MAVİ VATAN’IN İSİM BABASI CEM GÜRDENİZ BU TESPİTİ YAPTI...


“Türkiye’de kesinlikle FETÖ tehlikesi var. Ancak bu tehdide karşı mücadele ve yöntemi önemli. Mücadele, kurunun yanında yaşın ve masumların da yanmasına izin vermeyecek şekilde devlet güvencesi altında yürütülmelidir. Şunu unutmayın: Balyoz, Kozmik Oda, Ergenekon kumpaslarında adı geçen yüksek seviyedeki siyasilerin hâlâ sorgulanmaması, FETÖ kumpaslarının üst siyasi aklı konusunda vicdanları meşgul etmeye devam ediyor...” Bu cümleler, ayağına elektronik kelepçe takılan emekli Tümamiral Cem Gürdeniz’e ait... Önceki gün evinde röportaj yaptığım Gürdeniz tehlikenin farkında! Tespitlerini yaparken de sık sık ‘jeopolitik’kelimesine vurgu yapıyor... Yani... “Ülkelerin bulunduğu konum ile o ülkenin toplumsal, kültürel, ekonomik ve siyasal durumunu ve bunların getirisi olarak askeri, iç ve dış politikasını inceleyen bilim dalı” üzerinden tahlilleri var!

TRT, yakın zamanda ‘Mavi Vatan’ belgeselini yayınlayacağını duyurdu. Röportaj yapılan isimler arasında Cem Gürdeniz de var.


İDEOLOJİM: ALTI OK VE KEMALİZM

Peki Cem Gürdeniz, 104 amiralin basın açıklamasına imza attığı için “Atlantikçi” mi oldu? Dinleyelim: “2011’de Avrasyacı olmakla, 2021’de de bazı kesimler tarafından Atlantikçilik’le suçlandım. Ben ortaokula başladığım 1969’dan bu yana katıksız bir Atatürkçüyüm. Benim ideolojim Altı Ok’la tarifini bulan Kemalizm! Yetişme tarzım, eğitimim ve merakım nedeniyle jeopolotik temelli hayat görüşü üzerine yoğunlaştım. 2006’da
Mavi Vatan’ı yaratmamın temel nedeni de buydu. Mustafa Kemal Atatürk’ün dış politika ve güvenlik politika esaslarını günümüz jeopolitik ve jeo-ekonomik gerçekleriyle harmanlayabilecek senteze sahibim.”

Cem Gürdeniz, “Yazılarımı kitaplarımı okuyanlar benim 21’inci yüzyıl Türk jeopolitiğinde Finlandiya modelini benimsediğimi görür. Nedir bu ‘Finlandiya modeli’? Finlandiya, 2. Dünya Savaşı’nda önemli bölümleri Rusya’nın işgali altında kaldığı, Sovyetlere karşı olduğu halde, SSCB aleyhinde bir pakta girmedi” dedi ve şöyle devam etti: “Fikirlerim çok net: Asli gücünü yükselen Asya yüzyılı, tarihsel geçmişi ve coğrafyasından alan Türkiye’yi savunuyorum. Diğer taraftan Türkiye’nin jeopolitik çıkarlarına saygı duydukları sürece Atlantik dünyası ile karşılıklı çıkar ve egemen eşitlik dengesi içinde ilişkilerimizin devam etmesi  gerektiğini savunuyorum. Ben kendimi bildim bileli, devletin jeopolitiğini ve gelecek kuşakların çıkarlarını savundum. İktidarın doğru kararlarını, Libya anlaşması, sismik/sondaj  filomuzun Doğu Akdeniz faaliyetlerini destekledim. Türk jeopolitiğine aykırı olan Kanal İstanbul ve Montrö Türk Boğazları Sözleşmesinin tartışmaya açılmasına da karşı çıktım. Demokrasinin gereği budur. Asıl olan devlettir, kişiler geçicidir, teoriler, ideolojiler kalıcıdır.”

“21. yüzyıl Asya yüzyılı”


Mavi Vatan’ın isim babası Cem Gürdeniz, 21’inci yüzyılın okyanuslar ve denizler yüzyılı olduğu vurgusu yaptı ve ekledi: “Aynı zamanda Asya yüzyılıdır. Türkiye, 3 kıtayı birleştiren muhteşem yarımada coğrafyasıyla söz konusu her iki yüzyıl özelliğinin ara kesittir. Türk jeopolitiği, 21’inci yüzyılda 3 ana faktörden etkilenecek. Birincisi kenar kuşak, ikincisi enerji, üçüncüsü de İsrail’in güvenliği için Orta Asya’dan Orta Doğu’ya her zaman için diriltilmek istenen BOP jeopolitiğidir. Mavi Vatan, bu üç ana etkileşim ekseninde ortak paydadır. Onun da üç unsuru var. Birincisi, Montrö Sözleşmesi’yle hayat bulan Karadeniz ve Türk Boğazları ;İkincisi ilan edilmiş veya edilmemiş deniz yetki alanlarımız, üçüncüsü de KKTC’deki sonsuza dek devam etmesi gereken jeopolitik varlığımız.”

“Tehlike: Kukla Kürt devleti”


Balyoz kumpasında 3.5 yıl hapis yatmış Cem Gürdeniz, Türkiye’nin, 21’inci yüzyılda karşı karşıya kalabileceği en tehlikeli dört jeopolitik durumu da anlattı: “Güneyimizde denize çıkışı olan kukla bir Kürt devletinin kurulması... KKTC’nin ve adadaki askeri  varlığımızın sonlandırılması... Deniz yetki alanlarımızda SevillaHaritası’na rıza göstermemiz. (NOT: Haritanın iddiasına göre Meis Adası’ndan başlayan Yunan kıta sahanlığı, güneye doğru Akdeniz’in ortasına kadar iniyor ve Türkiye’ye Antalya Körfezi dışında Akdeniz’e bir çıkış noktası bırakmıyor.) Ve en önemlisi: Karadeniz’de en büyük denge unsuru olan ve son 85 yılda bir nevi deniz güvenlik rejimi tesis eden Montrö’nün ortadan kalkması veya tartışmaya açılması. Diğer yandan Türk halkı, devletiyle birlikte 21’inci yüzyılda mutlaka denizci olmalıdır. Çünkü denizci devletlerin, halkı daha zengin daha uygar daha laik, daha demokratik ve daha mutludur.”

TRT, ‘Mavi Vatan’ belgeselinde Gürdeniz’le uzun bir röportaj yaptı, bakalım yayınlanacak mı?




Şimdi size bir kulis bilgisi vereceğim... 18 Nisan’da, TRT Haber Kanal Koordinatörü Yahya Bostan, ‘Mavi Vatan’ belgeselini sosyal medya hesabından duyurdu. Bostan yaptığı paylaşımda belgeselin tanıtım videosunu “Ses getirecek bir belgesel... MAVİ VATAN... Yakında TRT Haber’de” ifadeleriyle paylaştı. TRT’nin ‘Mavi Vatan’ belgeselinde görüşülen ilk isimlerden birisi de Cem Gürdeniz idi. Kendisi ile İstanbul Boğazında Mart ayı içinde 4 saate yakın çekim yapıldığını öğrendim. Gürdeniz, bana “Bakalım benimle yaptıkları röportajı yayınlayacaklar mı?” dedi. Belgeselin, Amiral Cem Gürdeniz’in ‘’Mavi Uygarlık: Türkiye Denizcileşmelidir’’ (Kırmızı Kedi Yayınevi -2015) kitabından yararlanılarak hazırlandığı da kulis bilgileri arasında.