8 GÜN GÖZALTINDA KALAN AMİRAL GÜRDENİZ’DEN YUNAN MEDYASINDA ÇIKAN YORUMLARA HÜCREDEN YANIT...




Olağanüstü dönemlerde, baskıdan-sansürden kaçabilmek için kitaplar, tüm tehlikeler göze alınarak gizlice yazılıp, gizlice basılıp, gizlice dağıtılır. Ruslar bu tür kitaplara ‘Samizdat’ adını koydu ve bu isim evrensel hale geldi...” Yani... Kişisel basım (Samizdat)... Sabahın altısında yapılan her operasyon sonrası SÖZCÜ yazarı Soner Yalçın’ın Silivri’de zor koşullarda yazdığı, Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından basılan (2012) “Samizdat” kitabını okuyorum! Hafıza tazelemek için!

5 Nisan... Sabah altı...

10 amiral gözaltına alındı...

13 Nisan... Amiraller serbest bırakıldı!

O günden bu yana ulusal ve uluslararası medyayı takip ettim... Özellikle Yunan medyasının ne yazdığına dikkat ettim... ‘Amiral battı’ diye paylaşım yapanlar da vardı, “Erdoğan, Mavi Vatan kavramının babasını neden tutuklattı?” başlıkları da... Sonra bilgisayarımın arama motoruna bastım ve gözaltına alınan “Amiral Cem Gürdeniz”i arattım... Yüzlerce makale, yorum ve hemen hemen hepsi olumsuzdu! ABD, İngiltere, Fransa ve Yunanistan medyası, düşünce kuruluşları Gürdeniz’i hedef almıştı. Peki... Cem Gürdeniz gözaltına alındıktan sonra hakkında yapılan haberlerden haberdar mıydı? Yakın çevresiyle konuştum ve şu bilgilere ulaştım... Amiral Cem Gürdeniz hücresindeyken avukatlarıyla yaptığı görüşmelerde kendisine Yunan medyasında çıkan haberlerin ayrıntıları da aktarıldı. ‘Amiral battı’ ifadelerinin kullanıldığını öğrendi ve şu yanıtı verdi: “I shall return...

Yani... ‘Geri döneceğim’ dedi.

Sonra... “I shall return” cümlesinin peşine düştüm. Neden mi? Anlatayım:

Douglas MacArthur...


II.. Dünya Savaşı’nda Pasifik Cephesi’ndeki müttefik kuvvetlere komuta eden general. 1903’te West Point’teki ABD Askeri Akademisi’ni sınıf birincisi olarak bitirdi. 1914’te Meksika’da Veracruz’u işgal eden ABD birliklerinde görev aldı. 1917-1919 arasında 42. Tümen komutanlığında görevlendirilerek Fransa’daki çarpışmalara katıldı ve savaşı izleyen Ren işgali sırasında kurmay başkanlığı ve tugay komutanlığı yaptı. 1930’da Kara Kuvvetleri kurmay başkanlığına getirildi. 1932 ortasında I. Dünya Savaşı’nda çarpışmış yaklaşık 12 bin emekli askerin aylık bağlanması istemiyle Washington’da düzenlediği gösterileri askeri kuvvetlerle dağıttı. 1935-1941 arasında Filipinler askeri danışmanı (ve mareşali) olarak görevliyken bir Filipin savunma gücü kurmaya çalıştı. Temmuz 1941’de yeniden aktif göreve çağrılan MacArthur aralıkta savaş başlayınca Filipinler’de Japonlara başarılı bir geciktirme harekatını yönetti. Japon ordusu karşısında, Filipinler’den birlikleriyle birlikte geri çekilirken söylediği “I shall return” (Geri döneceğim)sözü ile ün kazandı... Hikayenin tamamını herhangi bir ABD düşünce kuruluşu kaynaklarından okuyabilirsiniz! İşte Cem Gürdeniz’in “I shall return” cümlesinin kaynağı! Aman buradan da “Atlantikçi Gürdeniz” demeyin... Neden mi?

War On The Rocks


Ryan Gingeras... ABD Donanma Yüksek Lisans Okulu Ulusal Güvenlik İşleri Bölümü’nde Öğretim Görevlisi... 21 Ekim 2020’de, “War On The Rocks” adlı platformda bir yazı kaleme aldı. “Emekli denizci Türkiye hakkında bize ne öğretebilir?”  başlıklı yazıda, emekli subayların ‘Atlantik karşıtı’ olduğuna dikkat çekildi ve Cem Gürdeniz hedef alındı: “Askeriye içinde bilinen en eski ve yerleşik blok ‘Atlantikçiler’ olarak adlandırılıyor. Araştırmacılara göre, bu grup dış politikada daha işbirlikçi, Amerikan veya Avrupa merkezli (Atatürk’ün tercihleriyle ilişkilendirilen bir eğilim) bir yaklaşımları var. ... Kendilerini güçlü Kemalistler olarak lanse eden subaylar içinde ABD ve Avrupa’nın başı çektiği ‘emperyal düzene’ karşı önemli bir hoşnutsuzluk var. NATO’nun kolektif çıkarlarını reddeden Avrasyacılar, Rusya başta olmak üzere diğer Asya güçleriyle daha yakın bağların kurulmasını destekliyorlar... Erdoğan’ın ifadelerine göre Akdeniz diyarı, Türkler tarafından fethedildikten sonra ‘en huzurlu devrini’ yaşadı. Hem Cem Gürdeniz hem de Cihat Yaycı, Osmanlı İmparatorluğu’nun denizlerdeki hakimiyeti ve Türkiye’nin Akdeniz’de daha güçlü sağlam duruşlu bir politika izlemesi yönündeki kararlılık arasında benzer bağlantılar kuruyor...”

Cem Gürdeniz de Ryan Gingeras’ın yazısını okudukça soruyordur: Benim gözaltına alınmamdan kim ya da kimler mutlu oldu?