Tayland (Thailand veya eski adıyla SİAM) Güneydoğu Asya’dadır. Coğrafya kitaplarında (Hindi-Çini/Indo-China) diye adlandırılan bir bölgede yer alır. Komşuları Myanmar (eski adıyla Burma veya Birmanya) ve Laos’tur. Vietnam’la da kısa bir sınırları mevcut. Budist halkına “Tay” deniyor. Nüfusu 66 milyon. Yüzölçümü 513.000 kilometrekare. Başkenti Bangkok. Yönetim tarzı “meşrutî krallık” (constitutional monarchy). Arada bir de askerlerin yönetime el koyması geleneği var. Ülkeyi bir başbakan yönetiyor. Kral da milli birliği temsil ediyor. Anayasalarına göre 250 sandalyeli bir senato ile 500 sandalyeli bir millet meclisi var. II. Dünya Harbi sırasında Japonya’nın kolonisi olmuşlar. Japonlar Amerikalılara yenilip gidince, askerler idareyi ele almış ve krallığı ihya etmiş. Doğal ve yeraltı zenginlikleri arasında kalay, kauçuk, doğalgaz, kereste, kurşun, balık ve alçıtaşı bulunuyor. Sıcak ve bol yağmurlu bir iklimleri var. Okur-yazarlık oranları %92. Tayland da Türkiye gibi “orta gelişmişlik” düzeyinde bir ülke. Kişi başına milli geliri (GSYH), “satınalma gücü paritesi”ne (PPP) göre 18.000 dolar. Türkiye için bu rakam 28.000 dolar (Bizden fakirler). Tayland’ın 2020’de cari dolar kuruyla kişi başına GSYH’si 7300 dolar, Türkiye’nin ise 7.700 dolar (Bu iki ölçüm arasındaki tutarsızlığa dikkatinizi çekerim. Bu tuhaflık, iki ekonomi arasındaki yapısal farktan ve TL’nin son zamanlarda hızla değer kaybetmesinden doğmuştur).

PARASAL İSTİKRAR GÖSTERGELERİ

Tayland’da enflasyon eksi %0.4. Faiz yıllık %0.6. Merkez Bankası referans faizi %0.5. 2020’de büyüme eksi %5.3. İşsizlik %1 (Bu oran doğru olamaz, olsa olsa resmi rakam olur). Türkiye’nin enflasyon ve işsizlik rakamlarını yazmayacağım. Onu siz takdir edin. Sadece ülkemizde Merkez Bankası faizinin %17 olduğunu belirteyim. Bu yazının en can alıcı kısmına geldik. Tayland para biriminin adı “Baht”. 1950 yılında 1 ABD Doları, 20 Baht’mış. Bugün ise 29 Baht. Türkiye’de 1 ABD Doları 1950’de 2.8 TL idi, bugün ise 1 ABD Doları 7.560.000 TL (Atılan 6 sıfırı kıyas doğru olsun diye geri koydum). Tayland 1985-1996 yılları arasında yılda ortalama %9 büyümüş (!). Cari işlemleri de dengedeymiş. 1986’dan sonra “paradan para kazanma” profesyonelleri Tayland’a (ve birkaç Asya ülkesine daha) yavaş yavaş sıcak para şırıngalamaya başlamışlar. Cari açık vermeyen Tayland cari açık vermeye başlamış. Açık 1998’de 15 milyar dolara çıkmış. Bunun üzerine “para profesyonelleri”, “Bu ülkenin ekonomisi kırılganlaştı” deyip hızla Tayland’ı terk etmişler. Sıcak paranın ani kaçışı yüzünden, o yıla kadar 1 dolar 25 Baht ederken 1 dolar, 58 Baht’a çıkmış. Yani Baht’ın bahtı kararmış. Bizi de etkileyen meşhur 1997-98 Asya Krizi buradan çıkmıştır.

BAHT’IN BAHTI AÇILIYOR

Krizden IMF’nin yardımıyla çıkan Tayland, kemer sıkıp, dış borçlanmadan vazgeçmiş.  Zaten ekonomisi “dış-borç-kolik” olmayan Tayland, bir yıl sonra yani 1999’da 12 milyar dolar cari fazla verir hale gelmiş. 2001’de de ekonomi tamamen toparlanmış ve IMF’ye olan borçlarını kısa zamanda ödemişler. Bizim gibi, IMF borcunu, başkalarından borçlanarak değil, öz kaynakla yani “cari fazla” vererek kapatmışlar. O gün bu gündür, yıldan yıla dalgalansa da Tayland ortalama olarak senede 20 milyar dolar cari fazla vererek yoluna devam ediyor. 20 yıl önce 58 Baht’a çıkan ABD Doları, günümüzde 29 Baht’tan işlem görüyor. Son günlerde ABD’de tahvil faizlerinin yükselmesi yüzünden cari açıkçı ülke paraları değer kaybederken, Baht kıpırdamıyor. Tayland, ahım-şahım, düzenli bir ülke değil. Hatta düzensiz ve gariban sayılır. Yani bir Japonya, bir Çin veya Güney Kore değildir.  Demokrasi kültürü zayıftır. Ama enflasyon ve faizleri ABD ve AB ülkeleri kadar düşüktür. Çünkü “ulusal para birimleri” sert paradır. Döviz rezervleri de gerçektir. Hep birlikte tekrar edelim ki; akılda kalsın: Dış borç almak cari açık yaratır. Cari açık, bir süre sonra devalüasyon doğurur. Devalüasyon, enflasyona sebep olur. Enflasyon, faiz artışlarını zorunlu kılar. Rahmetli ne demişti?

Son söz: Enflasyon, her zaman ve her yerde hukuksal değil, parasal bir olgudur.