Prostat kanseri tüm dünyada erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü. Bununla birlikte erken teşhis edildiğinde en yüksek başarı oranına sahip bir hastalıktır. Peki, sebepleri nelerdir? Tipik bir belirtisi var mıdır? En çok kimlerde görülür? Erken teşhis ve yeni tedavi yolları nelerdir? İşte Üroloji Uzmanı Prof. Dr. İlter Tüfek’in bu sorularıma verdiği yanıtlar...



RİSK FAKTÖRLERİ

Prostat kanseri için en önemli risk faktörleri ileri yaş, aile hikâyesi varlığı ve siyah ırktır. Özellikle yaş ve aile hikâyesi varlığı, dikkatle değerlendirilmelidir. Prostat kanseri 40 yaşın altında seyrek görülmektedir ancak prostat kanseri gelişme ihtimali 50 yaşından sonra hızla artar. 50 yaşındaki bir erkeğin prostat kanserine yakalanma riski yüzde 1-2 civarındadır. 10 prostat kanserinden yaklaşık 6’sı 65 yaşın üzerinde saptanmaktadır.

SİNSİ BİR HASTALIKTIR

Erken dönemde prostat kanserinin spesifik bir belirtisi yoktur. Alt üriner sistem semptomları olarak adlandırdığımız idrar yakınmaları, prostat büyümesi nedeni ile olmaktadır. Prostat büyümesi genellikle selim karakterlidir. Ancak büyümüş prostat dokusunun içerisinde kanser hücreleri de olabilir. İleri evre prostat kanserinde hastalığın kemiğe yayılması nedeniyle kemik ağrıları, omurgada çökme kırıkları oluşabilir.

ERKEN TEŞHİS İÇİN…

Prostat kanserinin spesifik bir belirtisi olmadığından tanının erken evrede konabilmesi için düzenli kontrol gerekir. Erken tanı için hiçbir yakınması olmasa bile baba, amca, dayı veya akrabalarında prostat kanseri hikâyesi olan erkekler 40 yaşından itibaren kontrole gitmelidir. Aile hikâyesi olmayan erkeklerin de 45 yaşta kontrol edilmeleri uygundur. Kandan Prostat Spesifik Antijen (PSA) bakılmakta, üroloji uzmanı tarafından parmakla muayene yapılmaktadır.


SAĞLIKLI BESLENMENİN ÖNEMİ


Prostat kanserine karşı erkeklerin dikkat etmesi gereken noktalar da var. Kalp sağlığı için uygun bir diyet önemli. Kolesterol açısından fakir; sebze-meyve ağırlıklı, lifli gıdaların zengin olduğu bir diyet, prostat kanseri gelişimini önlemek için önemlidir. Ayrıca düzenli egzersiz, aşırı kilodan kaçınmak tamamlayıcı ve koruyucu diğer önlemlerdir.


ROBOTİK CERRAHİNİN AVANTAJLARI


Düşük riskli prostat kanserinde herhangi bir tedavi yapılmadan hastanın izlenmesi ve gerektiğinde kesin tedavisinin yapılması (aktif izlem) güncel bir yaklaşımdır. Daha yüksek riskli prostata sınırlı vakalarda cerrahi tedavi ve ışın tedavisi (radyoterapi) yapılabilmektedir. Cerrahi tedavi için günümüzde robotik cerrahi yaygın olarak kullanılmaktadır. Robotik ve laparoskopik cerrahi hastanın ameliyat sonrası dönemi daha rahat geçirmesini ve hızlı iyileşmesini sağlamaktadır.