Canlar alan, hayatı, doğayı alt üst eden afetler ile sarsıcı toplumsal olayları aynı zaman dilimi içinde yaşıyoruz. Yangınlar, seller, iktidarın siyasi pazarlıkla “yol verdiği” kontrolsüz göçmen akını; güvenlik başta olmak üzere üzeremize ağır sorunlar boca ediyor. Ülkemizin bir dönüm noktasının eşiğine geldiğini hissederken geleceğe dair iyimser olmak için her zamankinden daha fazla çaba harcıyoruz.

Daha da büyüyeceği anlaşılan göçmen sorununa yönelik meşru tepkinin yönelmesi gereken tek muhatap, bu soruna yol açan iktidardır. Onun felaketler üreten dış politikasıdır. Ama medyada bu düşünceyi ifade etmenin dahi çelik gibi sinirlere sahip olmayı gerektirdiği bir dönemden geçiyoruz. İktidara gücü yetmeyenin, ya da bunu görmeyenin, görmek istemeyenin; öfkesini güçsüz konumdaki göçmenlerden çıkarması, en “kolay” yol çünkü. Hedefini şaşırmış bu öfkenin siyasi olarak kötüye kullanılması da hiç zor olmasa gerek.

Yer yer düzensiz bir göçten çok, planlı bir sevkiyat gibi görünen bu kontrolsüz trafik durmadıkça ve gelenlerle ilgili tedbir almadıkça bizi daha zor günlerin beklediği görülüyor.

İHALE DÜNYASI

Fakat öyle bir saha ve öyle bir sınıf var ki, bu olumsuz gidişattan etkilenmiyor: İhaleler. Kamu ihalelerinde bütün bu toplumsal acıların uzağında, bambaşka bir gerçeklik yaşanıyor

PTT’nin yemek hizmetiyle ilgili son “alım” gelişmesi de işte böyle. Pazartesi gününden itibaren  PTT’nin yemek hizmetini Netfa Kurumsal isimli bir şirket verecek.  Yemek hizmeti verirken de PTT’ye ait mutfaklarda PTT demirbaşlarını kullanarak yemek hazırlayacak. Personel yemek yerken Paye Kart isimli bir kart kullanacakmış. Bu kartın sahibi de eski genel müdür Kenan Bozgeyik’in yakın zamana dek yönetimde yer aldığı ve PTT’nin ortak olduğu Sofra Kurumsal ve Ödüllendirme Hizmetleri A.Ş’ymiş.

Bu gelişmeleri kamuoyuna duyuran Haber-Sen’in iki önemli sorusu şu:

-“Bir çınar olan PTT kurumu, yıllardır kendi mutfağında kendi personeli ile emekçilere yemek çıkartırken nedne bir firmadan hizmet alımı yoluna gitmiştir?

-Yemekhanelerin işletmesi neden özel bir şirkete veriliyor?

Netfa A.Ş’ye Ticaret Sicili’nden baktım. (Soruların doğrudan değilse bile dolaylı cevabı oradaki kayıtlarda.)

Netfa  Kurumsal Yönetim Hizmetleri A.Ş şirketi, daha önce elektronik şirketi olarak kurulup sonra amaçlar maddesine yemek hizmetlerini eklemiş, adını değiştirmiş.

Şirket yönetiminde, yabancı gelmeyen iki isim var: Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Albayrak. Başkan vekili ise  Adem Altunsoy. (Bu bilgiler, sicildeki son kayıt olan 23 Ekim 2019 tarihli)

Adem Altunsoy, yıllardır (yeni dönemde de ihale kazandı) İBB’nin servis, taşımacılık işini yapan Albayrak Grubu bünyesindeki Platform Turizm’in başında. Albayrak Grubu sahiplerinden Nuri Albayrak’ın damadı. Faruk Albayrak da Nuri Albayrak’ın oğlu. (Yeni Şafak gazetesini de sahibi olan Albayrak Grubu’nun sitesindeki şirketler arasında Netfa Kurumsal yer almıyor.)

ÜCRET VE SÖZLEŞME BEDELİ

Bugüne kadar yemek paralarının yarısını personelin yarısını kurumun ödediği PTT’de bundan sonraki ücret politikası merak ediliyor.

Türkiye Varlık Fonu bünyesindeki PTT’nin, çalışanlarına yemek hizmetini artık iktidara yakın bir şirketten alacak olması, belki de son derecek normaldir artık. (!) Yine de PTT’nin bu alımı ihaleyle yapıp yapmadığını, hangi yolla yapmış olursa olsun, Netfa şirketiyle imzaladığı sözleşmenin bedelinin
ne olduğunu buradan soralım:

PTT’nin yemek hizmetleri için Albayrak ile Altunsoy’un şirketi Netfa Kurumsal’a ödenen/ödenecek bedel nedir?