Tarih 11 Ağustos 2018... Dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak iş dünyasıyla buluştu: “Kısa, orta ve uzun vadede siz yol haritasını ne kadar sağlam kurarsanız temelleriniz o kadar güçlüdür. Berat Albayrak olsa da olmasa da dizayn ettiğiniz bu sistemin sürdürülebilir olması gerekiyor.”

Tarih 20 Eylül 2018... Yeni Ekonomi Programı (YEP) açıklandı. “ABD yönetiminin Türkiye ekonomisini ve Türk Lirası’nı doğrudan hedef alması ile ülke risk primi yükseldi ve Türk Lirası değer kaybetti” denilen programda enflasyonun 2020’den itibaren tek haneye düşürülmesi, işsizliğin önce bir miktar yükselip daha sonra toparlanmayla birlikte gerilemesi öngörülüyordu.

Sonra... Albayrak gitti... Yeni Bakan Lütfü Elvan geldi.

Tarih 5 Eylül 2021... Türk ekonomisinin 3 yıllık yol haritası niteliğindeki 2022-2024 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) Resmi Gazete’de yayımlandı. Enflasyona ilişkin 2022 yıl sonu için yüzde 9.8’lik hedef kondu. 2021 için kura ilişkin öngörü 8.30, 2022 için 9.27, 2023 için 9.77 ve 2024 için 10.26 oldu.

Ancak bu rakamlar tutmadı! Doların 6 Aralık 2021 görünümü 13.75 civarı!

Hatırlatalım: OVP’nin mimarı Lütfü Elvan da görevinden ‘affını’ istedi ve istifa etti. (2 Aralık’ı 3 Aralık’a bağlayan gece) Ve... Bir anda ekonomide yeni bir modele geçtiğimiz açıklandı. Ne zaman? 22 Kasım’da Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine toplantısının ardından şu cümleleri kurdu: “Mandacı iktisatçıların reçetelerine bunun için itibar etmiyoruz.

Erdoğan’ın ‘mandacı iktisatçılar’ tanımlamasını 22 Kasım’da kurdu. Bir kişi daha vardı bu tanımlamayı yapan.

Özgür Özel’in işaret ettiği rapor


Yıldızlar SSS Holding Mali ve İdari İşler Grup Başkanı Şefik Çalışkan imzalı “TCMB 18.11.2021 Toplantısı Sonrası Ekonomik Görünüm” başlıklı bir rapor elden ele dolaşmaya başladı. Raporda; Erdoğan’ın “faiz sebep, enflasyon netice” tezi şiddetle savunulurken, şu ifadeler yer aldı: “... Bizim gibi ülkelere içerdeki mandacı ile dışarıda da kendini otorite sanan iktisatçılar aracılığı ile faiz yükseltmek için baskı kurmaya çalışmaktalar. Dünya FED, AMB, BOJ, İngiltere merkez bankaları, enflasyonu sebeplerini geçici olarak ilan edip para politikasında değişikliğe gitmezken, bizim mandacı iktisatçılarımız onların bu davranışında keramet kehanet ararken, bizim merkez bankasının son derece akıllıca yürüttüğü politikayla aklarınca kafa buluyorlar...”

26 Kasım’da CHP’li Özgür Özel, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada raporun mimarına atıf yaptı: “... Sayın Başkan... Şefik Çalışkan sizin adınıza konuşan, raporlar yazan ve ciddi şekilde etki altında olduğunuz kişi şöyle bir rapor yazdı. Hepiniz de paylaştınız sosyal medyada tıkır tıkır!”

Sonra 2 Aralık’ta SÖZCÜ yazarı Serpil Yılmaz’ın köşesinde okuduk: “... Raporu okuyunca, Şefik Çalışkan’ın özel sektördeki görevinden ayrılıp, külliyeye atandığını düşündüm. Öyle olmamış. Raporun paylaşımını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı Vedat Bilgin’in başkan vekili olduğu Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu üyelerinden Murat Yılmaz üstlenmiş. Cumhurbaşkanlığı’nın 35 başdanışmanı içinde kamuoyuna ‘yeni ekonomiyi’ anlatacak kimse yok mu?”

Özgür Özel de SÖZCÜ yazarı Serpil Yılmaz da “raporun kahramanının” ekonomiye yön verdiğini söyledi. Haklılar. Çünkü...


Betondan ‘milli ekonomi’ çıkmaz


“Külliyenin yeni ekonomisti” diye tanımlayabileceğimiz Şefik Çalışkan’ın raporunda, asgari ücretle ilgili bölüm, Erdoğan’ın ‘asgari ücret’ açıklamalarıyla örtüşüyor: “...Ülke olarak yıl başında asgari ücretlerde ciddi bir artış yapılmalıdır.”

Bitmedi... Raporun sonuç bölümünde şu ifadeler yer alıyor: “... Düşük faiz yüksek kur politikasına devam edilmesi durumunda ülkemizdeki tüm ekonomik parametreler en geç 2022 Haziran ayında düzelecektir.”

Bu da 3 Aralık 2021 tarihli Hürriyet’in “Çin’i örnek verdi” manşetiyle uyumlu. Haberde şu ifadeler yer almıştı: “...Edinilen bilgiye göre, AKP MYK toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan, düşük faiz politikasındaki kararlılığını ve ekonomide yeni yol haritasını şöyle anlattı: ... Zor olanı seçtik ama 4-5 aya toparlanacağız, 6 ay sonra ise meyvelerini yiyeceğiz...”

Yani... Hem Erdoğan’a hem de ekonomist Çalışkan’a göre Haziran 2022, Türkiye’nin dönüm noktası! Çünkü... Külliye’de bir grup bu uygulanan yeni modeli “milli ekonomi tercihi” olarak görüyor! Ancak... Kritik özelleştirmeler sürerken, betona yatırım devam ederken, hazine garantili projelerde ödemeler dolarla yapılırken, tarım biterken ve tarımı kurtaracak çalışma yapılmazken nasıl ‘milli’ olunur? Bunu da birilerinin anlatması gerekiyor!