TÜBİTAK, 'Uluslararası Açık Erişim Haftasını' Aperta Türkiye Açık Arşivi'nin lansmanı ile kutladı. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal'ın katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte hem Aperta Türkiye Açık Arşivi tanıtıldı, hem de açık bilimin önemi vurgulandı.

Etkinliğin ana konuşmacısı olan Prof. Dr. Mandal, 'Aperta Türkiye Açık Erişim Arşivi ile Ekosistemimizde Birlikte Başarma' başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Dünya Ekonomik Forumu'nun 2020 yılı Global Risk Raporu'ndaki verilere değinen Prof. Dr. Mandal, gelecek 10 yılda karşılaşılması beklenen salgın hastalıklar ve iklim değişiklikleri gibi sorunlara dikkat çekti.

Sorunların çözümüne yönelik çalışmalara ilişkin bilgi paylaşımının artık gereklilik olduğunu ifade eden Mandal, bunun açık bilim ve açık erişim ile öğrenilebileceğini kaydetti. UNESCO'nun yayınlamış olduğu rapora da atıf yapan Prof. Dr. Mandal, raporun açık bilime olan ihtiyacının artık kritik öneme sahip olduğunu kaydetti. Mandal, güçlüklerin bölgesel değil küresel boyutta olduğunu, bilginin üzerine inşa edilince ve paylaşılınca kıymetleneceğini dile getirdi.

"AÇIK BİLİM, BİR KÜLTÜR HALİNE GELMELİ"

Karşılaşılan güçlüklerin düzeyi arttıkça açık bilime olan ihtiyacın da arttığına vurgu yapan Prof. Dr. Mandal, ortak açık bilim anlayışının teşvik edilmesi, açık bilim için insan kaynaklarına, eğitime, dijital okuryazarlığa, kapasite geliştirmeye yatırım yapılması gerektiğine dikkat çekti.

ULAKBİM olarak TÜBİTAK'ın alt yapısının kuvvetli olduğuna işaret eden Mandal, açık bilim için farkındalık çalışmalarının önemine değinerek, açık bilimin artık bir kültür haline gelmesi gerektiğini söyledi.

Mandal, bu kapsamda var olan ile yetinmeyip yeni arayışlara ihtiyaç olduğunu, uluslararası paydaşlarla birlikte sürecin yönetim kısmının da şekillendirilmesi gerekliliğini vurguladı.

Prof. Dr. Mandal, şu değerlendirmelerde bulundu:

* Türkiye Cumhuriyeti olarak 2030 yılı sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gerçekleştirmek için geleneksel bilimden gerekli olan bilime geçiş yapılmalı. Sorunların çözümü için, ekonomik ve teknolojik gelişmenin ötesinde topluma gerekenler belirlenmeli.

* Çok disiplinli bakış açısıyla fen, mühendislik, sağlık bilimlerinin yanında sosyal ve beşeri bilimlerin de bu süreçte kuvvetli bir şekilde yer alacağı biçimde kapsayıcılığının geliştirilmesi gereklidir. Birlikte çalışmayı tetikleyecek yeni birlikte iş yapma modelleri oluşturulmalıdır.

Bilgiyi üreten ve bilgiyi kullanan arasındaki etkileşimin çift yönlü olması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Mandal, bu durumun açık bilime ihtiyaç duyulan en önemli noktalardan biri olduğunu söyledi. "Teknoloji, sorunların çözümü için tek başına yeterli değildir, çünkü teknoloji araçtır" diyen Mandal, "Dönüşüme ihtiyaç var. Sinerjiyi somut çıktıya dönüştürmek gerekiyor" ifadesini kullandı.

Tüm ekosistem paydaşları gibi TÜBİTAK'ın da öğrenmeye devam ettiğini belirten Mandal, sürece aktif katkı veren bir kurum olduklarını vurguladı. Dönüşüme olan ihtiyacı ön görerek bu konudaki çalışmaları pandemiden de önce yaptıklarına dikkat çeken Mandal, "TÜBİTAK olarak destek programlarımızda bilgiyi üreten ile bilgiyi kullananların birlikte çalışmasını sağlamaya çalışıyoruz. Çünkü artık bu durum tercihten çok zorunluluk haline geldi ve bu durumu yöneten kurum TÜBİTAK" diye konuştu.

'TÜBİTAK Açık Bilim Politikası'nın 14 Mart 2019'da TÜBİTAK Yönetim Kurulu tarafından kabul edilerek yayımlandığını hatırlatan Mandal, "Süreç yönetimi, araştırma verilerinin saklanması ve korunması, gerekli alt yapı ve düzenleyici bileşenlerin sağlanması yapılmazsa bu tarz çabalar sonuçsuz kalacaktır. Biz destek programları ile gerekeni yapmaya çalıştık" değerlendirmesinde bulundu.

Prof. Dr. Mandal, "Araştırma yapmak yerine yönetmeyi ön planda tutmaya çalışıyoruz. Araştırma sürecini yönetebilmek için veriyi yönetebilmeniz lazım. Bu veri yaşam döngüsü olarak bakıldığında bulunabilir, ulaşılabilir ve yeniden kullanılabilir olmalıdır" ifadesini kullandı.

"2022 HEDEFİMİZ SÜREÇ YÖNETİMİNİN TÜM BİLEŞENLERİYLE SAĞLANMASI"

Türkiyenin açık arşivi Aperta ile ilgili konuşan Prof. Dr. Mandal, "55 binin üzerinde yayın ve 4 tane veri seti bu ortamda ulaşılabilir durumda. Bu veri setlerinden biri, Kovid-19 odaklı.  Araştırmacılarımız, ulusal veri depomuz olan Aperta'ya, adil ve eşit koşullarda erişilebiliyor. Aperta, araştırmacılarımızın verilerinin saklanmasına olanak sağlıyor" dedi.

"2022 hedefimiz, TÜBİTAK açık bilim portalı olarak tüm bileşenleri ile birlikte sürecin yönetiminin sağlanması. Zaten 11. Kalkınma Planında da buna açık bir biçimde atıfta bulunulmuştur" diyen Mandal, "Bu noktada yapılacak olan araştırma verilerinin uzun süre saklanması ve kullanılabilmesi, referansları olması, dinamik bir yapı ve sürümler halinde yeni versiyonlarının geliştirilebilmesi. Görüş, öneri ve desteklere açığız" değerlendirmesinde bulundu. DHA