Dünya'nın dönüşü, yavaşlıyor. Bu yavaşlama, günlerin uzadığı anlamına gelirken bazı bakterilerin daha fazla oksijen üretmesine de yardımcı oluyor. Yeni bir çalışma, bu tür bakterilerin 2 milyar yıl önce yaşamın devam etmesi için yeterli oksijen ürettiğini gösteriyor.

Dünya'nın yavaşlaması insan zaman ölçeklerinde fark edilemiyor olsa da önemli değişikliklere neden oluyor. Bu hafta yayınlanan yeni bir araştırmaya göre; Dünya'nın daha yavaş dönmesinin ortaya çıkardığı en önemli değişikliklerden biri atmosferdeki oksijen miktarının artması.

Çalışma yazarları, Dünya'da günler uzadıkça, yaklaşık 2.4 milyar yıl önce ortaya çıkan ve çoğalan siyanobakteriler olarak bilinen mavi-yeşil alglerin daha fazla oksijen üretebileceğini öne sürüyorlar.

Michigan Üniversitesi'nden bir mikrobiyolog ve çalışmanın ortak yazarı olan Gregory Dick, "Dünya atmosferinin oksijenini nasıl aldığı, bilim dünyasının her zaman üstünde durduğu bir soru olmuştur. Araştırmamız, Dünya'nın dönme hızının - başka bir deyişle gün uzunluğunun - Dünya'nın oksijenlenmesi üzerinde önemli bir etkisi olabileceğini gösteriyor" dedi.


BAKTERİLERİN MUCİZESİ


Araştırmaya göre; daha uzun günler bakterileri daha fazla oksijen üretmeye teşvik ediyor. Bunun nedeni olarak da ilk bakışta birbiriyle pek alakası yokmuş gibi görünen iki ana bileşen öne çıkıyor: Birincisi, Dünya'nın dönüşünün yavaşlaması... Ay, gezegen üzerinde yerçekimi kuvveti uyguladığı için Dünya'nın dönme hızı yavaşlıyor. Ay yavaş yavaş Dünya'dan uzaklaştıkça, gezegenimizin dönüş hızını belli belirsiz bir şekilde yavaşlatıyor.

Araştırmalar, Dünya'nın günlerinin her yüzyılda 1.8 milisaniye uzadığını gösteriyor. Hatta gezegenimizin emekleme döneminde günler 6 saat kadar kısa bile olabilir. Örneğin; yaklaşık 1,4 milyar yıl önce günler 18 saatti.

İkinci bileşen ise, Büyük Oksidasyon Olayı olarak bilinen; siyanobakterilerin büyük miktarlarda ortaya çıkması. Dünya atmosferi 2,4 milyar ila 2 milyar yıl önce oksijende önemli bir artış yaşadı. Bu olay olmadan önce bilim insanları, yaşamın ortaya çıkamayacağını düşünüyorlar.

[caption id="attachment_6574239" align="alignnone" width="623"] Mavi yeşil algler[/caption]

DÜNYA TARİHİNDEKİ SIR PERDESİ ARALANDI


Michigan'daki Huron Gölü'nde, Büyük Oksidasyon Olayından sorumlu siyanobakterilere benzer mikrop örtüleri var. Bu göl yatağı örtülerinde de fotosentez yoluyla oksijen üreten mor siyanobakteriler, sülfürü metabolize eden beyaz mikroplarla rekabet ediyorlar.
Geceleri beyaz mikroplar mikrobiyal matın üstüne çıkıyor ve kükürtlerini emiyorlar. Gün ağardığında ve güneş gökyüzünde yeterince yükseldiğinde, beyaz mikroplar geri çekiliyor ve mor siyanobakteriler tepeye yükseliyor. Ve artık fotosentez yapıp oksijen üretmeye başlayabiliyor.

[caption id="attachment_6574240" align="alignnone" width="748"] Ay yavaş yavaş Dünya'dan uzaklaştıkça, gezegenimizin dönüş hızını belli belirsiz bir şekilde yavaşlatıyor.[/caption]

Michigan Üniversitesi'ndeki araştırmacıların dikkatini çeken de dünya tarihi boyunca değişen gün uzunluğunun siyanobakterilerin fotosentezi üzerinde bir etkisi olup olmadığı oluyor.

Çalışma yazarlarından Judith Klatt "Mikroplar arasındaki benzer türden bir rekabetin, Dünya'nın erken dönemlerinde oksijen üretimindeki gecikmeye katkıda bulunması mümkün" diyor.

Bu hipotezi test etmek için Klatt ve Dick'in ekibi, Michigan göl yatağı mikropları üzerinde hem doğal ortamlarında hem de laboratuvarda deneyler ve ölçümler yaptı. Ayrıca, güneş ışığını mikrobiyal oksijen üretimine ve mikrobiyal oksijen üretimini Dünya'nın tarihine bağlayan sonuçlara dayalı modeller oluşturdular.

Sonuçlar, küresel oksijen seviyesi modellerine dahil edildi ve ekip, uzayan günlerin Dünya'nın oksijenindeki artışla bağlantılı olduğunu buldu.

Araştırma ekibi yaptığı açıklamada; "Sonuçlar bize gün uzunluğu ile yerde yaşayan mikroplar tarafından ne kadar oksijen salınabileceği arasında temel bir bağlantı olduğunu gösteriyor" dedi.

[old_news_related_template title="Bilim dünyasını heyecanlandıran keşif: 310 milyon yıllık beyin bulundu" desc="Dünyada bir ilk gerçekleşti ve araştırmacılar, Illinois'deki Mazon Creek bölgesinde 310 milyon yıllık fosilleşmiş bir at nalı yengeci beyni keşfettiler. Çığır açan keşif 'milyonda bir' olarak tanımlandı. Araştırmacılar, 310 milyon yıllık at nalı yengecinden daha önce hiç görülmemiş fosilleşmiş bir beyin ortaya çıkardılar." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/08/03/iecrop/310_milyon_yillik_fosil_16_9_1627975290.png" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/teknoloji/bilim-dunyasini-heyecanlandiran-kesif-310-milyon-yillik-beyin-bulundu-6571677/"]

[old_news_related_template title="Dünya'nın yanından Gize Piramitleri büyüklüğünde asteroit geçecek" desc="NASA, dev bir asteroidin pazar günü Dünya'nın yanından geçeceğini söyledi. GO20 olarak adlandırılan asteroidin, Tac Mahal ve Büyük Gize Piramidi büyüklüğünde olduğunu belirttiler." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/07/26/iecrop/asteroid-shutterstock_16_9_1627295253.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/teknoloji/dunyanin-yanindan-gize-piramitleri-buyuklugunde-asteroit-gececek-6557597/"]