Bugün Batı’dan, Amerika’dan özgülük bekleyenler... ‘Kapı aralanırsa’ refaha ulaşacağımızı zannedenler... Hepsi ama hepsi yanılıyor! Suriye’de YPG’yi PKK’dan bağımsız göstermeye çalışanlar ve ABD’yle anlaşmak isteyenler yanılıyor! Neden mi?

Hatırlayın...

Tarih 13 Kasım 2015... Saat 21.16’da, Paris’in birinci, onuncu ve on birinci bölgelerine, Fransa Stadyumu’na bombalı saldırılar yapıldı. Bataclan Tiyatrosu’nda yapılan rehin alma eyleminin yanı sıra başkent çevresinde en az altı silahlı ve üç bombalı saldırı yapıldığı açıklandı. Saldırılarda en az 132 kişi hayatını kaybetti. O dönem Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande olağanüstü hal ilan edildiğini ve Fransa’nın tüm sınırlarının kapatıldığını açıkladı. Bu uzun zaman sonra ilk kez yaşanıyordu... Fransa sınırları İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk defa kapatıldı. (En son Cezayir Savaşı’nda tüm ülkeyi kapsayan olağanüstü hal ilan edilmişti.)

Bu saldırılar neden yapıldı? Çünkü... Fransa, ‘Koalisyon Güçleri’ arasında IŞİD’e karşı yapılan hava saldırılarında en büyük desteği veren ülkelerden birisi olduğu için. Dünya için de büyük bir travma yaratan bu saldırı sonrası Fransa, 24 Rafale savaş uçağı kapasiteli Charles De Gaulle uçak gemisini Doğu Akdeniz’e göndermişti. Hedef, terör örgütü DEAŞ’tı.

Bir hatırlatma daha... Türkiye, saldırılardan aylar önce Fransa’yı iki ayrı kez uyardı, ancak Fransız yetkililerden bir yanıt gelmedi. Nasıl mı? Anlatalım...

Türk istihbaratı uyardı


Paris’teki canlı bombalardan biri olan Suriye asıllı Fransız vatandaşı Omar İsmail Mostefai’nin 2013’te Türkiye’ye girdiği belirlendi. Türkiye, iki kez bilgi verse de yanıt alamadı. İddialara göre Fransız gizli servisi, 2014’te Türkiye’ye gönderdiği özel bir yazıyla dört kişinin ismini bildirdi. Yazının Türk Emniyeti’ne ulaşmasıyla harekete geçen polis, giriş kayıtlarını mercek altına aldı. Geriye dönük incelemede, Fransa tarafından Suriye’de cihatçı örgütlere katılmaya gittiklerinden şüphe duyulan dört kişinin, ikili gruplar halinde İpsala’dan Türkiye’ye girdiği anlaşıldı. Şüphelilerin 2013 Ağustos ve Eylül aylarında iki ayrı otomobille giriş yaptığı belirlendi. Ancak Eylül 2013’te giriş yapan otomobilde iki şüphelinin yanında üçüncü kişinin bulunduğu anlaşılınca, Emniyet, Ekim 2014’de Fransa’ya resmi yazı yazıp 3’üncü isim olan Mostefai hakkında bilgi talep etti. Fransa’nın bu talebe olumlu yanıt vermemesi üzerine Haziran 2015’te aynı kapsamda ikinci yazı gönderildi. Ancak yine yanıt alınamadı. Aradan geçen sürede Türkiye’den çıkış kaydı bulunmayan Mostefai hakkında ‘tahdit’ işlemi yapılarak, yurtdışına çıkışı sırasında yakalanması hedeflendi. Ancak Mostefai, çıkış için Türkiye’yi kullanmadı.  Paris’te eylemlerin yaşandığı gece bu kez Fransız gizli servisi, Türkiye’ye yazı gönderip aralarında Mostefai’nin de bulunduğu iki kişi hakkında bilgi talebinde bulundu. Türkiye’den gönderilen yanıt yazısında gelişmeler sıralanarak, daha önce Fransa’nın yanıt vermediği bildirildi. İstihbarat birimlerinin çalışmaları sonrasında, Mostefai’nin, Ürdün-Lübnan güzergahını kullanarak Suriye’yi terk ettiği değerlendirmesi yapıldı...

Peki ‘demokrasinin’ beşiği, terör örgütlerine karşı Fransa bir başka terör örgütünü neden koruyor?


De Gaulle Havaalanı’nda utanç!


Fransa’nın efsanevi Cumhurbaşkanlarından Charles De Gaulle ismini birçok yerde görürsünüz. Nitekim Paris’teki havaalanı da bunlardan birisidir.
Tarih 29 Haziran 2021... Paris Charles De Gaulle Havaalanı’nda demokrasi, insan hakları ve terörle mücadele bağlamında utanç verici bir fotoğraf servis edildi sosyal medyaya. Fotoğrafta; PKK terör örgütünün flamaları ile terör örgütü elebaşının posterlerini ellerinde tutan PKK sempatizanları “Türk Havayolları’nı Boykot Edin” yazılı bir pankartla gözüküyordu. PKK’lılar neden durduk yere Avrupa’nın göbeğinde, ellerinde PKK elebaşının posterleriyle boykot çağrısı yaptı?
Esas soruyu da Avrupa için soralım:
Terör örgütü IŞİD ile mücadele için gönderilen De Gaulle uçak gemisi ile PKK bayraklarına sahne olan De Gaulle Havaalanı çelişkisi tam da Avrupa’nın iki yüzlülüğünü ortaya koymuyor mu?
SONUÇ: Irak’ın kuzeyinden Suriye’ye, içinde silah olan binlerce TIR’ı, PKK/YPG’ye yollayan ABD... Terör örgütünün propagandasını yaptıran Fransa... Almanya’da Türkiye karşıtı örgütü himaye edenler belli... Başta iktidar olmak üzere siyaset, yol haritasını ‘kapı aralamak’ için değil gerçekler üzerinden belirlemeli!
NOT: Dünkü yazımın ikinci bölümü teknik düzenlemede yaşanan aksaklık nedeniyle yanlış çıktı. İnternet sayfamızda düzeltilmiş halini okuyabilirsiniz.