Sevgili okurlarım, Türk toplumu ve memleket batmaya doğru hızla yol alırken karşımıza acayip bir ‘kurtarıcı’ çıktı.

Adam entarisini kuşandı, kendi ülkesinden yola çıkıp Türkiye’ye geldi ve kesenin ağzını bir miktar açmış olduğu anlaşıldı.

Görkemli imza törenleri falan düzenlendi. Yüzler gülüyordu.

Böyle dünya çapında hırsızlardan para koparmak kolay iş değildir.

Bunlar dünya çapında vurgunculardır.

Adına Birleşik Arap Emirlikleri denilen BAE, Katar ve Suudi Arabistan.

En önde gelen onlardır...

Allah’ın bol kepçe petrol ve doğalgaz verdiği üç Körfez ülkesi.

★★★

Bu adamın ziyareti öncesinde bizim yandaş medya “Şerefsizler” diye manşet atmıştı...

Onların deyişiyle şerefsiz geldi Türkiye’ye, 10 milyarlık yatırım yapacağını söyledi.

Yüzler hemen güldü.

Bizimkiler her zaman olduğu gibi komşuda pişer bize de düşer anlayışına sığınmıştı...

Adam parayı bastıracağını açıklayınca bizim yandaş medya bile şaşırdı, bu kez manşetler dünden itibaren değiştirildi.

“Saygın BAE veliaht prensi memleketimize hoş geldin.”

“Veliaht Türkiye’yi dolara boğacak.”

“10 milyar doları duyunca döviz fiyatları düşmeye başladı.”

Dereyi görmeden paçaları sıvamışlardı.

★★★

Bir kez daha söylüyorum, bunların tamamına yakını hırsızdır.

Ne kendilerinin onuru vardır ne de ülkelerinin!..

ABD’nin kucağında oturup bütün dünyaya Müslümanlık taslayan dolar şımarığı hacı fışfışlar, din tüccarı olan rezil tiplerdir.

Güçlerini sadece petrolden ve paradan alırlar.

Peki ama bu herif durup dururken Türkiye’ye niye geldi?

10 Milyar dolarlık yatırımı babasının hayrına mı yapacak?

★★★

BAE’yi yıllarca suçlamışlardı “15 Temmuz darbe girişiminin ardında bunlar var” diye.

Şimdi ne oldu, yapılan soruşturma sonucunda bu suçlamanın yalan olduğu mu ortaya çıktı!

Yaptığı açıklamalarla Türkiye’nin gündemini sarsan, bir sürü pislikle birlikte yolsuzlukları belgeleyen Sedat Peker aslında Dubai’de, BAE topraklarında oturuyor.

Daha birkaç hafta öncesine kadar bizimkiler BAE’ye bu konuda ana avrat dümdüz gidiyor, susturulmasını ve iade edilmesini istiyorlardı.

Şimdi ne oldu, bu 180 derecelik dönüş niye?

Paranın ucunu gördüler diye mi?

Bu yeni süreçte ne olacak, BAE neler yapacak?

Hangi tesislerimiz, fabrikalarımız, pırlanta değerinde arazilerimiz bu heriflere nasıl ve ne zaman peşkeş çekilecek?

Şu anda bu soruların yanıtlarını biz bilmiyoruz ama memleketi bizim adımıza yönetenler elbette biliyor.

★★★

Sevgili okurlarım hazır bu konuya girmişten, bir de dünkü yandaş gazetelerin manşetlerine kısaca göz atalım.

“10 milyar dolarlık 10 tarihi anlaşma...Bölgede dengeleri değiştiren ziyaret. İstikrar ve ekonomiye güven. Körfez, yatırım rotasını Türkiye’ye çevirdi. Yatırımlar Türkiye’ye büyük güç katacak...”

Dün öğrendik, meğer bu ziyaret Recep Bey’in daveti ile gerçekleşmiş.

Batıyoruz battık, kurtarın bizi dindaşlarımız!

★★★

Bir de en büyük ve etkili yandaşın manşetine bakalım:

“10 milyar dolar yatırım geliyor.”

Bu hırsızlar için bir süre önce “Şerefsizler” diye manşet atan yandaş gazete ise dün sadece ziyaret haberini vermiş, öteki konularda suskun kalmayı yeğlemişti!

Parayı sözüm ona bastıracak olan Arap vurguncuları soracak olursanız entarilerini yine  giymişlerdi!..

Ankara havasını soluyor, karşılarına yeni çıkan 83 milyon kişilik yeni müşteri kitlesiyle birlikte onu yönetenlere saygılarını sunup hayırdualar ediyorlardı.



Sevgili okurlarım, dün bütün dünya medyasında çok ilginç bir haber yer alıyordu.

İsveç’te parlamento tarafından başbakan seçilen Magdalena Anderson, aradan sadece yedi saat geçtikten sonra bu görevden istifa etmiş.

Ben bu gibilere çok kızarım, kendisine kısa bir not yazdım:

“Hanımefendi o makama seçilmiş ve İsveç’in ilk kadın başbakanı olmuşsun. Böyle biri bizde de bir zamanlar piyasaya çıkmıştı, adı Tansu Çiller idi. Çuvalladıkça çuvalladı ama inadına istifa etmedi. Koltuğuna zamkla yapışmıştı. Sonunda bizim Baba (Demirel) onu zorla kovaladı da öyle gitti.

Şimdi sen yedi saat sonra istifa etmişsin.

Etme eyleme hanımefendi, insan koltuğunu böyle kolayca bırakıp gider mi!

Bu işlerin Türkiye’de mektebi var. Gel bizim buralara da sana öğretsinler. Koltuğa iyice yapışacak, gitmemek için direnecek ve her türlü yüzsüzlüğü sergileyeceksin. Gidersem namerdim diyeceksin. Kapıdan kovulsan bacadan girmeye çalışacaksın. İnanmazsan bizimkilere sor da öğren. Aman Magdalena bu sana bir ders olsun. Kafayı kullan, bundan sonra bir daha böyle yanlışlar yapma!”