Fenerbahçe, Emre Belözoğlu yönetiminde her maça çok iyi başlıyor. Erzurumspor maçı da buna çok uygundu. Coşkulu ve istekli bir başlangıçla karşılaşma 15 dakikada adeta bitti.

Pas oyununu çok iyi oynayan ve maç boyunca yüzde 90 isabet bulan sarı-lacivertliler, özellikle ilk 60 dakikada taraftarını da çok mutlu etti. Ancak daha sonra yapılan oyuncu değişikliklerinin yine takımı geriye götürmesiyle sıkıntılı bir süreç başladı. Fark 2'ye indikten sonra Oltan'ın kafa vuruşu gol olsa yine korku filmi başlayacaktı.

Saha içinde kalırsak Fenerbahçe'nin orta sahasına ve milli yıldızlarına ayrı parantez açmak gerekir. İrfan Can Kahveci yaptığı asistle resmen Mesut Özil'e nazire yaptı. İrfan Can'ın sadece bugünün değil geleceğin de transferi olduğunu birçok kez söylemiştim. Ozan Tufan da tam bir joker gibi. Kaptana 'Kaleye geç' deseniz itiraz etmeyecektir. Bu sezon birçok farklı mevkide oynadı. Sağ bekte de özellikle yaptığı bindirmelerle göze çarptı.

Sosa'yı zaten anlatmaya gerek yok, yaşlı kurt tam bir maestro gibi. Mesut Özil de yavaş yavaş form tutmaya ve oyuna adapte olmaya başladı. Valencia'nın ciddi bir çıkışa geçtiğini söylesek yanılmayız. Golcü sıkıntısının yaşandığı dönemde sorumluluk alarak iyi bir performans ortaya koyuyor.

Sonuç olarak Fenerbahçe, kendisini yarışta tutacak 3 puanı almayı başardı. Sarı-lacivertlilerin son 3 maça girilirken gerçekçi olmak gerekirse şampiyonluk şansı çok az. Yine de pes etmeden rakibinin hata yapmasını beklemekten de başka çaresi yok.

İnsanların ister istemez akıllarına Konyaspor, Malatyaspor, Göztepe ve Gençlerbirliği maçları geliyor. Rahat bir şekilde söyleyebiliriz ki Fenerbahçe şampiyonluğu kaybederse bu maçlar yüzünden olacak. Kadıköy'de puan bile alınamayan bu karşılaşmalarda o an başarısızlık sayılan beraberlikler bile çıksaydı, şu an bambaşka bir senaryo konuşuyor olacaktık.