Emre Belözoğlu ile iyi bir gidişat yakalayan Fenerbahçe için Alanyaspor en ciddi sınavdı. Ve Fenerbahçe bu sınavda boş kağıt vererek sınıfta kaldı. Üstelik sezon için final niteliği taşıyan bir maçta, tam oyunun kontrolünü eline almak üzereyken, kaptanlık pazubandı takan Gökhan Gönül'ün sorumsuzca hareketi nedeniyle her şeyin alt üst olmasıyla...

Her ne kadar bu deneyimdeki bir oyuncunun yapmaması gereken skandal bir hamleyle kırmızı kart görse de, tabii ki bütün sorumluluğu Gökhan Gönül'e yıkmak haksızlık olacaktır. Sakatlıktan yeni çıkan, kondisyon namına hiçbir şey vadetmeyen Mesut Özil'i sağ kanada koyarak, benzer durumdaki Gökhan Gönül'ün ilk 30 dakikada Davidson tarafından paramparça edilmesine neden olan Emre Belözoğlu'nun bu tercihi göz ardı edilemez.

Takım 10 kişi kaldıktan sonra ikinci yarıya Mesut Özil'le başlamak da harakiri gibiydi. Öyle ki, maçın 60. dakikasında yorgunluktan bayılmak üzere olan Mesut Özil'in ellerini dizine koyarak nefes nefese kaldığı hâli, bunun en net ispatıydı. Takımın en hareketli oyuncusu Mert Hakan'ın oyundan alınıp Mesut Özil'in sahada tutulması, Emre hocanın haftalardır ortaya koyduğu kendi futbol aklına ihanetti.

Belki topu ayağında tutabilmek ya da şapkadan tavşan çıkartma ihtimali için Mesut Özil'i sahada kalmasını planladı. Ancak takım hem topu tutamayıp, hem de 1 kişi eksik olmasının dezavantajıyla topun peşinden koşunca elde avuçta kalan kondisyon da heba oldu. Alanyaspor'un direkten dönen üç topu ise, Fenerbahçe için gecenin tek iyi yanıydı.

Beşiktaş'ın puan kayıpları sayesinde bu maça kadar olmayacak duaya amin diyen Fenerbahçe, şampiyonluk umudu için yine Beşiktaş'ın insafına kaldı ve artık kalan maçlarda ikincilik için mücadele edecek. Maçın 90+3. dakikasında Novak ve Tisserand'ın oyuna girdiğini göz önüne alırsak, tüm hesapların bu yönde yapıldığını düşünmek yanlış olmaz.

Kısacası, bu sene de olmadı hocam. Hababam Sınıfı yine sınıfta kaldı...