Tarih 14 Haziran 1995...

Milliyet Gazetesi’nden Ruşen Çakır, Fetullah Gülen’le röportaj yaptı. Gülen şu cümleleri kurdu: “... Gaziosmanpaşa hadiselerinden bir buçuk ay kadar önce birisi vasıtasıyla yukarılara bir rapor ilettim. İstihbaratta profesyonel bir dostumun verdiği bu raporda, PKK tarafından Almanya’da büyük hazırlıklar yapıldığı, Türkiye’de bazı hassas yerlerde Alevi ocak ve bucaklarının kundaklanacağı, Aleviler’den bazılarının vurulacağı ve bütün bunlar Sünnilere isnat edilerek Alevilerin ayaklandırılıp, bir Sünni-Alevi çatışması meydana getirileceği bu raporda yazılıydı. (...) Niyetleri, ülkeyi parçalamak, polisi yıpratıp askeri bir cuntaya gel demek, Müslümanları ve milli, dini hizmet veren müesseseleri ezmekti...”

Yani... Gülen, Ocak 1995’te dönemin Başbakanı Tansu Çiller’e “istihbarat raporu” ilettiğini, Alevi yurttaşlarımıza yönelik provokasyon yapılacağını söylediğini gazeteci Ruşen Çakır’a anlatıyor!

12 Mart 1995… Gazi Mahallesi’nde 22 kişi hayatını kaybetti.


Tarih 12 Mart 1995...

İstanbul... Akşam saatlerinde İstanbul’da Alevi vatandaşların çoğunlukta yaşadığı Gazi Mahallesi’ndeki dört kahvehane ve bir pastane aynı anda kimliği belirsiz kişilerce bir taksiden otomatik silahlarla açılan ateşle tarandı. Saldırılar sonucu Halil Kaya adlı bir vatandaş hayatını kaybederken, beşi ağır yirmi beş kişi yaralandı. Saldırganların olay yerinden uzaklaştıktan sonra gasp ettikleri taksinin şoförünü öldürdükleri ve taksiyi ateşe vererek kaçtıkları anlaşıldı. Olayların ardından çok sayıda Alevi vatandaş, Gazi Mahallesi’nde toplandı, emniyet kuvvetlerinin olaya geç müdahale ettiklerini öne sürerek polis karakoluna yürüdü. Polis halkın üzerine ateş açtı. Açılan ateş sonucu Mehmet Gündüz adlı bir vatandaş yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi de yaralandı.15 Mart 1995’e dek kent geneline yayılan olaylar sonucunda 22 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı ve tutuklandı... Gülen’in “profesyonel istihbaratçı dostu” neden devlete değil de bir imama istihbarat verdi? Gazi olayları birileri tarafından kurgulanmış mıydı? Kim bu raporu veren ‘dost’?

Peker ve Gazi olayları

26 yıl sonra...

Tarih 31 Mayıs 2021...

Sedat Peker sosyal medya hesabından bu paylaşımı yaptı:

"...Devamlı Alevilik konusuna değinmemin sebebi derin mehmetin adamları tarafından geçmişte Gaziosmanpaşa’daki kahve saldırısından çok daha büyük bir eylem yapılıp, ülkede kaos çıkarma planlarını boşa çıkarabilmek içindir. Planları bir cemevine saldırıdır...”

Fetullah Gülen’in 1995’te Başbakan Tansu Çiller’e sunduğu ‘provokasyon’ raporundan tam 26 yıl sonra Sedat Peker de aynı ‘provokasyon’ uyarısında bulundu! Garip değil mi? Ya da ilginç! Belki de şaşırtıcı!

Peker’in 2 Mayıs’tan bu yana yayınladığı videolar, iddiaları mutlaka araştırılmalı! Devlet-siyaset-mafya ilişkisi... Gazetecilere ya da siyasetçilere verilen destekler... Kirli ihaleler... Hepsi mutlaka masaya yatırılmalı ve yargı araştırmalı! Ancak...

Biz gazetecilere düşen görev satır aralarını okumak! Gerçeğe ulaşmak ve sorulara yanıt aramak!

Arşivi hatırlatmak... Bu nedenle Sedat Peker’e ‘istihbari’ bilgilerin nasıl ulaştığı da mutlaka ortaya çıkarılmalı!

Şimdi sizi çok eski zamanlara ve ilk ‘istihbarat’ olayına götüreceğim...

Hüthüt kuşundan istihbarat

Hz. Süleyman, milattan önce 970-928 yıllarında yaşamış... Hz. Davut ile Batşeba’nın oğlu ve İsrail Krallığı’nın üçüncü (1.Tatul , 2. Davut ) kralı. Kudüs kentindeki büyük tapınağı inşa etti. Kuran’da nebi (peygamber) olarak anılıyor. İslam kaynaklarına göre Süleyman’ın kuş dilini bildiği, rüzgara, hayvanlara ve cinlere hakim olduğu ifade edilmekte. Kuran’da Neml ve Sebe surelerinde kıssası anlatılır. Neml, Kuran’ın 27. suresi, Mekke’de indirildiğine inanılmakta olan 93 ayetten oluşmakta. İsmini 18. Ayeti’nde Süleyman’ın ordusunun geçeceği karınca vadisindeki karıncaların konuşmalarının anlatıldığı karınca anlamına gelen neml kelimesinden almıştır. Neml 22’de Süleyman ve Hüthüt kuşu konuşur: “... Fakat hüthüt çok sürmeden çıkageldi ve ‘Ben senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe hakkında doğru bir haber getirdim’ dedi. Derken (Hüthüt) çok geçmeden (geldi de) dedi ki: ‘Ben senin ihata etmediğin bir şeyi ihata ettim ve sana Sebe’den muhakkak bir haber ile geldim...’ Rivayetlere göre Süleyman, kuş dilinden anladığı için ‘sırları’ çözer.

SONUÇ:
İstihbarat kuşlarını takip etmek ve paranın izini sürmek önemli.