Sevgili okurlarım, kendinize el değmemiş bir dünya cennetinde muhteşem bir saray yaptırıyorsunuz, yetmiyor...

Oralara karadan gitmek zor, göze çarpar.

En garantili olanı denizden gitmektir.

Okluk sarayı zaten asker ve polis koruması altında.

Aynı zamanda hem karadan hem de denizden korunuyor. O cennete değil bağlanması, herhangi bir teknenin yaklaşması söz konusu değil.

Dünya liderimiz gidip kalacağı zaman herhalde havadan da korunuyor olsa gerek.

★★★

Çiğdem Toker’in dünkü yazısında yayınladığı fotoğraf hepimizin gözünü açmalıdır.

O cennet parçasında tekneler için yaptırdıkları bir iskele var...

Ve bu iskeleye yanaşmış olan yaklaşık 53 metre uzunluğunda bir mega yat...

Bu yat kimindir?

Okluk’ta ne işi vardır?

Cumhurbaşkanlığı ve devlet tarafından birinci derecede korunan ve neredeyse üzerinden kuşların bile uçmasına izin verilmeyen bir sarayın sahiline o süper lüks yatı kim getirmiş, kim bağlamıştır?

Yoksa adına ‘yazlık saray’ dedikleri Okluk’un açılışı çoktan yapılmış da Türk Milleti’nin haberi mi yoktur?

★★★

Haziran 2020 tarihli fotoğraf uzaydan çekildiği için teknenin ayrıntıları belli değil.

Örneğin ismi bilinmiyor.

Salonları, kamaraları ve öteki ayrıntıları elbette ki görünmüyor.

Ancak teknede helikopter pistleri bile var.

Böylesine görkemli bir tekneye sahip olmak her babayiğidin harcı değildir.

Üstelik o muhteşem tekneyi cumhurbaşkanlığı sarayının iskelesine bağlamak da mümkün değildir!

Çok özel izinler ve anormal torpiller gerektirir.

Bu soruların yanıtının cumhurbaşkanlığı tarafından en kısa zamanda verilmesi gerekir.

★★★

Türkiye acayip bir bilinmezler ülkesine dönüştü.

Her şey gizli yapılıyor.

Perdenin arkasını aralamak yasak.

Hiç kuşkunuz olmasın, şimdi bu sorulara da gizliliğin gereği olarak yanıt verilmeyecektir.

★★★

Bir dünya cenneti olan Okluk’ta ‘yazlık saray’ adı altında bir inşaat yapıldı.

Yüzlerce odası var.

Ayrıca lojmanlar, başka binalar, plaj tesisleri ve iskeleler yapıldı...

Ve kamuoyu bunların hiçbirini bilmiyor.

Gizleniyor!

Şu anda, bildiğimiz kadarıyla saray kullanıma hazır durumda.

Partili konuklarını bekliyor!

Belki de onlar ve benzerleri ağırlanmaya başlandı bile.

Buraya devletin ve milletin milyarlarca lirası harcandı.

Sessizce, çaktırmadan ve kimselere belli etmeden!

★★★

Ya Rabbim bu nasıl bir lüks saray tutkusudur, bu nasıl iştir!..

Daha küçük çapta olsa da bunlar Van gölü kıyısında, Ahlat’ta bile saray yaptırdılar.

Peki o sarayın göstermelik amacı nedir?

1071 Malazgirt Zaferi’nin kutlamalarını orada yapmak.

Zaferin tarihi 26 Ağustos!

Amaç belli...

1922 yılında Büyük Taarruz’un başladığı 26 Ağustos gününü Malazgirt’in gölgesinde gargaraya getirmek!

★★★

Türkiye’de haklarını alamayan, sömürülen, horlanan ve baskılar altında ezilmekte olan milyonlarca insanımızı bilerek ve isteyerek bir yana bıraktılar...

Ve kendileri için saraylar yaptırıyorlar.

Zaten bütün yaşamları saraylarda ve köşklerde geçiyor.

Geçsin bakalım!

Ama nereye kadar geçecek!