Sevgili okurlarım, belli konular ve belli zamanlar olur ki, fikirlerinizi istediğiniz gibi özgürce açıklamanız mümkün olmaz.

İktidarın tam kadro karşı çıktığı amiraller bildirisinden söz ediyorum.

Dikkatle okuduğum o bildirinin bir darbe çağrışımı, darbeye davet, Türk Milleti’ni darbeyle tehdit, ya da muhtıra olduğunu hiç sanmıyorum.

Türkiye’de bu yolu deneyecek kimse, hele FETÖ olayı sonrasında artık yoktur. 

★★★

Belli durumlar vardır, gazeteci olarak susma hakkınızı kullanmanız gerekebilir.

Ben şimdi onu yapıyorum!

Şu kadarını bir kez daha söyleyeyim, amiraller tarafından imzalanan metinde herhangi bir darbeye çağrı durumu yok.

Metin ortada...

Amaçları Montrö’den yola çıkıp o anlaşmayı savunmak, Türkiye için ne kadar önemli olduğunu vurgulamak ve Kanal İstanbul’u eleştirmek.

Metni okuyunca bunu zaten açıkça görüyorsunuz.

★★★

İktidar, sarıklı, takkeli ve cübbeli amiral olayında fena halde sıkışmıştı. Ne yapacağı bilinmiyordu.

Düşünün, devletin bir amirali böylesine giyinip kuşanmış ve kapıda bekleyen forsu çekili makam aracıyla tekkeye gitmişti.

Milli Savunma Bakanlığı bu konuda neler olduğunu, neler yapıldığını ve bir karar alınıp alınmadığını bugüne kadar açıklamadı.

Oysa ortada fotoğraflar var.

Zaten sarıklı amiral Mehmet Sarı dahil hiç kimse ve hiçbir makam belgelere itiraz edemedi.

O halde soruşturma niçin uzuyor?

Devletten niçin ses gelmiyor?

★★★

(Burada bir parantez açıyorum. Sarıklı cübbeli Mehmet Sarı’nın Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu mezunu olmadığını, sivil mühendis kadrosuyla TSK’ya girip amiralliğe yükseldiğini Cumhuriyet gazetesi manşetten vermişti. Aynı gazete iki gün sonra haberini düzeltti, şahsın Deniz Harp Okulu mezunu olduğunu bildirdi.

Dolayısıyla ilk haber bizleri de yanıltmış oldu.

Şimdi hepimize düşen, açıldığı belirtilen soruşturmanın bir an önce bitirilmesini beklemektir.

Merakla bekleyeceğiz

Bu, öyle ihmal edilip ertelenecek bir hadise değildir.

Ordumuzun saygınlığı ve güvenilirliği söz konusudur.

Mehmet Sarı ile ilgili yapmış olduğum hatayı şimdi düzeltiyorum, parantezi kapıyorum.)

★★★

Sevgili okurlarım, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener çoğumuzun takdirle izlediği bir siyasetçi...

İyi siyaset yapıyor.

İyi muhalefet yapıyor.

Yeri ve zamanı geldiğinde taşı gediğine koyuyor.

Ancak amirallerin açıklaması sonrasında yaptığı gereksiz bir tanımlama doğrusunu isterseniz pek hoş olmadı ve yerine oturmadı.

Açıklamayı “Zevzeklik” olarak niteledi.

Sanırım bildiriyi dikkatle okumamış, iktidardan salvo halinde gelen yoğun atışlardan etkilenmişti.

Meral Hanım’a hiç yakışmadı.

★★★

Türkiye’nin Deniz Kuvvetleri eğer böyle dünya çapında güçlü bir konuma geldiyse, Mavi Vatan’da donanmamız dosta düşmana korku salıyorsa, bunda herhalde şimdi gözaltına alınan ve alınması beklenen o amirallerin de payı vardır.

Onları “Darbeci” olarak nitelemeyi vicdanlara ve hukuka sığdırmak o kadar kolay mı?