Evinde yenilgi rekoru kıran Fenerbahçe; kulüp tarihinde görülmemiş bir olay. Gençlerbirliği, Göztepe, Galatasaray ve Trabzonspor 21 yıl sonra, Beşiktaş 15 yıl sonra seni Kadıköy'de yeniyor, lig tarihinde aleyhinde kırılmadık ne kadar rekor varsa kırılıyor. Son 11 maçında galibiyet göremeyen, hem puan hem de oyun olarak ligin tartışmasız sonuncusu olan ve yeni hocası daha 3 gün önce göreve başlayan Gençlerbirliği'ni yenemiyorsun. Çünkü sana operasyon yapıldığını söylüyorsun. Komik bile değil.

Lafa gelince rahmetli İslam Çupi'den alıntılar yaparak süslü laflar söylemenin alıcısı çok. Ancak icraata gelince 'operasyon yapılıyor' diyerek işin içinden sıyrılmak da en kolayı. Madem Fenerbahçe'ye operasyon var, o zaman sizin göreviniz nedir?

Her fırsatta Fenerbahçe'nin büyüklüğünden bahsedenler, şayet iddia ettikleri gibi bir operasyon yapılıyorsa bunu da alt edip her şeye rağmen 'büyüklüklerini' kanıtlamakla görevli değil midir? Kim ne derse desin, futbolda her türlü ayak oyununa en güzel yanıt yeşil sahada verilir. Ve Fenerbahçe'nin kendi sorularına bile yanıt verecek hâli yok.

Erol Bulut'un akıl tutulması


Tüm bunların yanında Teknik Direktör Erol Bulut ise, tam bir akıl tutulması yaşadı. Sakin kafayla düşündüğünde, ikinci yarı başında Papiss Cisse'yi ve 55. dakikada İrfan Can ile Mbwana Samatta'yı oyuna alma mantığını kendisi bile anlamlandıramayacaktır. Cisse oyuna girdikten sonra topa bile dokunamadı. Panikle ve ezbere yapıldığı belli olan oyuncu değişiklikleri. Aklındaki 'eyvah, kazanamazsak...' korkusuyla, bütün tuşlara aynı anda basarak maçı kazanabileceğini zannetmiş olabilir. Çünkü Gustavo'yu savunmada, Sosa'yı hücumda kullanma düşüncesinin işlemediği ilk 15 dakikada belliyken, İrfan Can'ı sahaya sürdükten sonra Sosa'nın hala sahada olmasının hiçbir anlamı yoktu.

Kimin hangi mevkide oynadığı, hangi oyun planının uygulandığı bile belli değildi. Haliyle, oyuncular da darmadağın olmuş ve oyun disiplininden tamamen kopmuş bodoslama bir şekilde kaleye giderek gol atmaya çalıştılar. Şampiyonluk iddiasındaki ve böylesine deneyimli oyunculardan oluşan bir takımın, saha içinde kendini bu kadar kaybetmesi kabul edilemez.

Reçete: Tansiyon ilacı


Beşiktaş derbisini Fenerbahçe kazansa bile, bence artık şampiyonluk iddiasından bile söz etmek pek mümkün değil. İşin teknik-taktik kısmını geçtim, Fenerbahçe'nin mental olarak ne futbolcusu, ne hocası, ne de yöneticisi bu savaşa girmeye hazır. Sezonun bundan sonraki kalan bölümü için verilebilecek en iyi öneri de, Erol hocanın hakemler için söylediği meşhur 'o zaman tansiyon ilacı alsınlar' tavsiyesi olacaktır.