Hatırlatmaktan bıkmayacağım bir bilgi bu:

“Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun göreve geldiği günden bir gün önce (19 Mart 2021) dolar kuru 7.29 liraydı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dövize endeksli faiz garantisini açıkladığı 20 Aralık 2021 günü saat 19.00 itibarıyla ise dolar kuru 18 liraydı.”

Yani 19 Mart’tan 20 Aralık’a kadar geçen 276 gün içinde dolar kuru 10 lira 71 kuruş artmıştı.

Dün yazıyı yazarken baktım, dolar kuru 11’i gösteriyordu. Yani 19 Mart’a göre 3 lira 61 kuruş yüksek, 20 Aralık’a göre 8 lira düşük bir seviyedeydi.

★★★

Döviz kurundaki bu oynaklık, bir taraftan içinde bulunduğumuz ekonomik durumun belirsizliğini gösteriyor, bir taraftan da insanın aklına “mantıklı” bazı sorular getiriyor. İşte birkaçı:

-Hükümet madem böyle bir sihirli değneğe sahipti, neden 276 gün boyunca dövizin (ve döviz kuruna paralel fiyatların) bu kadar artmasına göz yumdu?

-Döviz kurları artarken istasyonda 10.5 liraya benzin, markette 131 liraya tuvalet kağıdı alan vatandaşın günahı neydi?

-Dolar seviyesi 15, 16, 17 ve hatta 18 liralardayken dolarla hammadde siparişi veren, dolarla doğalgaz alan sanayicilerin, dolarla demir alan müteahhitlerin uğradığı zararlar ne olacak?

-İktidar bu 276 gün boyunca döviz kurlarını bilinçli mi artırdı? (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Yeni Maliye Bakanı Nureddin Nebati faiz indirimi yapıldığında, hatta faiz indiriminden söz edildiğinde dövizin yükseldiğini bile bile bu yönde açıklamalar yapıp kararlar aldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bir gün sonra Kabine toplantısında yeni formülü kamuoyuna açıklayacağı halde 19 Aralık günü ilim yayma toplantısı gibi alakasız bir ortamda faiz indiriminden söz etti. Bu 20 Aralık günü dolar kurunda 1.5 liralık bir artışla sonuçlandı.)

-Döviz kurları, açıklanan yeni formül nedeniyle mi düştü, piyasaya sürülen yüksek miktarda döviz yüzünden mi?

-20 Aralık 2021 gecesi, kur 18 liradayken ne kadar döviz bozduruldu? Büyük miktarlarda döviz satan kişi, şirket, kurum ve bankalar kimlerdi?

-Yeni finansman formülü açıklanmadan 20 gün önce Bakan Lütfi Elvan, 4 gün önce de Hazine ve Maliye Bakan Yardımcıları Şakir Ercan Gül ve Mehmet Hamdi Yıldırım görevden ayrılmıştı. Bu üç ismin ayrılmalarından önce kendilerinden Merkez Bankası’yla Hazine Müsteşarlığı arasında yeni bir döviz alım satım protokolü imzalanması istendi mi? Görevden ayrılmalarında bu talebi kabul etmemelerinin etkisi oldu mu?

-20 Aralık kararları öncesinde Hazine Müsteşarlığı ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) arasında yeni bir döviz alım satım protokolü imzalandı mı? İmzalandıysa, Hazine bu protokol kapsamında ne kadar döviz kullandı?

-Dün dövizde sert düşüşler yaşanırken özel bankalar kredi faizlerini yükseltiyordu. Bu çelişkili durumun nedeni nedir?

-Döviz sert yükselirken sert yükselen fiyatlar (örneğin benzin ve motorin), döviz sert düşerken neden düşmüyor?

★★★

Uzatmama gerek yok. Eminim sizde de birçok soru birikmiştir.

Ben yine kronik bir iyimser olarak sorularıma kaynaklık eden bilgilerin yanlış çıkmasını diliyorum.

Ancak, endişelerimden de kurtulamıyorum.

Çünkü yaşanan her şeyin şapkadan tavşan çıkarmak gibi bir illüzyon olduğunu görüyorum. Düşünsenize daha 12 Kasım’da “dolar 10 TL’yi aştı” diye karalar bağlarken, dün dolar 11 TL’ye düştü diye halay çekiyorduk.

Dün yükselen her fiyatı dolardaki yükselişe bağlarken, bugün yüksek fiyatların kalıcı hale gelmesini dahi görmezden gelebiliyoruz.

Hatta, herkesin, “Hazine’ye büyük fatura çıkarır, altı yedi ay sonra ağır sonuçlarına katlanırız” diye uyarılar yaptığı, geçmişte denenmiş ve bedeli ağır olmuş bir finansman formülünü “ÇIKIŞ YOLU” olarak görmeye başladık.

Bunları ancak illüzyon siyasetiyle başarabilirsiniz.

İllüzyonistler, şapkadan tavşan çıkarırken izleyicilerin şapkaya değil başka yerlere bakmasını arzularlar. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de TRT’de yeni formülün detaylarını soran meslektaşımıza “gözlerimin içine bakın ne görüyorsunuz” derken dikkatleri “içinde tavşan saklı olan şapkadan” uzaklaştırmaya çalışıyordu.

Bugüne dek “erken seçim” sorusuna hep “yapmazlar” diyordum. Son illüzyon numarasını ve sonuçlarını gördükten sonra “her an erken seçim olabilir” diyorum.