Sevgili okurlarım, geldi geliyor derken iyice sıkıştılar ve tam kapanma yasaklarını gündeme getirdiler.

Korona salgını giderek yayılıyor ve bütün palavralarına karşın çözüm bulmaları mümkün olmuyordu.

Kapanma son çare olmuştu ama bunu nasıl yapacaklarına bir türlü karar veremiyorlardı.

Aslında ne yapacaklarını, hangi kararları hangi doğrultuda almaları gerektiğini kendileri de bilmiyordu.

★★★

83 milyonluk bir ülkede tam kapanma kararı almak biraz zor ve çok yönlü bir iştir...

Böyle bir süreçte mağdur olacak milyonlarca kişi olacağı önceden bellidir.

Esnaf, çiftçi, iş yeri sahipleri, işletmesi olanlar, taksici, kamu görevlisi, emekçiler ve aklınıza kim gelirse...

Böyle bir karar mı alacaksın kardeşim!

Önce bunun hesabını iyi yapar ve gerekli önlemleri alırsın.

Mağdur olacaklara, gelir kaybına uğrayacaklara sağlanacak ekonomik ve sosyal destek paketlerini yasak kararıyla birlikte devreye sokarsın.

Bizi yönetenlerin anlayışı ise hiç değişmedi:

“Saldım çayıra Mevlâ kayıra!”

“Herkes kendi başının çaresine baksın.”

★★★

Kendileri refah içerisinde yaşıyor.

Epeycesi birkaç yerden maaş alıyor.

Kendi adamları olan yandaş müteahhitler milletin kanını sülük gibi emiyor.

Partililer malı götürüyor.

AKP’li belediyeler har vurup harman savunuyor.

Lüks, israf, şatafat, kibir içinde ve hiç utanıp sıkılmadan yaşıyorlar.

★★★

Ben sigara içen, ancak alkolle arası hiç olmayan sıradan bir vatandaşım...

Bazı sosyal ortamlarda bir duble rakıyı bile içemem, yarısı bardağımda kalır.

Bir şişe birayı içemem, onun da yarısı bardakta kalır.

Fazlasını içim almaz.

Ancak bunlar şimdi tam kapanma şovu ile birlikte bir de içki satışı yasakları getirdiler.

“Fırsat bu fırsattır, içirmeyelim bunlara” dediler...

Ve Türkiye genelinde 17 gün boyunca içki satışlarına yasak geldi.

Marketler, bakkallar, büfeler, tekel bayileri dahil bütün kesimleri kapsayan bir yasak!

Ramazan ayını da bu işin bahanesi olarak kullandılar.  

Bu yasağı önümüzdeki dönemlerde kendi seçmenlerine yönelik oy toplama vesilesi olarak kullanacaklar.

★★★

Peki bu yasak nereden çıktı?..

Karar nasıl ve hangi nedenle alındı?

Bilinmiyor!

Üstelik İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanıp 81 ilin valiliklerine gönderilen kapsamlı genelgede bir sürü yasak getirilirken “İçki yasağından” söz edilmiyor.

★★★

Kendilerinden olmayan herkesi aptal, ahmak, şapşal, geri zekalı görmekten artık vazgeçsinler.

Temeli olmayan bu karar milyonlarca insanımızın yaşam biçimine, özel yaşamına ve tercihlerine apaçık, fütursuzca müdahale etmenin ta kendisidir.

İdeolojik dayatmadır.

Kendi seçmenlerine gönderilen siyasi bir mesajdır.

Her zaman olduğu gibi ramazan ayının alet edilmesiyle birlikte içinde din sömürüsü barındırmaktadır.

Suçtur.

Üstelik Türkiye genelinde on binlerce esnaf bu saçma sapan, anlamsız ve tutarsız karar nedeniyle bir kez daha mağdur edilmiş olacaktır.

★★★

Bundan sonra 17 günlük yasaklar boyunca neler olacağını ben size çok özetle anlatmaya çalışayım!

-Eğer evinde yoksa, vatandaş içki satan ‘tanıdık’ dükkanlara gidip birasını, rakısını, şarabını gizlice alacak.

-Şişeler poşetlere ‘örtülü!’, dışarıdan görülmeyecek biçimde yerleştirilecek.

Okurum Ertuğrul Bey diyor ki:

“Belli yaşa gelmiş insanlarız. Sanki uyuşturucu satın alıyormuşuz gibi böyle gizli işlere alet edilmek bize yakışır mı?”

★★★

Ben de aynı kanıdayım.

Elimi çabuk tuttum, dün bizim mahalle bakkalına gidip üç şişe bira, bir şişe küçük rakı aldım.

Neme lâzım, içmesem bile evde bulunsun!

Günün birinde devlet kararıyla (!) tahrik edilip içki içmeye zorlanacağımı vallahi hiç düşünmezdim. Bu da oldu yani.

Yasaklı günlerde bana bile inadına içki içirecekler de ona yanıyorum!

★★★

Sevgili okurlarım, bu içki yasağı neresinden baksanız bir rezalete dönüşmüş durumda.

Alınan bu kararın hiçbir yasal dayanağı yok.

Bırakın yasal dayanağı bir yana, korona salgını ile de uzaktan yakından ilgisi yok.

O kadar ki, iktidarın bu yasağı resmen açıklaması bile mümkün olmuyor...

Başka bir deyişle bu yapılanın adı tam kapanma falan değil, yaşam biçimimize tam müdahale.

★★★

Ama akla sorular geliyor:

Acaba adım adım şeriat devletine mi giriyoruz?

Hayır, güçleri o kadarına yetmez.

Bunlar ramazanı bahane edip sadece dinsel şov yapıyorlar.

Gerçek Müslümanları bile dinden imandan soğutuyorlar.

Bundan iyisini yapamazlardı!