Pandemi bizi birbirimizden uzaklaştırdı, yangınlar yüreklerimizi dağladı. Ülke olarak hepimiz yıprandık çünkü biz merhametin rafa aldırıldığı
bir dünyada yaşıyoruz.

Belki de yüzümüzün en çok gülmesini istediğimiz bir dönemdeyiz. Mecburen spora sarılmak istiyoruz. Ama nerede?

METE GAZOZ ÖRNEK OLSUN


Olimpiyatlarda başta güreş olmak üzere pek çok branşta hayal kırıklığı yaşadık. Kısacası büyük başarılar elde edemedik. Olimpiyat tarihinde kazandığımız toplam madalya sayısı kadar bazı ülkeler neredeyse bir olimpiyatta madalya kazanıyor halbuki. Her ne kadar olimpiyatlara katılmak da başarı olarak kabul edilse de söylemeden geçemeyeceğim iyi ki varsın Mete Gazoz... İnanılmaz bir hayat ve başarı
öyküsü... Futbolculara, onları yönetenlere, teknik adamlara örnek olsun. Bir sporcu nasıl olunur adeta ders verdi.

FUTBOL İÇ KARARTIYOR


Futbola bakıyoruz, içimiz kararıyor. Lokum gibi kuralar çekerdik, kaderimiz köy takımları ile berabere kalmak oldu. Fatih Terim, “Sabredin” diyor. Sabredelim hocam ama geleceğe ne kadar yatırım yapıyoruz? Tur atlasan gelecek adına ne vaat ediyorsun? Yiğidoların galibiyeti ile
gururlanıyoruz. Trabzon atıyor hemen yiyor. Futbolumuzun daha doğrusu sporumuzun bir aynası gibi... Avrupa’da kazandığımız başarılar tesadüf mü yoksa günü kurtarma çabası mı? Takımlarımızın alacağı sonuçlar bizim önümüzdeki sezon Avrupa’daki kaderimizi belirleyecek unutmayalım... Ülke puanımız düşüyor, futbol elden gidiyor.

BUNLAR TESADÜF DEĞİL


Vicdanını bahanelerle rahatlatan yöneticilerimiz buralara kadar idare etti ama artık akıllı ve unutmayan bir nesil var. Gençlik artık acısının üzerine tuz basmak istemiyor. Kalıcı ve sürekli başarı istiyor. ‘Elin Avrupalısı ne yapıyor’ diye sorguluyor. Altyapıya önem verdiğini biliyor. Geleceğinin üzerine titriyor. Tesisleşme ile sporcusuna imkânlar tanıyor. Peki biz neler yapıyoruz?

Günü kurtaran, büyükparalar vererek yıldız transferleri yapıp, buna karşılık kulüplerin taşınmazlarını satıyoruz. Bu yetmez deyip kulübün geleceğini bankalara ipotek ettiriyoruz. Yetmiyor, cefakâr taraftardan yardım bekliyoruz, fedakârlık adı altında...

BİRAZ GEÇMİŞE GİDELİM


Şeref Stadı’nı yıkıp otel yapmadık mı? Neymiş, saray bahçesiymiş... Düşünsenize böyle tarihi bir stadınızın olduğunu... Tanıtım için mükemmel olmaz mıydı? O ambiyansta gençlerimiz yetişmez miydi? Ama orada rant var... Dikelim bir 5 yıldızlı otel, bırakın gitsinler başka yerde oynasınlar zihniyeti kazandı.

Akaretler'deki ‘56’ ismiyle anılan sahayı plaza yapmadık mı? Gelir elde ettik ama ne kadar futbolcu yetiştirebildik. FULYA Tesisleri’ne gökdelen diktik ama oyuncu yetiştirebildik mi? Kulübün borçları bitti mi? Florya Tesisleri de satılıyordu da Allah’tan bu pandemi bazı şeylerin önünü kesti. O da haybeye gidiyordu. Satsak altyapıya ne harcayacaktık?

Kulüpleri yönetenlerin aymazlıkları bunlarla kalır mı? Borç gırtlakta… Aklı şeytanlığa çalışan biri çıkıp, ileride yıldız olma hayalleri olan futbolcu adaylarını ve ailelerini sömürmedi mi? Zavallı aileler eski mahalle arası futbol maçları kültürünü canlandırıyorlar, oğlumun yeteneklerini keşfedecekler zannededursun, ben daha bu okullardan yıldız oyuncu çıktığını görmedim. Halı sahaları kiralayarak futbol okulu diye yutturmaya kalktılar. Kulüplerin okul adı altında faaliyet gösteren halı sahalar ile olan tek bağlantıları her ay aldıkları isim hakkı
telifleri olduğunu biliyor muydunuz?

Şimdi neden başarısızız diye dövünelim…

SİSTEMSİZLİK DÜZEN OLMUŞ


Sistemsizlik üzerine kurulu bir düzenimiz var. Ülke olarak sporun kalkınması için topyekün bir silkelenmemiz gerekiyor en basit tabiriyle popülizmden öteye geçmiyor, kimse de yemiyor.

Manşet olmadı çünkü Ali Koç’un yüzümüze bir şamar gibiydi sarf ettiği sözler:

  • Türk futbolu son derece güvensizlik, adil ortamdan uzak, finansal açıdan çökmüş, ligimiz Avrupa ortalamasına göre en yaşlı liglerden biri.

  • Genç oyuncu oynatma konusunda Avrupa’da en gerilerdeyiz.

  • Özkaynaktan futbolcu çıkarmakta futbolcu konusunda net ihracatçı konuma gelmekten son derece uzağız.

  • Altyapı konusunda hiç imkânımız yok sınırlı tesisimiz var.

  • Tabana yayılmış bir spor anlayışımız yok, futbol anlayışımız yok.

  • Mahallelerde, semtlerde, köylerde futbol sahaları yok.

  • Altyapıya hoca yetiştirmekte zorlanıyoruz.


Çözümü neydi:



  • Gerekli irade, gerekli istek, gerekli arzu… Türk sporunu yöneten insanlara seslendi ama kim ne kadar kulak verdi, bunu bize tarih gösterecektir.


Sağlıcakla kalın…