İlk kez gördüğümüzde bizi ürküten öyle şeyler vardır ki zamanla alışır, umursamaz oluruz. Hakem Abdülkadir Bitigen rahat maç yönetti çünkü sahada itiraz eden, direnç gösteren bir oyuncu yok. Önceki gece Fenerbahçe’nin dün akşam da Galatasaray’ın penaltısı verilmedi.

Bu ülkede bir siyasilere bir de hakemlere hesap soramazsın. Büyük hata yapan hakem sessiz kalırsa emekliliğinde MHK’da görev alır. Konuşursa yorumcu olur. Kriteri belli olmayan ve cürmü henüz meşru olmayan ‘VAR’ gibi... Sanki gizli bir el Galatasaray tam havaya girmişken ‘DUR’ diyerek mesaj veriyor.

Herkes susup Fatih Terim konuşuyor. Tıpkı yel değirmenine karşı savaşan DON KİŞOT gibi(!)... VAR sessiz kaldı, olan hem Fenerbahçe’ye hem Galatasaray’a oldu. Terim diyor ki, hakemler maç sonuçlarını belirlemeye devam ediyor, haklı beyler! Bu arada unutmadan Marcao’nun dirseğine de hatır kartı gösterdi.

Alanya'yı tebrik etmek lazım(!) İki sezondur Galatasaray’a kök söktürüyor. Çağdaş Atan farkını ortaya koydu. Takımını iyi hazırlamış. Bir Babacar bir de Salih zaten oynamaya niyeti olmayan Galatasaray’a yetti. Son dakikalarda gelen goller de fayda etmedi.

Galatasaraylı oyuncularda derbi rehaveti mi var anlaşılır gibi değil. Belhanda bildiğiniz gibi, eğer toplar direkten dönüyorsa Muslera ne yapsın? O da kalesinde 3 gole çaresiz kaldı. Arkadaşları galibiyet istemiyor, rakibe faul bile yapmıyor.

Kupa Beyi belki elendi ama yeni transfer Mostafa’nın her maçta gol atması sarı-kırmızılılar için sevindirici bir gelişme.

Malum ‘cam adam’ Falcao’ya kalsa ligde de tıpkı kupadaki gibi havlu atılabilirdi. Artık tek hedef kaldı, o da lig (!)