İngiliz psikolog Steve Taylor, “ÇÖKÜŞ/6000 yıllık delilik ve yeni bir başlangıç/Maya Kitap” kitabında şu tespiti yaptı: “... Sorun şu ki deliliğimizin sonuçlarını artık olağan karşılamaya başladık... İnsanın asla ihtiyaç duymayacağı büyüklükte bir servete sahip olmak için çırpınması, durmaksızın başarı, iktidar ve şöhret peşinde koşması-hatta servete ve üne kavuştuğunda bile asla tatmin olmaması- doğallaşır.” Taylor, “Çöküş”ten önce hayatın kaygısız, hoş hatta neşe dolu olduğunu... “Çöküş”ten sonra ise hayatın ‘çirkin, zalim ve kısa’ bir hal aldığını kaydetti.



Doğru tespitler! “Çöken” aslında sistem! “Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler” diyen anlayış! Neoliberalizm... Kara para, uyuşturucu ekonomisi! Aslında son üç gündür Türkiye’de yer yerinden oynamalıydı ancak oynamadı. Neden? Anlatayım...

60’a yakın dinleme yapıldı ama...


CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, Ekvador’dan yola çıkan gemilerle ilgili Mersin Limanı’nda yaşanan kokain operasyonunun belgelerini üç gün önce KRT canlı yayında paylaştı. Belgelerde, 16 Haziran 2021 tarihli Mersin Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü imzalı “Olay, Sayım, Tespit, Tartım, Cumhuriyet Savcısı ile Görüşme ve El Koyma Tutanağı”nda görevli memurların 1000 paket kokain yakaladığı belirtiliyor. Görevli memurlar, yeterli sayıda X-Ray cihazı olmamasına rağmen, muz kutuları içine saklanmış uyuşturucuyu bulup çıkarıyor. 23 Haziran günlü belgede de yine Gümrük Muhafaza’nın kokain yakaladığı ve bunu da savcıya teslim ettiği anlatılıyor! Peki bu operasyonda kaş kişi tutuklu? CHP’li Mahir Polat, “Bir kişi tutuklu” dedi ve şu çarpıcı bilgiyi verdi: “Gemilerde kokain olduğu ihbarı  Kaçak İstihbarat ve Narkotik Gümrük Muhafaza Müdürlüğü (KİN) ile Emniyet Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’ne (KOM) ulaşıyor. KOM yani polis hızlı bir şekilde çalışmaya başlıyor ve yaklaşık 60’a yakın isim dinlemeye alınıyor! Ancak bir el operasyonu emniyetin yani KOM’un elinden alıyor ve KİN’e yani gümrüğe devrediyor. KİN’in teknik takip konusunda yeterli teknolojiye sahip olmadığını biliyoruz. Peki operasyon neden KOMun elinden alındı? Baron’a ulaşılmasını kim engelliyor?”

Belgeleri “sızdıran” aranıyor!


Yer yerinden oynaması gerek diye boşuna demedim... Mersin Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü imzalı “Olay, Sayım, Tespit, Tartım, Cumhuriyet Savcısı ile Görüşme ve El Koyma Tutanağı”nı okuyunca Mersin Limanı’nda ‘kokain’ işinde olan şirketlerin isimlerini de görüyorsunuz, sistemin nasıl işlediğini de!

Örneğin... Mahir Polat’ın verdiği bilgelere göre, Mersin Limanı’nda kör noktalar var. Konteynerler, “birilerinin” marifetiyle bu kör noktalara çekiliyor ve açılıyor. İçindeki kokain başka bir araca aktarılıyor. Bu arada kokainin saklandığı muz konteynerlerinde ikiz mühür var! Bu da şu demek oluyor: İkiz mühür aslında sahte mühür demek.

Sözü Mahir Polat’a bırakıyorum:

“Esas mesele, Mersin’de konteynerlerin içinden çıkan kopya güvenlik mühürleri. Uluslararası sevkiyatlarda konteynerlerin kapısına seri numaralı bir güvenlik mührü vurulur. Bu numara konteynerin ‘konşimento’ adı verilen belgesinde da yer alır. Kontrol sırasında evraktaki ve mühürdeki numara tutuyorsa, mühre bir zarar verilmemişse konteynerın güvenli olduğu düşünülür. Mersin’deki operasyonlarda konteyner içerisinden kokain ile birlikte çıkan kopya güvenlik mühürleri kamuoyunun gözünden kaçırılmak isteniyor. Kopya ya da ikiz mühürler şu demek: Muz yüklü konteyner limanda kameraların görmediği kör noktalarına çekilip içerisindeki kokain alındıktan sonra hiç açılmamış gibi yeniden mühürleniyor ve X-Ray cihazına sevk ediliyor.”

SON NOT: Bu arada Mahir Polat’ın verdiği şu bilgi de çarpıcı: “Gazetelere verdiğimiz demeç ve KRT canlı yayınında sonra Gümrük ve Ticaret Bakanlığı harekete geçmiş. Bu belgelerin nasıl sızdırıldığı konusunda araştırma başlatmışlar ve gümrük yöneticilerinin bilgilerine başvurmuşlar!”

İlginç değil mi? Operasyon polisin elinden alınıyor, belgeleri sızdıran aranıyor.

SORU ŞU: Operasyonun genişlemesini ve bizi zehirleyenlerin hukuk önünen çıkarılmasını istemeyenler mi var?