Denizlispor galibiyetinden sonra Fenerbahçe cephesi "Psikolojik eşik geçildi. Bu çocuklar şampiyonluk istiyor" diyerek taraftara umut veren açıklamalar yapmıştı. Yeni Malatyaspor maçının 90 dakikasından sonra şu soruları sormak en doğal haktır:

  • Şampiyonluk isteyen çocuklar bunlar mı?

  • Psikolojik eşiğin geçilmiş hali bu mu?


Tek ön liberoda Gustavo'yu tercih eden Emre Belözoğlu, İrfan Can Kahveci ve Ozan Tufan'ı biraz daha öne atarak hücumcularla bağlantı kurmalarını ve rakip sahada kalabalık bir görüntü sergilemeyi planlamış gibiydi. Ancak, muhtemelen hastalığın da etkisiyle sahada yürüyerek dolaşan İrfan Can'ın her topu ezeceğini, hiçbir olumlu harekette bulunamayacağını muhtemelen öngörememiştir. Milli Takım'da dinamo gibi işleyen Ozan Tufan'ın, yüzünü kaleye bile dönemeyeceğini düşünememiştir.

Forvet hattı zaten evlere şenlik. Aktörler kötü, senaryo kötü, yönetmen kötü. Ama her hafta aynı filmi izlemeye devam ediyoruz. Gerçekten insan psikolojisinin sınırlarını zorlayan bir durum. Emre Belözoğlu iki maçta takımı uçuracak değildi ancak, bu kadar isteksiz, uyuşuk, ve kazanma ruh halinden tamamen kopuk olan oyuncu topluluğu ile zaten herhangi bir savaşı kazanma ihtimalinden bile söz edilemez. Fenerbahçe daha konmayı bilmeden uçmaya çalışıyor. O yüzden 'Şu futbolcu ilk 11'de mi olmalıydı, acaba Sosa erken girse maç döner miydi' gibi sorularla kafaları daha da bulandırmanın alemi yok, hepsi aynı hikaye.

SURATLARDAKİ İFADELER


Fenerbahçe'nin en başarılı zamanlarını düşünün. O dönemlerden aklınıza gelecek yerli-yabancı bütün futbolcular; maç içinde isyan eden, mağlubiyeti veya beraberliği kabul etmeyen, hırsı göz bebeklerinden okunan isimler olacaktır. Bir de Malatya maçında sahadaki futbolcuları ve suratlarındaki ifadeleri düşünün. Sadece Gökhan Gönül'ü istekli ve hırslı kategorisine koyabiliriz. Zaten onun da isyanı, kendisi gibi hırslı olmayan takım arkadaşlarınaydı.

Galatasaray mağlubiyetinden beri (6 Şubat) bir kazanıp, bir puan kaybeden Fenerbahçe'nin üst üste iki maç kazanmışlığı yok. İki aydır sadece rakiplerinin kaybettiği puanlar sayesinde şampiyonluk umudunu koruyor. Emre Belözoğlu ise, maçtan sonra "Herkes kaybedecek" diyerek umutlarını başkalarının hezeyanlarında aramaya devam ediyor. Çünkü buna mecbur. Peki, rakipler bir ihtimal kaybedecek de, Fenerbahçe kazanabilecek mi?

ENERJİ DE YOK PSİKOLOJİ DE


Fenerbahçe'nin herhangi bir psikolojik eşiği geçebilmesi için önce zihinsel devrimi gerçekleştirip bunun altyapısının kurulması lazımdı. Tabii bu da 3 yılda 6 hoca, 50 futbolcu değiştirerek olacak şey değil. Hele hele şampiyonluk kupası, overlok makinesi gibi ayağınıza gelmesini bekleyeceğiniz bir şey hiç değildir. Söke söke alınması gerekir. Ancak 33. haftaya kadar ite kaka gelen Fenerbahçeli futbolcuların ne enerjisi, ne de psikolojisi mutlu sonu görmeye yetmeyecek gibi.