ERDOĞAN, BABACAN VE MİLLİ GÖRÜŞ BULUŞTU


Strateji, politik, ekonomik, psikolojik ve askerî güçleri bir arada kullanma bilimi... Amaca ulaşmak için uygulanan yöntem... “Önemli olan düşman kuvvetlerinin stratejisini bozmaktır, savaşa tutuşmak değil” der ünlü Çin komutanı ve filozof Sun Tzu...

2023’e doğru Cumhur İttifakı’nın ana aktörü AKP/Tayyip Erdoğan ile Millet İttifakı’nın aynı düşünce ikliminden beslenen Saadet Partisi/Temel Karamollaoğlu arasındaki hamleler 7 Ocak’tan bu yana sürüyor! Özellikle, Erdoğan’ın Milli Görüş’ün Necmettin Erbakan’dan sonraki lideri Oğuzhan Asiltürk’le yaptığı görüşmeyle (7 Ocak) birlikte ‘kavga’ gün yüzüne çıktı. Hamle sırası yine aynı gelenekten gelen ve AKP’nin ekonomi-liberal politikalarına 13 yıl yön veren DEVA Partisi lideri Ali Babacan’dan geldi!

Nasıl mı?

Ali Babacan, önceki gün İstanbul Avcılar’da, ilçe binasının açılışında çarpıcı cümleler kurdu: “... Ülkemizi rövanştan beslenen azgın bir azınlığa bırakmamakta kararlıyız. İktidar değiştikten sonra böyle bir şeye izin vermeyiz. Bakıyoruz neredeyse her milli bayramımızda, Türkiye’nin dindar insanları adeta bir sınava çekiliyor. Gözümüzden kaçmıyor. Biliyorsunuz, laiklik ilkesini yıllarca çarpıtan zihniyet, hak ve özgürlükler üzerinde kurduğu baskıyla laiklik kavramını lekeledi. Temel hak ve özgürlükleri kısıtlayanlar yanlış anladıkları laiklik kavramının arkasına yıllarca saklandılar. Şimdi görüyoruz ki aynı zihniyet arada sırada inançlı vatandaşlarımıza da göndermeler yapıyor. Biz bunu asla kabul etmiyoruz. Kimse kusura bakmasın, milli günlerimiz üzerinden bu ülkenin dindar vatandaşlarına göndermeler yapılmasına izin vermeyiz.”

Babacan’ın “azgın azınlık” tanımlamasını kimler için yaptığını herkes biliyor: Görünüşte ‘laikçiler’ ancak gerçekte Kemalistler! Biraz daha açalım...

1994 Ruhu...


Erdoğan, “1994 ruhuna dönüşü” ilk kez 3 Mart 2019’da TRT’de açıklamıştı. Yani... Refah Partisi’nin belediyeleri kazandığı ruh!

Yani... Milli Görüş gömleğini tekrar giyen bir çizgi!

Ayasofya’nın 10 Temmuz 2020’de açılması ve açılışta verilen mesajlar...

Hatırlayın... AKP lideri Erdoğan, 24 Şubat 2021’de, “Kurulduğu günden bugüne AKP’nin her kongre döneminde bir değişim rüzgarı eser. 1994 ruhuyla 2023 hedeflerimizi gerçekleştirecek bir arkadaşımızı, Osman Nuri Kabaktepe kardeşimizi İstanbul’a İl Başkanı yapıyoruz. Osman Nuri Kabaktepe, çok uzun yıllardır şahsen tanıdığımız, gayretine, samimiyetine, davamıza olan sadakatine bizzat şahitlik ettiğimiz bir kardeşimizdir” dedi. Erdoğan ve politikalarına yön veren çizginin şekillendiği isim AKP İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe! AKP kadroları, 1994’e “Türk siyasi hayatı için kırılma noktası” değerlendirmesi yapıyor. Çünkü...1994 yerel seçimlerinde ilk defa İstanbul ve Ankara’nın yanı sıra, 6’sı büyükşehir, toplam 28 ilin belediye başkanlığını kazanan Refah gerçeği vardı. Seçim çalışmalarında semt-semt, sokak-sokak, ev-ev İstanbul’u dolaşan kadrolar...

Ve... 28 Şubat 1997’de alınan MGK kararlarına karşı, Erdoğan ve ekibinin 3 Kasım 2002’de iktidara gelmesiyle alınan zafer. Bu ‘zaferi’ de uzun zamandır muhafazakar kitleye döne döne anlatan iktidar ve kadroları! Propaganda da şu: “AKP kaybederse azgın azınlık/laik kesim/Kemalistler intikamını sizden alır.”

Bitmedi...

28 Şubat, LGBT ve Milli Gazete


Daha dün...

Tayyip Erdoğan, yeni eğitim yılında şu cümleleri kurdu: “... Yıllarca ötelenen, haksızlığa ve hukuksuzluğa maruz kalan imam hatip okullarını ve meslek liselerini, diğer okullarımızla eşit hale getirdik. 28 Şubat zihniyetinin sırf imam hatiplerin önünü kesmek amacıyla eğitim sistemimizde açtığı bu derin yarayı, bir an önce tamamen kapatmamız gerekiyor.”

Yani... 28 Şubat’ın generallerini, Fetullah’ın sahte belgeleriyle tutuklamak yetmedi! Bunun propagandası devam etmeli ve muhafazakar kesim de kenetlenmeli. Hatta... DEVA ve Gelecek Partisi’ne giden oylar da bu şekilde geri alınmalı! İşte bu noktada Ali Babacan hamleleri okudu ve yanıtını verdi: “... Ülkemizi rövanştan beslenen azgın bir azınlığa bırakmamakta kararlıyız. İktidar değiştikten sonra böyle bir şeye izin vermeyiz. Bakıyoruz neredeyse her milli bayramımızda, Türkiye’nin dindar insanları adeta bir sınava çekiliyor...”

Saadet Partisi’nin yayın organı Milli Gazete de dün şu manşeti attı: “İmzamızı atıyoruz sapkınlığa dur de! Başta LGBT olmak üzere tüm ifsat örgütlerinin faaliyetlerinin durdurulması ve yasaklanması amacıyla imza kampanyası başlatıldı.” İktidarın, LGBT karşıtı politikalarına destekten ziyade ‘Biz zaten bu fikrin öncüsüyüz’ mesajı verildi Milli Gazete’de!

Yani... Siyasal İslam... Erdoğan, Babacan, Karamollaoğlu üzerinden aynı yerde, aynı duruşta! Yarın da Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş üzerinden tartışmaya devam edelim.