Dünya çapında elde ettiği başarılarını gururla izlediğimiz Arçelik’in kurucu ortağı Lütfü Doruk’tur. Büyük insan ve büyük iş adamı Vehbi Koç, yeni girişimlerinin mimarisini “Ben&Bilen” şeklinde tasarlamıştır. Koç grubunun “Amiral Gemisi” Arçelik’te 1954-1969 yılları arasında Lütfü Bey, Murahhas Aza (yönlendirici yönetim kurulu üyesi) unvanıyla “Bilen” kişi olarak firmayı sevk ve idare etmişti.

Boylu, poslu ve pos bıyıklı Lütfü Bey, modern bir kabadayıydı. Kendini ne kadar kontrol etse de ara sıra ağzından küfür kaçırırdı. Ona göre “küfür, ruhun yelpazesi” idi. Küfrettiği zaman anlardık ki, canı iyice sıkılmıştır. Rahatlamak istemektedir.

KÜFÜRLÜ KONUŞMA VE KÜFRETMEK

ODTÜ’de o zamanki (1957-1961) adıyla İdari İlimler Fakültesi’nde okurken “Endüstriyel Psikoloji” diye bir ders almıştık. Özellikle gürültülü fabrikalarda, aynı el-kol hareketini sabahtan akşama kadar tekrar etmenin, kas yorgunluğunun yanında çalışan kişide asabiyet de yarattığı gözlenmiş. İşçilerin küfürlü konuşmanın bir sebebi de bu gerginlikten kurtulmakmış. Çünkü küfür, durum ne olursa olsun, kendini haklı görmek demekmiş.

İnsan, küfrü bir boşalma aracı olarak kullanırmış. Bu sebeple, ileride sanayi yöneticisi olacak bizlere, işçilerin küfürlü konuşmalarına hoşgörüyle yaklaşmamız gerektiği öğretiliyordu.

Bir önemli nokta: Küfürlü konuşmakla karşındakine küfretmek bambaşka iki davranıştır. Küfürlü konuşan, kimseyi muhatap almaz. Öfkesini boşaltır. Aslında kendine ya da kör talihine tan eder. Karşısındakine küfreden ona hakaret ederek kendine düşman yaratır.

KENDİ KENDİNİ DOLDURUŞA GETİRMEK

Bir boşalma aracı olan küfür, yani öfkenin dışa vurumu belli bir çizgiden sonra, kişide tam tersi bir etki yapar. Öfkesini boşaltmak isterken, kendi öfkesini kendine yükleyerek daha da çok öfkelenir. İnsanı en mütecaviz hale getiren ruh hali, kendisinin her şeyi, herkesten daha iyi bildiğine inanmak ve her uyuşmazlıkta kendini yüzde yüz haklı görmektir.

Eskilerin, “Madam Kayo haklıdır, öfke baldan tatlıdır” diye bir tekerlemesi vardı. İngilizce’de de Türkçeye “Bir şeye çok bozulmanın inanılmaz zevki” diye tercüme edebileceğimiz “The joy of being mad at something” diye bir deyiş vardır.

EŞEKLİK YAPAN EŞŞEK NEREDE

Darıca’dadır. Bu haber 50 yıl önce çok satan bir gazetede çıkmıştı. Nedense bu sabah aklıma takıldı. Ama siz bu yazının başlığıyla içeriğini bağdaştıramadınız. Haklısınız ama itiraf edin; siz bu eşeği çok merak ettiniz. Çünkü eşeklerden insanlık bekliyordunuz.

Son söz: Trump gitti, dertler bitmedi.