Kulüpler Birliği Vakfı'ndan (KBV) ardı ardına sert mesajlar gelince açıkçası TFF’nin cevabını merak ettim. Bu saate kadar cevap da gelmediğini göz önüne alırsak saha içinde birbirleriyle kavgası, gürültüsü bitmeyen kulüplerimizin ‘artık yeter’ dediğini anladım. Dün TFF’ye bir mektup yollayan ardından da sosyal medyadan paylaşım yapan KBV aslında biz futbol meraklılarına şu mesajı veriyor: Bu TFF ile kavga bitmez.

Kulüpler Birliği ve TFF çatışıyor


Kavgamız, gürültümüz bitmiyor. Birinin ‘ak’ dediğine diğeri ‘kara’ diyor(!). İş çığırından çıktı, çıkacak. Biri müdahale etmezse kavga büyüyecek derken bir anda Ahmet Nur Çebi çıka geliyor. Ama filmin kahramanları sadece Çebi ile bitmiyor ki. Türkiye Futbol Federasyonu Yönetimi ve kurulları... Karşı cephede ise Süper Lig kulüpleri VAR! Kimsenin kimseye güveninin kalmadığı bir ortamda biz futbolseverlerin de doğal olarak aklı da karışıyor ister istemez. Zaten bataklık haline gelen sosyal medya algıcıları gerçek futbolseverleri futboldan soğutuyor ve kavgayı körüklüyor. Bu kadar olumsuzluğun içinde başta TFF yönetimi ve kurullarından ise ses çıkmıyor.

Ahmet Ağabey gerçeği


Önceki hafta Kulüpler Birliği Vakfı’nın (KBV) yeni Başkanı ve Yönetim Kurulu, TC Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u makamında ziyaret etti. Amaçları korsan maç yayınlarının önüne geçmekti. Yayıncı kuruluşun başından beri söylediği de buydu. Fotoğraftaki detaylar önemli… Televizyon kameralarının önünde, gazete manşetlerinde birbirlerine laf söyleyenler, sokağın başını tutarak kavgayı kazanmayı hesaplayanlar aynı masa etrafında Türk futbolunun kanayan yarasını tedavi etmek için bir araya gelmişlerdi. Bu fotoğrafa iyi bakmak lazım(!). Artık vakfın başında, nasıl ki Beşiktaş camiasını birleştirdi bir (Ahmet Abi' gerçeği var.

Ortak akıl 7'lisi


Daha ilk toplantıda, “Daha aktif olmamız lazım. Korsan yayına karşı birleşmeliyiz. TFF yüzünden birbirimizi yiyoruz” diyerek ortam ısıtıldı. Bu toplantıya kadar birbirine düşmanca bakanlar artık ortak bir nokta bulmuştu. Fitili ateşleyen en önemli fikir ise kuşkusuz Ahmet Ağaoğlu’ndan geldi: “Biz Trabzon olarak FIFA’ya gidiyoruz. Kimler geliyor?” İşte 'Ahmet Abi' ve Yönetim Kurulu; yani Ahmet Nur Çebi, Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Karagümrük Başkanı Süleyman Hurma, Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Kasımpaşa Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Saraç ve Genel Sekreter Çağrı İlk, saha içindeki kavgaların birbirlerine yarar getirmeyeceğini düşünerek ortak aklı benimsemiş durumda.

Açıklamaların amacı neydi?



  • Peki, KBV yani kulüplerimizi yönetenler ne istiyor, TFF’ye yazılan mektupta ve açıklamada kimi şikayet ediyor? Futbol ‘ana erki’ yani TFF’ye güven kalmadı. Kulüpler diyorlar ki:

  • Bizim delegelerimizle o koltuklara oturdunuz. Bırakın bizim sorunlarımızı çözmeyi bize sorun çıkarıyorsunuz.

  • Bağlı kurullarınıza güven kalmadı.

  • Böyle yönetme(me)ye devam ederseniz her kulüp kendi adaletini aramaya başlayacak.

  • Sportmence rekabet edemiyoruz.

  • Trabzonspor’un FIFA nezdinde yürüttüğü haklı mücadelesine destek olmuyorsunuz.


İŞTE O METİN


Futbol kamuoyunu son günlerde meşgul eden gelişmeler ve tartışmalar göstermektedir ki maalesef tüm liglerde mücadele eden kulüplerimiz için Türk futbolunun ana erki olan ve Süper Lig kulüpleri delegeleri tarafından seçilen Türkiye Futbol Federasyonu'na ve bağlı kurullarına olan güven ciddi şekilde sarsılmıştır. Bu durum maalesef kulüplerimizin kendi haklarını arama ve mağduriyetlerini dile getirme çabasına girmelerine sebep olmakta, sağlıklı ve sportmence rekabetin olması gereken bir ortamda hiç istenmeyen şekilde gerilimi arttırmaktadır. Yaşanan bu gelişmelerin Türk futbolunun genetiğini bozduğunu, marka değerine zarar verdiğini ve sosyal açıdan onarılmayacak yaralar açtığını düşünmekteyiz.
Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu ve Spor Yargısı ile alakalı kurulları uluslararası normlara ve özellikle FIFA etik koda aykırı olarak çalışma hayatlarında ast-üst ilişkisi içinde olan kişilerin federasyonda da farklı görevlerle yer aldığı bilinmektedir. Ayrıca kurullarınızın aldığı kararların gerekçesiz olması, talimatlarda sportmenliğe aykırılık gibi cezaya esas teşkil eden kavramların çerçevesi belli olmaması, federasyona bağlı yargı kurumlarının genel kurul tarafından seçilmesi yerine yönetim kurulu tarafından atanması hukukun bağımsızlık ilkesi ile çelişen örneklerden sadece birkaçıdır."

Yukarıda belirttiğimiz hususlar göz önüne alındığında spor yargı sistemimiz başta olmak üzere TFF ve bağlı kurullarının FIFA tarafından belirlenen ilkeler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) 28/01/2020 tarihli 30226/10 VD sayılı kararı ve yine Kamu Denetçileri Kurumu (KDK)'nın 05/01/2021 tarihli ve 2021/232-s.21.348 sayılı tavsiye kararlarında önerilen sistemsel ve ilkesel değişikliklerin yapılması için gerekli adımlar ivedilikle atılmalıdır. Bu hususta Trabzonspor kulübümüzün de FIFA nezdinde yürüttüğü haklı mücadeleyi desteklediğimizi bilginize arz ediyoruz.

*

MHK meselesinde de haklılar


KBV'nin yerinde bir tespiti de MHK'ya yönelikti. Diyorlar ki özetle 'Paranızı biz veriyoruz, çileyi de biz çekiyoruz. Bu işi doğru dürüst yapın. Hakemlerin atamasında nesnel ölçütler kullanın.' Haklı değiller mi şimdi? Okuyun karar verin:

MHK AÇIKLAMASI


"Kulüpler Birliği Vakfı olarak Türkiye Futbol Federasyonu'ndan beklentimiz, Merkez Hakem Kurulu yapısının Avrupa örneklerindeki standartlara çekilmesi, hakemlerin atamalarından puanlama yöntemlerine kadar şeffaf ve hesap verilebilir bir yapıya kavuşturulması ve hakemlerin eğitim seviyelerinin iyileştirilmesi yönündedir. Hakemlik organizasyonu, hakem seçimlerinin yetenek ve bireysel üstünlüklere bakılarak yapıldığı, her zaman daha bilgili ve yetenekli kişilerin seçildiği, ilerleme ve yükselmelerinin liyakata göre yapıldığı, gruplaşmalara engel olunan üst düzey bir organizasyon haline getirilmesi ile gelişecektir. Dolayısıyla çoğunluğunun Süper Lig kulüp üyelerinden oluşan genel kurul tarafından seçilen Türkiye Futbol Federasyonunun, tüm masraflarının Süper Lig kulüplerinin karşıladığı Merkez Hakem Kurulu yapısını modern futbol seviyesine getirmeye yönelik gerekli yaptırım ve uygulamaları yapmasını beklemekte ve talep etmekteyiz. Bu talepleri sadece Süper Lig kulüplerimizin değil alt ligde mücadele eden kulüplerimizin de dile getirdiği bir gerçektir. Hal böyle iken maç sonuçlarını etkileyecek hatalar yapan hakemlerin hiçbir şekilde karşılık görmemesi, standart olması gereken kararların maçlara göre değişkenlik göstermesi, eğitim masraflarına kadar tüm giderleri tarafımızdan ödenen VAR'ın birçok şüpheyi barındıran yanlış uygulamaları, hakemlerimizin eğitimlerini, bilgilerini ve tarafsızlıklarını tartışılır hale getirmiştir. Bu doğrultuda Federasyonumuzun bu çözümsüzlüğü sürdürmesi halinde kulüplerin hak ve hukuklarını eşit bir şekilde savunma kararlılığı içinde olan Kulüpler Birliği, bu konunun alternatifli çözüm önerileri ile takipçisi olacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

**

Sıra çalıştayda


KBV son olarak bir çalıştay yapmaya karar verdi. Çalıştaya, eski MHK Başkanları ve hakemler de katılacak. KBV ne yapsın? Baktı ki TFF uyuyor, oralı değil iş başa düştü diyerek kolları sıvadı. Allah yardımcıları olsun.