MHP’NİN HSK ÜYESİ HAMİT KOCABEY NEDEN İSTİFA ETTİRİLDİ?


Ekonomi... Akaryakıta zam... Marketlerdeki fahiş fiyat... Suriye’ye yeni operasyon... Bu tartışmalar sürerken yargı gündemini etkileyen bir istifa yaşandı. Meclis’te, HSK’nın MHP kontenjanından seçilen üyesi Hamit Kocabey önceki gün istifa etti.

Hamit Kocabey’in istifası neden önemli?

Tarih 25 Mayıs 2021...

TBMM, Hakimler Savcılar Kurulu’na (HSK) atanacak 7 üyeyi belirledi. Meclis’te, 21 adaydan 7 üye seçimle belirlendi. HSK’nın yeni üyeleri; Ergün Şahin, Hamit Kocabey, Aysel Demirel, Bilal Temel, Ömür Topaç, Sinan Esen ve Cumhur Şahin... Bu isimlerden Hamit Kocabey, MHP’nin HSK adayıydı.

Önce kısaca Kocabey’in geçmişine bakalım: Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1987 yılında mezun oldu. Yüksek lisans ve doktorasını yaptı. Uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) görev aldı. 2000 yılında TSK’dan istifa etti, aynı yıl hukuk bürosunu kurarak serbest avukatlığa başladı. Kocabey, 2006 ile 2017 yılları arasında MHP ve Devlet Bahçeli’nin avukatlığını yaptı. 2006-2009 arası MHP Ankara İl Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyeliği, 2009-2012 arası MHP Ankara İl Başkan Yardımcılığı yapan Kocabey, MHP’nin 4 Kasım 2012’de yapılan 10. Olağan Büyük Kongresinde Merkez Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. 21 Mart 2015’te ise 11. Olağan Genel Kurulu’nda da Merkez Yönetim Kurulu üyesi seçilen Kocabey, 16 Mayıs 2017’de “Avukat/Öğretim üyeliği” kontenjanından TBMM tarafından HSK üyeliğine getirildi, 25 Mayıs 2021 tarihinde de HSK üyeliğine ikinci kez seçildi.

Yani Bahçeli’nin yargıdaki ‘eli kulağı’ydı!

Bahçeli’yle iki görüşme yaptı ve...


Ankara’da istifayı yakından takip eden yargı kaynakları, Hamit Kocabey’in 13 Ekim ve 14 Ekim’de MHP lideri Bahçeli’yle genel merkezde görüştüğü bilgisini verdi.

İddialara göre, 14 Ekim sabahı ikinci görüşmeden sonra Kocabey’in suratı asıktı. Genel merkez çıkışında telefonu çalan Kocabey’i MHP’nin Bahçeli’den sonra en önemli isminin aradığı ve ‘istifa etmen uygundur’ dediği öne sürüldü. Kocabey de bu ‘etkili’ telefonun ardından Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün makamına doğru yola çıktı. Makamda görüşüldü ve istifa dilekçesi verildi! Görüşmeden çıktığı anda da sosyal medyada Kocabey’in istifa ettiği ‘sızdırıldı’!

İstifanın ardından...

Yargıda MHP’nin en etkili ismini arayanlar ulaşamadı çünkü telefonunu kapatmıştı. Şaşkınlık içinde olanlar “Sayın Bahçeli onay vermeden istifa etmezdi. Demek ki genel başkan da rahatsızdı” yorumlarını yaptı. Bahçeli’nin de kendisine istifayı soranlara “Kendisi için böylesi hayırlı oldu” dediği ifade edildi. Hamit Kocabey’in de yakın çevresine şu cümleleri kurduğu öne sürüldü: “... Sosyal medyadaki iddialar yargı içindeki bir yapı tarafından HSK seçimleri öncesinde ortaya atıldı. Bu iddialar tamamen yalan. Benim HSK’ya seçilmemi engellemek isteyen bir grup tarafından bu yalanlar ortaya atıldı.”

Peki bu iddialar neydi?

Boşanma davalarının avukatı şikayet etti


Yargıda üç iddia var...

Birinci iddia... Ankara’da önemli olarak görülen bir dosyada şüpheli olan iş adamının tutuklanmasını engelledi. Tutuklama kararı vermek isteyen hakimin de görevden alınmasına yol açan süreçte rol oynadı. (Barış Pehlivan’ın, 13 Temmuz 2021’de Cumhuriyet’te yayımlanan köşesini okuyun.)

İkinci iddia...

Boşanma davalarıyla ünlü bir kadın avukat, Ankara’da baktığı dosyaya Hamit Kocabey tarafından müdahale edildiği yönünde devletin etkili makamlarına şikayette bulundu.

Üçüncü iddia...

Bir iş adamının mal varlığının üzerindeki tedbirin kalkması yönünde telkinde bulundu.

Bunlar iddia... Ancak bildiğimiz yargıda farklı farklı grupların rekabet içinde olduğu ve dosya savaşının yaşandığı!

Şu notla bitirelim...Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 12 Kasım 2020’de Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Ceza Hukukunda Alternatif Çözüm Yolları Sempozyumu”nun açılışında şu cümleleri kurdu: “... Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun, bizim yargıçlardan, yargı mensuplarından beklediğimiz budur. ‘Şu ne der bu ne der, adliyeye gelen insan şöyle telkinde bulundu, şu nasıl bakar, nasıl değerlendirir, bu konjonktüre uygun mu...’ Arkadaş, yargı konjonktüre bakmaz, yargı hatıra bakmaz, yargı birilerinin dediğine bakmaz. Yargı dosyaya, vicdanına, hukuka Anayasa’ya bakar. Bizim beklentimiz budur. O yüzden adalet yerini bulsun ne olursa olsun yargı mensuplarının yanında HSK vardır, bu millet vardır. Hiç kimsenin tavsiyesine, talimatına, telkinine bakarak değil, dosyaya bakarak vicdanınıza göre karar verin.”