Sevgili okurlarım, aklın ve mantığın asla kabul etmeyeceği bir sürecin tam da göbeğinde yaşıyoruz.

Dolar yaklaştı 10 Liraya.

Bu durumda bütün mal ve hizmetlere otomatik olarak dolar zamları biniyor.

Ama esas zamlar henüz patlamadı...

Kısa bir süre daha bekleyeceğiz, doğalgaz ve elektrik zamlarını olanca şiddetiyle böğrümüzde hissedeceğiz.

★★★

Şimdi işi gücü bıraktılar, 10 batılı ülkeye kafa tutmaya, posta koymaya soyundular...

ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve Yeni Zelanda.

Çoğu AB üyesi, bazıları NATO müttefiklerimiz.

İçlerinde iki büyük ülke eksik...

İngiltere ve Avustralya.

★★★

Aynı zamanda partisinin genel başkanlığını yapan dünya liderimiz Recep Bey yine esti gürledi, Dışişleri Bakanı’na talimat verdiğini açıkladı.

Hükümetini Kavala olayı nedeniyle kınayan büyükelçilerin ‘istenmeyen adam’ ilan edilmesi konusunda emir vermişti!

Aman dikkat etsin, onlar bizi NATO’da ve AB’de istenmeyen adam ilan ederse ekonomimiz gerçek anlamda çöker, bacaklarımız çözülür, yerimizden kalkamayız.

Şimdi bu tehlikeyi gördüler ve iki taraf da pazarlık süreci başlattı.

★★★

-İstenmeyen adam ilan edilen diplomatlara örneğin 48 saat gibi kısa bir süre verilir ve ülkeyi terk etmeleri istenir.

İş o aşamaya gelecek mi?

Gelmeyeceği dün belli oldu.

Bu 10 ülkenin büyükelçileri kendi ülkelerine postalanacak mı?

Baştan beri hiç sanmıyordum.

Biraz sıkar!

Bizi yönetenler başta Recep Bey olmak üzere pabucun pahalı olduğunu gördüler...

Ve karşı tarafı ikna etmeyi başardılar!

“Siz geri adım atın, biz de atalım!”

Pazarlığın böyle bağlandığı anlaşılıyor.

★★★

Kolay iş değildir ama varsayalım ki 10 büyükelçiyi ayrı ayrı şutlamayı başarmışlardı...

O ülkelerin elleri armut toplamıyor. Onlar da aynı önlemi alıp bizim büyükelçilerimizi sınır dışı edecekti.

Konu dünkü Bakanlar Kurulu toplantısında görüşülüp karara bağlandı!

Hangi Bakanlar Kurulu?

Siz zannediyor musunuz ki orada bakanların herhangi bir ağırlığı var...

Zannediyor musunuz ki o bakanların söz hakkı var...

Ve eleştiri yapmalarını, hele de her şeylerini borçlu oldukları tek adamı kızdıracak laflar etmelerini, öneriler getirmelerini mi bekliyorsunuz!

Bunları rüyanızda bile görseniz hayra yormayın!

Sayın bakanlarımız kusura bakmasın ama onlar sadece birer robottur.

★★★

Dünyayı yöneten liderimiz 10 ülkeye birden kafa tuttu, posta koydu.

Bu yazıyı yazarken toplantı devam ediyordu, somut olarak hangi kararın alındığını bilmiyorduk...

Ama hangi kararın alınacağı konusunda son sözü yine o bizim tek adam söyleyecek...

Salonda onun dışındaki kalabalığın, anlı şanlı bakanların bu gibi konularda ve ülke sorunlarının çözülmesinde fazla bir fonksiyonu yoktur.

O ne derse, ne isterse, hangi talimatı verirse o olur!

★★★

10 büyükelçi olayı başımıza açılan en son beladır...

Türkiye Cumhuriyeti ağır bir darbe almıştır.

Durup dururken bir sürü ülkeyle papaz olduk.

Recep Bey’in kafası bozuldu diye böyle bir tartışmaya bulaşmak şimdi bize ne kazandırdı?

Uluslararası diplomatik ilişkilerde sorunlar böyle çözülmez...

Ya da çözülürse (!) ancak az gelişmiş ilkel ülkelerde tehdit, şantaj ve hakaretlerle çözülür.

★★★

Sen 10 önemli ülkenin büyükelçilerini istenmeyen adam ilan edip sınır dışına şutlayacaksan, bunu önce Dışişleri Bakanlığı ile konuşup kesin karara bağlar ve sonrasında açıklarsın.

Geri adım atmana gerek kalmaz ve böylece kararın sağlam olur...

Sonra kıvırtmaya, pazarlığa oturmana falan gerek kalmaz...

Ve sonuçlarına da katlanmayı göze alırsın.

Yoksa bir süre sonra bakarsın ki dolar daha da yükselmiş, zamlar birbiri ardına patlamış, marketlerde insanlar gıda kuyruklarında bekleşmeye başlamış falan filan...

Bütün dünyaya şov yapmayı umarken bir bakarız ki rezil olmuşuz.

Allah bizi o durumlara düşürmesin. 



Sevgili okurlarım, önümüzdeki Cuma günü Cumhuriyet Bayramı.

Ben o gün Türkiye’nin 90 bin camisinde okunacak hutbeyi büyük bir merakla bekliyorum!

Diyanet’in başında Ali Erbaş isimli bir şahıs var.

Tayyipgiller iktidarıyla birlikte AKP’nin de has adamı.

Dinimizi iktidarın siyasetine alet eden, cami minberlerine kılıç kuşanmış olarak çıkan biri!..

Osmanlı ve halifelik hayranı, Osmanlı’yı takdirle ve özlemle anan biri.

Rahmetli Atatürk için beslemekte olduğu duyguları herkes biliyor, burada bir kez daha değinmeye gerek yok.

★★★

Evet, önümüzdeki Cuma günü okunacak hutbesini merakla bekliyorum!

Atatürk ve Cumhuriyet için bakalım neler diyecek!

Ama âdet yerini bulsun diye öyle kısacık geçmesini yemeyiz.

Camilerde okunacak metnin tamamı bu iki konuya ayrılmalı ve dolayısıyla şimdiden adam gibi bir hutbe hazırlanmalıdır.

Yani bu öyle klasik birkaç cümle ile geçiştirilecek bir husus değildir.

Korkmasın, yazsın, yazdırsın...

Günaha girmez!