“Cinayet çözümünde en kritik gö­rev soruşturma sırasında sorulabile­cek tüm soruları hiçbir ayrım yapma­dan sormaktır. Cinayet polisinin ilk görevi olayla ilgili sorulabilecek tüm soruları akıl etmek ve sormaktır... Bu­nun içindir ki zihninde hiçbir önyargı olmayacak. Hatta... Soru ne kadar saçma gözükürse gözüksün, isterse etrafındakiler bıyık altından seninle alay etsinler, sen bütün soru kümesini sorgulayacaksın. Bırak, etraftakiler sana aptal gözü ile baksınlar; sen yine de yılmadan şüphelinin gözünün içine baka baka aklına gelen bütün soruları soracaksın.” Son dönemde okuduğum en sürükleyici siyasi-poli­siye romanlardan biri olan “Cinayet Polisi Dedemin Evrak-ı Metru­kesi/Cüneyt Ülsever/Kırmızı Kedi Yayınevi” kitabında ‘cinayet polisi’nin yapması gereken böyle anlatılıyor!



Soru sor! Hem de tüm soruları... Ayrım gözetmeden sor ve ayrıntının peşine düş! Gazeteci de cinayet polisi gibi olmalı.

Çünkü...

Devlet, bakana bilgi vermedi mi?


Tarih 15 Ekim 2020...

Kafkas Haber Ajansı’nın haberini okuyalım: “... Yaşayan Okullar Projesi kapsamında ülke genelinde 23 mimar­lık ve mühendislik projelerinin tama­mının sponsoru olan SBK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sezgin Baran Korkmaz’a Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından plaket verildi. Son birkaç gündür medyada yer alan haberler nedeniyle buruk sevinç yaşadığını ifade eden Korkmaz, çıkan dedikodular ve yalan yanlış haberler karşısında şaşkınlığını gizleyemediğini söyledi.”

Buraya kadar sorun yok! Sonuçta, hayırsever bir iş insan okul projesine sponsor oluyor. Peki sorun nerede? Anlatayım...

Bu plaketten 16 gün önceye döne­lim...



Tarih 30 Eylül 2020... Sezgin Baran Korkmaz’ın da aralarında bu­lunduğu 14 kişi hakkında, “kara para aklama” suçundan yürütülen soruştur­ma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 30 Eylül’de şirketlerinin tüm mal varlıklarına el konulması için 10’uncu Sulh Ceza Hakimliği’ne talepte bulundu. Tedbir kararı “suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesini” düzenleyen 5549 sayılı yasa uyarınca alındı. Çarpıcı bilgi ise... Hakimliğin kararında atıf yap­tığı 5549 sayılı yasanın 17. maddesiydi. El koyma başlıklı 17’inci maddede, “... Aklama ve terörün finansmanı suçunun işlendiğine dair kuvvet­li şüphe bulunan hallerde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 128’inci maddesindeki usule göre mal varlığı değerlerine el konulabileceği hüküm altına alınmıştır” deniyor.

SBK’nın mal varlığına ne zaman el kondu? 30 Eylül’de... Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, SBK’ya ne zaman plaket verdi? 15 Ekim’de!

SORU ŞU: Bakan Selçuk, SBK’nn mal varlığına el konulduğunu bilmiyor muydu? Danışmanları ya da devletin kurumları Bakan Ziya Selçuk’u uyarma­dı mı? Çünkü...

Dün yazdım...

Tarih 5 Kasım 2020... MASAK, SBK’yla ilgili ‘aklama suçuna yönelik bir tespit bulunamadı’ değerlendirmesi­ni yaptı ve bir ‘el’ harekete geçti.

Tarih 6 Kasım 2020... İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine SBK Holding’le ilgili el koyma kararını kaldırdı. MASAK’ın 5 Kasım günlü yazısına atıf yapan ha­kimlik kararda şu cümleleri kurdu: “... Tedbir kararlarının devamının ölçülü olmayacağı ve mağduriyete sebep ve­rileceği kanaatine varıldığından... Tüm tedbir kararlarının kaldırılmasına...”

Tarih 17 Kasım 2020... İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 17 Kasım’da, Sezgin Baran Korkmaz’ın ‘adli kont­rol tedbirlerinin kaldırılması’ tale­binde bulundu. İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği de şu kararı verdi: “... Adli kontrol kararının kaldırılması talebinin kabulüne... İstanbul 10. Sulh Ceza Ha­kimliği’nin 30 Eylül 2020 tarihli ‘yurt dışına çıkamamak’ şeklindeki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına...”

Yani... Sezgin Baran Korkmaz artık özgürdü...

SORU ŞU: Mal varlıkları üzerindeki tedbir 6 Kasım’da, adli kontrolü 17 Kasım’da kalkan SBK’ya 15 Ekim’de plaket veren Bakan Ziya Selçuk kime ödül verdiğini bilmiyor muydu? Neden uyarılmadı?

SBK için kim/ler devreye girdi?


SBK’yla ilgili 14 Nisan 2021’de, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameyi de hatırla­makta fayda var. İddianamede, MA­SAK tarafından 28 Eylül 2020 ta­rihinde savcılığa analiz raporu gönderildiği, raporda şüphelilerden Sezgin Baran Korkmaz’ın çevresin­de bulunan şahıslarla ortak hareket ederek, Amerika’daki irtibatları saye­sinde elde ettikleri haksız kazançları çok sayıda banka işlemiyle kurmuş oldukları veya yetkilisi oldukları şirket hesaplarına aktardıkları belirtildi.



MASAK’ın hazırladığı analiz raporunun tarihi 28 Eylül 2020... Sonrasında, yeni bir MASAK raporu olduğu basına yansıdı ve SBK ‘özgür­leşti’!

SORU ŞU: Peki kim ya da kimler Sezgin Baran Korkmaz için devreye girdi?