Pandemiyle beraber yasaklar ve kısıtlamaların söz konusu olduğu zaman dilimleri insanların yaşamlarında da köklü değişikliklere neden oldu. Yeni geliştirilen alışkanlıklar, sağlıklı yaşam kararları, eski rutinlerden vazgeçme gibi eylemler dönüm noktası olarak adlandırılan dönemlerde ortaya çıkarken pandemi de bu dönüm noktalarından biri oldu.

Davranış bilimciler de bu tip geçiş zamanlarının gelişme ve değişim için yeni fırsatlar yarattığını söylüyorlar. Araştırmalar; hayatın insanları normal rutinlerinin dışına çıkarmasıyla - yeni bir şehre taşınmak, yeni bir işe başlamak, evlenmek veya boşanmak veya çocuk sahibi olmak gibi – yeni başlangıçlar yapmak için uygun zeminler olduğunu gösteriyor.

YENİ BİR BAŞLANGIÇ İÇİN BÜYÜK FIRSAT

Wharton School profesörü Katy Milkman pandemiyle beraber insanlarda gözlemlediği yeni başlangıç yapma isteğini şu ifadelerle açıklıyor: “Yeni bir başlangıcın gerçekten büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bunun gibi başka bir zamana tekrar ne zaman sahip olacağımızı bilmiyorum. Üzerinde çalışmamız gereken boş bir sayfa var. Yeniden başlamak için her şey masada” diyor.

Dr. Milkman araştırmalarının çoğunu, yeni başlangıç etkisi olarak adlandırıyor. Dr. Milkman ve ekibi, yeni bir başlangıçla ilişkilendirdiğimiz, zaman noktalarının anlamlı değişiklikler yapmak için en meyilli olduğumuz anlar olduğunu keşfettiklerini söylüyorlar.

Bu başlangıç noktalarından yeni yılın ilk gününü hayatımızın en bariz zamansal dönüm noktası olarak gösterirken; doğum günleri, baharın başlangıcı, yeni bir okul yılının başlangıcı, hatta haftanın başı veya ayın ilk günü gibi zamanların da psikolojik fırsatlar yaratan zamansal dönüm noktaları olduğunu belirtiyorlar.

Bir çalışmada, Dr. Milkman öğrencilerin spor salonunu hafta başında, ayın başında, doğum günlerinden sonra veya okul tatillerinden hemen sonra ziyaret etme olasılıklarının çok daha yüksek olduğunu ortaya çıkardı.

Başka bir çalışma da yeni başlangıç olarak görülen zaman diliminin, insanların hedefleri için çalışmaya başlamalarına yardımcı olduğunu buldu. Bu çalışmada, mart ayının üçüncü perşembe günü olarak adlandırılan güne kıyasla, baharın ilk günü olarak adlandırılan bir günde insanların yeni bir hedef için çalışmaya başlama olasılıklarının çok daha yüksek olduğu ortaya çıktı.

Dr. Milkman, pandemi henüz sona ermemiş olsa da birçok insan için kısıtlamaların kaldırılması ve aşı olunması; tatil planlamak ve okul rutinlerine geri dönmek anlamına geldiğini belirtiyor: “Tam olarak yeni bir başlangıç etkisini tetikleyebilecek türden bir psikolojik dönüm noktası.”

Dr. Milkman: “Tam olarak yeni bir başlangıç etkisini tetikleyebilecek türden bir psikolojik dönüm noktası.”


KAÇIRILMIŞ BİR FIRSAT OLABİLİR Mİ?

Pandemi dönemiyle ilgili konuşan insanlar Dr. Milkman ve ekibinin teorisini doğrular nitelikte ifadeler kullanıyorlar. Pandemi azalırken, bazı insanlar geçen yıl evde geçirilen kısıtlamaları ve karantinaları; kaçırılmış bir fırsat olarak gördüklerini söylediler.

Oregon Truffle Festivalinin organizatörü olan Leslie Scott New York Times’a; zamanı anlamlı yaşam değişiklikleri yapmak için kullanmak yerine, stresli bir şekilde harcadığını söylüyor: “Bazen bu hediyeyi israf edip etmediğimi merak ediyorum.”

GELİŞMEK İÇİN KULLANABİLİRİZ

Yale'de İyilik Bilimi adlı popüler bir çevrimiçi kurs veren psikoloji profesörü Laurie Santos, “COVID-19, çoğumuz için korkunç bir zamandı. Travma sonrası büyüme (gelişim) denen şeyin, olumsuz olaylardan geçtikten sonra hayatımızda daha güçlü olacağımıza dair pek çok kanıt var. Sanırım hepimiz bu korkunç pandemi zamanını kendi hayatlarımızda travma sonrası bir miktar büyüme elde etmek için kullanabiliriz.”

Dr. Santos, bu gelişme ve değişim için rutinleri kırmanın önemine de dikkat çekiyor. Santos, değişimin önündeki en büyük engellerden birinin her zaman kırılması zor rutinler olduğunu belirtiyor: “Hepimiz rutinlerimizi çok değiştirdik. Sanırım çoğumuz salgın sırasında COVID-19'dan önce yaptığımız bazı şeylerin hayatımızda gelişmeye yol açan türden şeyler olmadığını fark ettik. Daha mutlu olmak istiyorsak işimizin, aile hayatımızın ve hatta ilişkilerimizin muhtemelen değişmesi gerektiğini fark ettik.”

ZAMANI BÖLÜMLERE AYIRIYORUZ

Dr. Milkman, yeni başlangıçların bu kadar etkili olmasının bir nedeninin, insanların zamanın bir süreklilikten ziyade, bölümler halinde olduğunu düşünme eğiliminde olmaları olduğunu söylüyor: “Geçmişi; lise yıllarımız, üniversite yıllarımız, belirli bir şehirde yaşadığımız veya belirli bir işte çalıştığımız yıllar ile bağdaştırarak düşünme eğilimindeyiz. Hayatımız bir romanmış gibi bölüm aralarımız var ve zamanı işaretleme şeklimiz de bu şekilde.”

Yeni bir bölümün başlangıcı, değişim için harika bir zaman olsa da sayfalar hızla dönecektir. Sosyal bilimciler, geçen yıl öğrendiklerimizi düşünmeye başlamak için ideal bir zaman olduğunu söylüyor. Korumak istediğimiz yeni alışkanlıklar neler ve prepandemik yaşamımızın hangi kısımlarını değiştirmek istiyoruz sorularını yönelterek yeni bir başlangıca adım atılabileceğini belirtiyorlar.

Dr. Milkman yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ise şu tavsiyeyi veriyor: “Önceliklerinizi yeniden düşünmenin zamanı geldi. Kendimize şunu sormalıyız: Zamanımı nasıl planlayacağım?”