek korumak salgının engellenmesi için yeterli olmayacaktır. Toplumun üçte ikisinin bir yılda aşılanması toplumsal bağışıklığın sağlanmasında bir problem oluşturabilir. Aşıladıklarınızın bu kadar süre içerisinde bağışıklığında bir düşüş görülebilir. Böyle bir sorunla karşı karşıya kalabiliriz.