Sevgili okurlarım, Türkiye’de bizim yeni bir geleneğimiz daha oluştu!..

Belli günleri reklama ve ticari kazanca alet etmek.

Anneler günü olur, medya ticari reklâmlarla dolar.

Giyim eşyaları, kozmetik ürünleri aklınıza ne gelirse...

Hatta şöyle reklamlar da çıkar:

“Anneler gününde annenizi unutmayın. Ona bizim otomobilden bir tane alıp mutlu kılın...”

Hiçbirinin aklına “Annenize bir öpücük kondurup onu sevindirin” ilanı vermek gelmez. İlle de bir şeyler satılacak!

★★★

Sevgililer gününde aynı çark bütün hızıyla döner.

Haziran ayındaki babalar gününde ise bu çark yavaşlar.

Babalar günü hediye açısından fazla bir rağbet görmez. Bu yüzden reklâmların sayısı da epeyce azalır!

Yukarıda kısaca özetlediğim bu “Günlerin” tamamı Batı icadıdır ve bize Batı dünyasının temel direği olan kapitalizm sayesinde giriş yapmıştır.

Önemli olan anneler, babalar ve sevgililer dahil insanları zayıf yerlerinden yakalamak, ticarete katkı sağlayıp piyasaları canlandırmaktır.

Bu üç günün de en başta gelen ilkesi hep aynıdır:

“Alışverişe çıkıp mutlaka hediye almak!”

 ★★★

Dün, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü idi...

Gazetelere baktım, ekranlarda izledim. Bu kez biraz farklı göstergeler vardı.

Özellikle yandaş medya yine tıka basa kadınlarımızla doluydu.   

Magazinler dahil manşetlerde ise kadın cinayetleri yer alıyordu.

-Erkekliğiniz yere batsın.

-Kadınlar iş başında. 

-Alkışlar kadın sağlıkçılara.

-Dünya emekçi kadınlar günü kutlu olsun.

-2023 yılında futbolda kadın hakemlere de yer verilecek!

★★★

Dün bu konuda verilen tam sayfa, en küçüğü yarım sayfa reklâmlara dikkatlice baktım.

Hepsi kadınlar günü nedeniyle verilmişti.

-Cep telefonu üreten firmalar.

-Çamaşır makinesi, buzdolabı üretenler.

-Görülmemiş indirim (!) ilanları.

-Özel okul ilanları.

-Kadın dostu şirketlerin (!) ilanları.

-Bugün ve her gün kadınlarımızın yanındayız palavraları.

-Böyle kadınlar günü indirimi görülmedi. Tahrik indirimi. Evden erkek sesi geliyordu indirimi!..

-Kadınların kendine güveni (!) olan yatak ilanları.

Ve bir de, sayfalar dolusu ama sanki habermiş gibi yutturulmak istenen örtülü reklamlar...

★★★

Ve bazılarında, ilan veren firmaların kadın yöneticilerinin, artistlerin, dizi oyuncularının ve mankenlerin bol kepçe, poz poz fotoğrafları.

Sen yeter ki parayı bastır...

İstediğin kadar fotoğrafın gazetelerde çarşaf çarşaf yer bulsun, ekranda programlara çıkarılman sağlansın.

Sen de avucuna düşen bu fırsattan yararlan, kendi işletmenin reklâmını yap!

★★★

8 Mart Dünya Kadınlar Günü tantanası bugün sona ermiş olmalı.

İlan bedelleri medya tarafından tahsil edildi, isteyen istediği gibi konuştu, açıklamalarda bulundu.

Her kesim böylece amacına ulaşmış oldu.

Peki ama bundan sonra kadınlarımızın durumu değişecek mi?

Hayır, hiçbir şey değişmeyecek.

Bizde her şey 24 saat sürer.

Önüne gelen konuşur, ahkâm keser, sonra eski düzen aynen sürüp gider.

Zira her şeyimiz, bütün coşkumuz yılda sadece bir güne, birkaç saate endekslidir.

Hızımızı alırız ve iş o gün orada biter.

İş insanları ve patronlar parayı bastırıp kadınlarımız üzerinden kendi reklâmlarını yapar, medyamız büyük paralar kazanır!..      



Sevgili okurlarım, gün geçmiyor ki cep telefonuma Yurtiçi Kargo isimli şirketten mesajlar gelmesin...

Bildiğim kadarıyla sektörün önde gelenlerinden biri...

Ama sergilenen ciddiyetsizlik artık rahatsız edici boyutlara ulaştı.

Örnek vereyim, kendilerinden sadece dün öğle saatlerine kadar dört mesaj aldım. İsim ve adresler farklı ama hep aynı lâflar:

-Şu sayılı kargonuz dağıtıma çıkarılmıştır...

-Şu sayılı kargonuz elden temassız teslim edilecektir...

Muhataplar, alıcı kişi ve şirketler her seferinde farklı.

★★★

Ben haftanın altı günü gelen bu mesajları açıp okumaktan artık bıktım...

Bazen telefon ediyorum...

“Yav kardeşim benim o numarayla, o şirketlerle, kargolarınızla uzaktan yakından ilgim yok. Hatanızı düzeltin, beni her gün rahatsız etmeyin...”

Biz ilgilenelim diyorlar ama aynı düzen sürüp gidiyor.

Baştan savdıkları, umursamadıkları belli.

Şimdi Yurtiçi Kargo’dan ricam, bu ciddiyetsizliğe artık son vermeleridir. Günde birkaç kez bu yolla rahatsız edilmek istemiyorum.

Bu işin takipçisi olacağım.