Sevgili okurlarım, Türkiye’de milyonlarca insanımız ağır ekonomik koşullar altında eziliyor, bunalıyor...

Nüfusumuz 83 milyona dayandı.

Varsayalım bu nüfus içerisinde üç milyon, ya da beş milyon kişinin tuzu kurudur.

Onlar rahattır, mutludur.

Herhangi bir sıkıntıları yoktur.

Ya geri kalan milyonlarca insanımız?

Enflasyon giderek artıyor.

Fiyatlar alabildiğine yükseliyor.

Ev kadınları, emekliler, işçiler, asgari ücretliler, çiftçiler ve özellikle esnaf kesimi gerçek bir baskı altında yaşıyor, böyle olmasına göz yumuluyor.

★★★

İktidar geçen hafta boyunca önemli bir konunun sürekli olarak propagandasını yaptı, gündemde tuttu...

“Az bekleyin... Ekonomik reform paketi azzz sonra gündeme gelecek. Bu paket topluma nefes aldıracak!”

Ve paket, hafta sonunda çok büyük tantanalarla dünya liderimiz tarafından açıklandı.

Herkes işini gücünü bırakmış, televizyonların canlı yayınına dikkat kesilmişti.

Herkesin dilinde bir atasözümüz vardı:

“Komşuda pişer, birkaç lokması olsun belki bize de düşer!..”

★★★

Ekranların başında sabırla dinlemeye başladık...

Bakalım kimin payına neler düşecekti!

Bakalım paketten neler fışkıracaktı!

Fakat hayal kırıklığına uğradık.

Kendi adıma söylüyorum çünkü sayın dünya liderimiz konuştukça ve kendisini dinleyen davetlilerden sürekli alkış aldıkça, bunun nasıl bir reform olduğunu anlamam pek mümkün olmamıştı...

Çünkü benim algılamam epeyce zayıftır!

Oysa günlerden beri bu reform paketini bekliyorduk...

Kendi kendime düşünüyordum...

Bunlar bugüne kadar çeşitli zamanlarda 16 paket açıkladılar ama hepsinden civciv çıktı kuş çıktı.

İnşallah bu da öyle olmaz!

Bu durumda yapacak bir tek şey vardı.

Ertesi gün çıkacak yandaş gazetelere bakmak...

Ve öyle yaptım.

Ekonomide reform paketini ancak öyle algılamak mümkün olacaktı!

★★★

İlk yandaşın birinci sayfasındaki manşetleri gördüm:

“Dört ayaklı reform. Erdoğan’ın açıkladığı reformlar yatırım, istihdam, ekonomi ve ihracat üzerine inşa edilecek. Güçlü küresel şirketler çıkarmak için KİT’ler reforme edilecek.

Kamuda araç kiralama ve temsil giderleri sınırlanacak.

İhracat yapmayan KOBİ’ler ihracata teşvik edilecek. Ekonomi Koordinasyon Kurulu kurulacak.

İhalelere katılacak firmaların liyakati incelenecek...”

Böyle bir sürü cek-cak, yapacağız edeceğiz edebiyatı!

★★★

İkinci yandaşa baktım, onun manşeti biraz farkıydı...

“850 bin esnafa vergi muafiyeti...”

Aslında pakette yer alan tek somut karar bu idi.

Öyle de, bu vergi muafiyeti acaba ne zaman ve nasıl başlayacaktı? Açıklamalarda o husus yer almıyordu.

Ötesi üç aşağı beş yukarı aynı idi.

İç sayfalarda yer alan manşetler ise neşe saçıyordu!

İş dünyasında reform heyecanı. Ezber bozan kararlar.

2021 reformlar yılı olacak.

Ekonomide dört koldan reform rüzgarları esecek.

İş dünyası çok memnun.

★★★

Sevgili okurlarım, hiç kimse kusura bakmasın ama böyle bir ekonomik reform paketi olamaz.

Örneğin yolsuzluklar ve israf Türkiye’nin en büyük birinci sorunudur...

Ve bu sorun, AKP iktidarı döneminde ne yazık ki korkunç bir artış gösterdi.

Bırakın ihaleleri falan bir yana, şu lüks makam araçları sevdasına bir bakın yeter.

Bu sevdayı kısıtlayacaklarmış!

Bugüne kadar niye kısıtlamadınız kardeşim?

★★★

Açıklanan pakette, 850 bin esnafa vergi muafiyeti dışında getirilen somut hiçbir şey yok. Onun da nasıl uygulanacağı belli değil.

Ötesi cek-cak, yapacağız edeceğiz edebiyatı.

Amaçları birkaç gün boyunca kamuoyunu meşgul edip dikkatleri oraya çekmek ve bunu bile propaganda konusu yapmaktı.

İş adamları çok memnunmuş!

Müthiş kararlar alınmış!

★★★

Göstermelik paketi cuma günü açıkladılar, cumartesi günü kendi gazetelerinde son tantanası yapıldı ve iş bitti.

Paket şimdiden unutuldu gitti.

Bu ekonomi öyle paketle maketle düzelecek gibi değildir.

Nasıl düzelir, onu kendileri bile bilmedikleri için böyle yuvarlak laflarla geçiştirmeye kalkışıyorlar!

Eğer biliyor olsalardı, karşımıza böyle ciddiyetsiz bir paketle çıkmazlardı.

Yapacağız edeceğiz!..

Yapın da görelim!