Sevgili okurlarım, bu iktidar öncesinde memlekette bir Bakanlar Kurulu vardı. Düzenli veya düzensiz, ama her önemli olay öncesinde veya sonrasında toplanır, gereken kararlar o toplantılarda alınırdı...

AKP iktidarı her şeyi değiştirip yeni sisteme uyarladı ya...

Şimdi Bakanlar Kurulu’nun adı da değişti ve kabine oldu.

Bunun nedenini ve gerekçesini bilemiyoruz.

Ama isim hiç önemli değil.

Şimdi nasıl olsa her şey beş dakkada Beşiktaş yöntemiyle oluyor!

★★★

Bunların kabinesi genelde her pazartesi günü toplanıyor, kararlar alıyor.

Doğrusunu isterseniz o toplantılardan birini dinlemek isterdim.

Geçmişte yapılan Bakanlar Kurulu toplantılarına başbakanlar başkanlık eder, her bakan özgürce konuşur, fikirlerini söylerdi.

Hatta o kadar ki pek çoğu kendi hükümetlerini bile eleştirmekten korkmazdı.

Üstelik bu tartışmalar medyada da yer alırdı...

Zira memlekette fikir ve ifade özgürlüğü vardı.

Bu kavram bütün vatandaşlar için olduğu gibi eleştiren bakanlar için de geçerliydi. 

★★★

Onun için dedim ya “Ben bu kabine toplantılarında hangi konuların konuşulduğunu” ya da tartışıldığını doğrusu çok merak ediyorum.

Tartışma olduğunu hiç sanmam...

Çünkü bakanlık görevinde bulunanlar aynı zamanda milletvekili olamaz.

Başka bir deyişle onların pek çoğu halk tarafından seçilmedi.

Eğer seçilen varsa bile, Recep Bey tarafından bakan yapıldıktan sonra milletvekilliği görevinden istifa etmek zorunda.

★★★

AKP içerisinde egemen olan sadece bir tek kişi var:

Aynı zamanda dünya liderimiz olan, bütün dünyaya yön veren Recep Bey!

Tek başına bunca konuyla baş etmesi elbette mümkün değil.

Dolayısıyla önemli olan ikinci unsur Saray ekibi...

Saray’daki danışmanları.

Onlar öneriyor, onlar yolu gösteriyor ve Recep Bey’e sadece onların fikirlerini açıklamak ve yazılan metinleri kameralar karşısına yerleştirilen elektronik aygıtlardan okumak kalıyor.

★★★

Eski zamanlarda bir bakan görevinden şu veya bu nedenle ayrılırsa milletvekilliği devam eder ve Meclis’e dönerdi.

Şimdi tam tersi oluyor.

Bakanımız görevden alındığı, ya da istifa ettiği zaman boşta kalıyor ama milletvekili maaşını almaya devam ediyor!

Hatta yolsuzluktan alınsa bile!..

Sadece boşta kalsalar yine iyi ama bir de Recep Bey’e kamuoyu önünde teşekkür etmek zorundalar.

Sadece onlar değil, görevden alınan Merkez Bankası Başkanı bile teşekkür görevini yerine getirmek zorunda kalmadı mı!

Ancak bu durumun bazı istisnaları da var...

Eğer zorunlu bir ayrılış olmuşsa eski bakan (ya da milletvekili) rektör yapılıyor, büyükelçi yapılıyor veya yönetim kurulu üyeliklerine getiriliyor!

Yeni sistem böyle...

Kimse “Ben bu işi anlamadım” demesin!

Vallahi hiç kimse anlamıyor!

Uzun lâfın kısası, kabine toplantılarında bir tek bakanın bile ağzını açıp itiraz etmesi, eleştirmesi asla söz konusu değil.

Hepsi suskun, hiçbirinden ses yok, farklı bir öneri, farklı bir fikir yok.

Belki çok kibarca sorulan birkaç soru, hepsi o kadar.

★★★

Çok değerli kabinemiz dün akşam yine toplandı...

Bu kez salgınla ilgili önemli kararlar alınacaktı.

Dün bu yazıyı yazdığım saatlerde, alınan kararlar henüz belli olmamıştı.

Aslında bunun doğrusu belki de şu olmalı:

Recep Bey’in tek başına aldırdığı karar!

Kabine falan işin hikayesidir, önemli olan tek adamın ne karar aldığı veya alacağıdır.

Yeni rejimin en büyük özelliklerinden biri işte budur.

Geçmişteki Bakanlar Kurulu toplantılarında çeşitli ülke sorunları enine boyuna tartışılırdı.

Şimdiki kabine toplantılarında ise Recep Bey neyi isterse, neyi emrederse, sadece o oluyor...

Çatlak ses” çıkmasına asla izin verilmiyor.




Sevgili okurlarım LÖSEV (Lösemili Çocuklar Vakfı) ramazan ayı boyunca hasta çocuklara ve ailelerine bütün gücüyle yardım etmeyi sürdürüyor.

Gönüllüler ve bağışçıların desteği ile hazırlanan ihtiyaç kolileri onların adreslerine tek tek ulaştırılıyor.

Kuru gıda, et ve et ürünleri, temizlik malzemeleri, giysiler, oyuncaklar...

Korona salgınına en duyarlı olan kesim işte bu lösemili ve diğer kanserli çocuklar.

Onların çok iyi beslenmesi ve bakılması gerekiyor.

Devlet desteği olmadan kamu yararına çalışan bir vakıf olan LÖSEV’den dün yazılı bir çağrı geldi, ilgilenmek isteyenlere aynen iletiyorum.

★★★

“...Sizler de mübarek ramazan ayında Türkiye’deki bütün banka şubelerinin bağış ekranlarından, ülkemizin her köşesindeki PTT şubelerinden, LÖSEV ofislerini arayarak ya da ziyaret ederek, tüm faturalı hatlardan 3406’ya BAGIS ya da 1998’e FİTRE yazıp bir SMS göndererek bağışınızı gerçekleştirebilir, bilgi almak için 0 312 447 06 60 nolu telden ulaşabilirsiniz. Yine detaylı bilgiye https://www.losev.org.tr/bagis/Ramazan.html linkinden ulaşabilir, yardımlarınızı iletebilirsiniz.”