Tarih 21 Eylül 2012...

ABD/NATO destekli Gladyo yapılanması FETÖ’nün kurduğu Balyoz kumpasında, mahkeme başkanı tarafından son sözü sorulan amiral şu cümlelerle haykırdı:

“Bizler şerefimizle bir kere öleceğiz, ancak bu pusuyu kuranlar, bu pusu ile iş birliği yapanlar... Bunların destekçileri ve bütün gerçekleri bildikleri halde sessiz kalanlar ki bunların başında önemli makamlarda oturan hiçler başta olmak üzere onlar şerefsizlikleriyle her gün ama her gün öleceklerdir. Yaşasın Mustafa Kemal’in askerleri...”

22 Eylül 2011’de tutuklandı, 2014’te tahliye edildi, sonra beraat etti.

Gladyo ile 1981’de tanıştı.

‘Darbeci’ CHP’nin lideri Bülent Ecevit’in çıkardığı Arayış Dergisi’nin de ‘sakıncalı’ olduğu yıllar!

Okuyalım:

“... 1981 yılında Deniz Harp Okulu 4’üncü sınıftayız. Mezun olup teğmen rütbesini takmamıza 2-3 ay vardı. Akşam etüt saati idi. Sınıflar alay teşkilatı tarafından basıldı ve herkesin çantaları ve sıraları arandı. Bir arkadaşımızın çantasından haftalık ‘Arayış’ dergisi çıktı. O dergi eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in çıkardığı bir dergiydi. Bölük komutanı yüzbaşı ‘Bunu imzalatmamışsın’ diyerek, dergiyi sarı bir zarfın içerisine özenle koydu ve notlarını aldı. O gün toplam 6 kişi nezarete alındı. Nezarete alınanlar ertesi sabah toplu halde okulun orta bahçesine çıkarıldılar. Sınıf arkadaşlarının çoğunluğu boyunları tutulurcasına kafalarını aksi yöne çeviriyorlar, göz teması bile kurmak istemiyorlardı. Sonuçta, üzerinde Nazım Hikmet’in şiir kitabı bulunan öğrenci okuldan ihraç edildi. Okul 3’üncüsü idi. Diğerleri 28 gün hapis yattı. Yıllarca “sakıncalı personel” kategorisinde kaldılar. Biri hariç diğerleri genç rütbelerde mesleklerine veda ettiler. Yıllar sonra öğrendik... Yapılan arama ve bulunanlar bahaneymiş. Konu uzun bir ihbar mektubuydu. Mektubun sonu ‘BİR DENİZ HARP OKULU ÖĞRENCİSİ’ olarak bitiyordu. O mektupta yer alan iddialara yönelik olarak MİT ve askeri kaynaklar hiçbir şey tespit edemediklerini bildirmişlerdi. Ama olsun... İhbar mektubu vardı.”

Kim mi bu amiral?

Yanıtını Hasdal arkadaşı Tümgeneral Ahmet Yavuz verdi:

“Amiral Ali Sadi Ünsal’ın 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı yaptıklarını, ‘övünmeye girer’ diye kimseye anlatmadığını bilenlerdenim. Şimdi ona ve arkadaşlarına darbeci (!) suçlamasında bulunanlara ki bir kısmı FETÖ artığıdır, kesinlikle itibar edilmemelidir...”

Bugün... 15 Temmuz’un direnen kahramanı Tuğamiral Ali Sadi Ünsal, 104 amiralin açıklamasında imzacıydı ve gözaltına alınan 10 isimden biri oldu...

Bitmedi...

[caption id="attachment_6362128" align="alignnone" width="1200"] Emekli Tuğamiral Ali Sadi Ünsal[/caption]

15 Temmuz’dan 1 yıl önce


Tarih 11 Nisan 2015...

Emekli Tuğamiral Ali Sadi Ünsal, Gölcük’te yapılan ‘sessiz çığlık’ eyleminde yaptığı konuşmada, “Harp planlarını çalıp yabancı ülke ajanlarına servis edenler, camileri de bombalar, savaş uçaklarımıza, helikopterlerimize, tanklarımıza sabotajlar da düzenlerler” dedi. Askere ‘kumpas’ planlayanların, icra edenlerin, iş birliği yapanların ve sessiz kalan sorumluların tespit edilerek yargı önüne çıkarılmasını isteyen emekli Tuğamiral Ünsal şu cümleleri kurdu: “... Sorumlu makamların sahiplerini uyarıyoruz. Harp planlarını çalıp, yabancı ülke ajanlarına servis edenler, camileri de bombalar, savaş uçaklarımıza, helikopterlerimize, tanklarımıza sabotajlar da düzenlerler. Donanma Komutanlığı’na sahte belgeler, arazilere mühimmat gömenler, TSK’nın operasyonlarının başarısız olması için her türlü iş birliğini de yaparlar, komutanlarına suikastlar ve mevzideki, nöbet mevkiindeki askerlerimize pusu da kurarlar. Bunları yaparken de karşınızda değil, sizin yakınınızda, sizden biri olarak yaparlar.”

Bu cümleleri kurduktan 15 ay sonra 15 Temmuz 2016 gecesi dedikleri tek tek çıktı: Meclis bombalandı, Emniyet bombalandı, sivil halk bombalandı. Bombalayanlarla savaşan Ali Sadi Ünsal’ın ödülü yine gözaltı oldu! Hem de kanserle mücadele ederken!