Sevgili okurlarım, millet olarak bittik tükendik artık...

Herkesin kafası bozuk, sinir sistemi altüst olmuş durumda.

Yaşanan olaylar toplumu işte bu durumlara düşürdü... Hiç kuşkunuz olmasın, bizi yönetenlerin de sinir sistemi bozuldu.

Her biri gergin ve karamsar.

Ancak onlar bu durumu çaktırmamak için çaba harcıyorlar, en iyi savunma saldırıdır diyerek durmadan, hiç bıkıp usanmadan sözlü ve yazılı hücumlarını her gün medyada yineliyorlar.

★★★

Bugün günlerden pazar...

Hemen hepimiz evlerimizde yasaklıyız. Dışarı çıkıp gezinmek zor.

Gazetelerinizi okuduğunuzda, televizyonda haberleri izledikçe sinir sisteminiz bugün yine bozulacak olabilir!

Küçücük bir sakinleştirici (!) olsun diye bazen pazar günleri siyasi konulara girmekten kaçınıyorum, bazı kitapların tanıtımını yapmakla yetinmeye çalışıyorum.

★★★

Gazeteci arkadaşımız Ercan Deva giderek yozlaşan bu mesleği 44 yıl boyunca sürdürdü ve işi bırakıp köşesine çekilmek zorunda kaldı...

Ercan’ın birkaç gün önce çıkan yeni kitabı şimdi elimde. İki günde okuyup bitirdim:

“Kahkahayı Patlatın. Mizahın Efendisi Bekir Coşkun.”  (Barış Kitap.)

İçinde gelmiş geçmiş neredeyse bütün siyasetçilerden ve düşünürlerden toparladığı gerçek fıkralar var...

Muhteşem mizahlar, espriler...

Günümüzde bizi yönetenler hariç!...

Zira onlarda ne mizah var ne de espri...

Hep asık suratlar, tehditler, posta koymaklar, yapacağız edeceğiz, asarız keseriz edebiyatı!

★★★

Bekir Coşkun’dan alıntılanan mizah örneklerini kitabı okuyunca görün diye şimdi burada yazmıyorum.

Ancak muhteşem bir örneği Erdal İnönü’den veriyorum.

“Erdal Bey bir seçim gezisinde Ödemiş’e geliyor. Ödemişli olan milletvekili Neccar Türkcan miting öncesinde kendisine taktik veriyor!

Sayın genel başkanım bizim buralar iddialı siyasetçiyi sever. Seçmene kabadayıca seslenenleri sever. Hatta küfürlü konuşana bayılır.
Konuşmanızda bol bol s.keceğiz, s.ke s.ke iktidar olacağız deyin diye öneride bulunuyor.

İnönü kürsüye çıkıp konuşmasına başlıyor:

‘...Mutlaka iktidar olacağız...

Nasıl olacağımızı şimdi Neccar Bey sizlere anlatacak diyor ve mikrofonu Neccar Türkcan’a veriyor!..”

Eline mikrofonu alınca o ne dedi, doğrusunu isterseniz bilemiyorum!

★★★

Kitapta yer alan Erdal İnönü esprilerini okuyunca rahmetli gazeteci arkadaşım Kurthan Fişek’in bana anlattığı bir olay aklıma geldi.

Kurthan’la aynı dönemde ODTÜ’de okuyoruz. O mühendislik fakültesinde, kafasının hiç basmadığı teknik derslerle baş etmeye çalışıyor.

Hocaları arasında Süleyman Demirel, Turgut Özal, Erdal İnönü var. Hiçbiri henüz siyasete girmiş değil.

Kurthan’ın notları ve dersleri tam bir felaket...

Bütün hocalardan çakmak üzere. Son çare olarak Erdal Bey’e gidiyor:

“Efendim hiç değilse sizden geçer not alamazsam üniversiteden kovuluyorum. Lütfen bana yardımcı olun, notlarımı biraz yükseltin.”

Erdal Bey Kurthan’ı oturtuyor karşısına, bütün sınav kağıtlarını masanın üzerine yayıyor:

“Sevgili kardeşim ben şimdi senin notlarını birbirine bölsem sıfır çıkıyor, çarpsam sıfır çıkıyor, toplasam yine sıfır çıkıyor. Sıfırdan başka notun yok ki, ben seni nasıl kurtarayım!”

Kurthan o yıl ODTÜ’den kovuldu, Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girdi. Orayı bitirdi, yıllar içerisinde profesör oldu.

★★★

Ercan Deva şöyle diyor:

“Dostum sevgili Bekir Coşkun’un ölümü benim için derin bir üzüntü kaynağı oldu...Aziz Nesin’den başlayıp Bekir Coşkun’a uzanan bir ufuk turu yapalım şimdi bu kitapta...”

Ufuk turunda çok ilginç espriler, şakalar ve mizahlar var...

Çetin Altan, Neyzen Tevfik, şair Eşref, Aydın Boysan, Rıfat Ilgaz, Can Yücel, Müjdat Gezen, Osman Bölükbaşı, Süleyman Demirel, Erdal İnönü, Hüsamettin Cindoruk ve Yıldırım Akbulut...

Çok hoş, espri ve mizahla dolu bir kitap olmuş. Okudukça çok gülecek, Türkiye’nin bu gergin ortamından biraz olsun kurtulup kahkahayı patlatacaksınız.

Ercan Deva’ya ellerine sağlık diyorum.