Cilt yapısının temel taşlarından biri olan kolajen, canlı ve dolgun bir cildin kilit noktasıdır. Bu değerli proteinin yaşlandıkça azalması, cildin sıkılığını kaybetmesine ve kırışıklığın artmasına neden oluyor. Eğer cildinizin daha canlı ve gergin görünmesini istiyorsanız, Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır’ın önerilerine kulak verin…

Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır


KOLAJEN NEDİR?

Kolajen derimizde fibroblast denen hücreler tarafından sentezlenen bir proteindir. Sadece deride değil; eklem, tendon, iç organlarımızın ve hücreleri birbirine bağlayan bağ dokusunun yapısında bulunur. Cildimizin sıkılığını ve esnekliğini de o sağlar.

NE ZAMAN AZALIR?

Yaş aldıkça vücudumuzdaki kolajen miktarı azalır. Özellikle menopoz döneminde bu azalma yüzde 50’leri bulur. Bu da cilt esnekliği ve sıkılığında azalma, ciltte kuruma-kırışma, eklem ağrıları, saç ve tırnaklarda zayıflama olarak belirti verir.



BAŞKA HANGİ FAKTÖRLER KOLAJEN YIKIMINA YOL AÇAR?

Stresi yoğun olarak yaşadığımız pandemi günlerinde de kolajenimizi ayrıca desteklememiz gerekir. Çünkü strese bağlı olarak vücutta artan kortizol seviyesi kolajen üretimini baskılayarak kolajen yıkımını artırmaktadır. Bu da cilt kırışıklarına yol açar. Sigara, deride kolajeni yıkan enzimin (matalloproteinaz) miktarını artırarak kolajenin azalmasına neden olur. Ayrıca sigaradaki nikotin, deri damarlarının büzülmesine yol açarak derinin beslenmesini engeller. Şeker, karbonhidrat ve rafine edilmiş gıdalar, kolajenin kendini yenileyip-onarma özelliğini engelleyerek derideki kolajenin miktarının ve kalitesinin azalmasına neden olur.

GÜNEŞ VE ALKOL UYARISI

Ultraviyole ışınları (güneş ve solaryum), kolajenin dayanıklılığını azaltarak kolajen demetlerinin ve elastinin deforme olmasını sağlar. Fazla güneşlenen veya solaryuma giren kişilerin derilerindeki kolajen ve elastin miktarları yaş ilerlemesiyle hızla azalır. Aşırı miktarda tüketilen alkol, vücuttaki su oranını azaltarak ve kolajen yıkımını hızlandırarak cildin elastikiyetinin azalmasına neden olur. Ayrıca alkol vücuttaki A vitamini seviyesini azaltır. A vitamini, ciltte kolajen sentezine katkı sağlar. Bu yüzden fazla alkol tüketimiyle eksilen A vitamini, vücudun kolajen miktarının azalmasına ve cildin daha hızlı kırışmasına sebep olur.



NASIL ARTIRILIR?

Stres yönetimini öğrenerek ve beslenmemizde yapacağımız bazı değişikliklerle vücudumuzdaki kolajen üretimini artırabiliriz. Kısık ateşte uzun süre pişen et, et ve kemik suyu, sakatatlarda bolca kolajen bulunur. Yumurta beyazı, balık ve kabuklu deniz ürünleri gibi hayvansal gıdalar, avokado, kakao, fasulye, yeşil yapraklı sebzeler, turunçgiller, yaban mersini, çilek ve ahududu gibi meyveler vücutta kolajen sentezi için gerekli aminoasitleri ve proteinleri sağlayarak kolajen üretiminin hızlanmasını, kolajen kalitesinin artmasını sağlar. Soğan, sarımsak, pırasa, kereviz, salatalık, muz gibi sülfür içeriği olan sebzeler de vücuttaki kolajen üretimini artırır.

TAKVİYE ALINMALI MI?

Son zamanlarda popüler olan kolajen takviyelerini de kullanmadan önce mutlaka bir hekime danışmak gerekir. Çünkü her takviye kolajen ürünü vücudumuzun gerekli ihtiyacını karşılamayacaktır. Pek çok kolajen tipi vardır, ancak cildimizde tip1 kollajen hakim iken, tip 2 de kemik, kıkırdak ve eklemlerde hakimdir. Ayrıca tablet olarak alınan kolajenlerin bağırsaktan emilimi yetersizdir. Bu sebeple ya sıvı ya da toz haldeki kolajen tercih edilmelidir. Alınan kolajenin içinde şeker olmamasına dikkat edilmelidir. Ürünün içeriğinde kolajene ek olarak, emilimini artıran C vitamini, hiyalüronik asit, selenyum, biotin gibi maddelerin olması da önemlidir.